| Konu: | 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 5'inci Tur görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 33 |
| Tarih: | 14.12.2019 |
AK PARTİ GRUBU ADINA KADİR AYDIN (Giresun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İçişleri Bakanlığı bünyesinde bulunan Sahil Güvenlik Komutanlığı bütçesi üzerine AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum. Öncelikle şahsım ve gurubum adına yüce heyetinizi ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.
Bağımsızlık yolunda yaktığı ateşle dünümüzü kurtaran ve geleceğimize de ışık tutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü şükranla anıyorum. (AK PARTİ, CHP ve İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)
Bu toprakları bize vatan kılmak için canlarını ve mallarını vermekte tereddüt etmeyen bütün şehitlerimizi rahmetle ve gazilerimizi de minnetle yâd ediyorum.(İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)
Kurtuluş Savaşı'nın verildiği yıllarda, ümitsizliğin ve çaresizliğin kol gezdiği ortamda 5 bin kişilik 2 tane gönüllü alay kurarak Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasında büyük emekleri olan Topal Osman ve Hüseyin Avni Alparslan'ı ve yüzde 90'dan fazlası şehit olan Giresun'un vatanperver evlatlarını da ayrıca saygıyla yâd ediyorum.
Sahil Güvenlik Komutanlığı "mavi vatan" denizlerimizde emniyet ve güvenliğin sağlanması, denizde arama kurtarma faaliyetlerinin icrası, düzensiz göç ve kaçakçılıkla mücadele, doğal afetlerde yardım, stratejik önemi haiz tesislerin korunması, yasa dışı su ürünleri avcılığı ve deniz kirliliğiyle mücadele gibi birçok alanda kanunlarla kendisine verilen görevleri 7/24 esasına göre icra etmektedir.
Sahil Güvenlik Komutanlığımız 2002 yılında yalnız 4 bölge ve 6 grup komutanlığı, 2 helikopter ve çeşitli büyüklükteki 129 yüzer unsurla görevlerini icra ederken bugün 4 bölge, 13 grup, 4 karakol komutanlığı ve yüksek teknolojik imkânlara sahip 14 helikopter, 3 uçak, 4 sahil güvenlik korveti ve çeşitli büyüklükteki 180 yüzer unsurla memleketimize hizmet etmektedir.
Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; ülkemiz büyük bir devrimin eşiğindedir. Yakın zamana kadar başkalarının gözleriyle bakardık ama gerçeği göremezdik, başkalarının kulaklarıyla dinler ancak hakikati duyamazdık, başkalarının kalbiyle hisseder ve başkalarının aklıyla karar verir ancak doğruyu bulamazdık. Şimdilerde hiç olmadığımız kadar kendimiz olduk; artık kendi gözlerimizle görüyor, kendi kulaklarımızla duyuyor ve kendi aklımızla karar veriyoruz. Başkalarının çizdiği istikamette patinaj yapmak yerine hem kendi istikametimizi çiziyor hem de milletimizin duası, muhaliflerin ümitsiz bakışları arasında hedeflerimize doğru ilerliyoruz.
Amerikan Senatosunda kabul edilen sözde Ermeni soykırım tasarısına gelince: bu kararı tanımıyoruz, hatta bu kararı alanları da tanımıyoruz. Bu kararı alanların müttefik yalanlarına da asla inanmıyoruz, hatta bu kararın reddiyle ilgili olarak karar alan Türkiye Büyük Millet Meclisinde, sebebi ne olursa olsun milletin hayrına kalkmayan eli ve milletin yanında durmayan siyaseti de tanımıyoruz. (AK PARTİ, MHP ve İYİ PARTİ sıralarından alkışlar) Tarihimizde kara bir leke olarak milletimizin yürüyüşüne engel olmaya kalkanlar asla başarılı olamayacaktır. Milletimizin geçmişini iki kelimeyle özetlemek gerekirse bu kelimeler "merhamet" ve "adalet"tir.
Bazı arkadaşların iktidar grubuna yönelik olarak "Sizin hiç mi iradeniz yok? Külliye ne derse harfiyen uyguluyorsunuz." anlamına gelen cümleler söylediğine şahitlik ediyoruz. Benim de acaba bunlar doğru mu söylüyor diye zaman zaman düşündüğüm oluyor. Ancak, muhalefet etmeyi bir yaşam şekline getirmiş arkadaşların kendi genel başkanlarına gösterdikleri sadakat ve iltifatı görünce bizim, liderimize olan inanç ve bağlılığımız bir kat daha artmaktadır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Bilinmesini isteriz ki bulunduğumuz makam ve statüyü elde etmek için feda etmediğimiz değerlerimizi, pozisyonumuzu korumak için asla feda etmeyiz.
Sayın Başkan; değerli milletvekilleri, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemini "diktatörlük ve tek adam rejimi", sistem değişikliğinin adını "rejim değişikliği", kazaları "cinayet", terörle mücadeleyi "savaş", sınır ötesi terör operasyonlarını "işgal" olarak görenlerin anlattıkları bazı gazetelerin 3'üncü sayfa haberlerinden öteye geçmemektedir. Eğer bu arkadaşların çizdiği olumsuz tablonun onda 1'ni milletimiz yaşamış olsaydı on yedi yıldır kesintisiz iktidarda kalmamız mümkün olmayacaktı. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Bir de milletin ve AK PARTİ muhaliflerinin umutlarına değinmek istiyorum. Amerika'dan umut ettiğiniz olmadı; Rusya'yla gerilim oluşunca bir de buradan medet umdunuz, gene olmadı; Macron'dan Merkel'e, Esed'den YPG'ye umut beslediğiniz ne kadar kaynak varsa hepsi kurudu. Şimdi umudunuz, AK PARTİ toprağında yeşerip boy salan ayrık otlarına kaldı. Emin olun burada da aradığınızı bulamazsınız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Aydın, sözlerinizi tamamlayın lütfen.
KADİR AYDIN (Devamla) - Bunları nimet bilerek çalışmazsanız acınızdan ölürsünüz. Umut kaynağınızı değiştirin, Allah'tan isteyin ve umudunuzu sadece milletimize bağlayın. Başkalarının hayalleriyle yola çıkanlar hedeflerine asla ulaşamazlar. Emin olun ki siz çalıştıkça bizim de hızımız artacaktır. Böylece, iktidarda olmasanız da milletimizin daha fazla hizmet almasında sizin de bir katkınız, bir emeğiniz bulunacaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle Gazi Meclisimizin kıymetli üyelerini, sınır boylarında nöbet tutan kahraman güvenlik kuvvetlerimizi, çocuklarını terörden kurtarmak için mücadele veren Diyarbakır Annelerini, canından bir parçayı toprağa koymasına rağmen milletin onurunu toprağa düşürmemek için duruşunu bozmayan şehit yakınlarımızı; devletimizin bekası, milletimizin refahı için yedi düvele meydan okuyan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı saygı ve hürmetlerle selamlıyor; bütçemiz hayırlı, geleceğimiz aydınlık olsun diyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)