GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AFET RİSKİ ALTINDAKİ ALANLARIN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ HAKKINDA KANUN TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:78
Tarih:14.03.2012

SAKİNE ÖZ (Manisa) - Teşekkürler.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun Tasarısı'nın 3'üncü maddesi üzerinde söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Biz burada, binlerce insanın ölümüne yol açan doğal afetleri konuşuyoruz ama insan eliyle insanların diri diri yakıldığı, insanlık suçu olan Sivas katliamı davasına değinmeden konuşmama başlamak istemiyorum. Sivas katliamı davasının zaman aşımına uğratılmasını kınıyorum, bu davanın düşmesini, yüreklerimizi bir kere daha yakmasını istemiyorum.

Değerli milletvekilleri, bu tasarının 3'üncü maddesi üzerinde en çok durulması gereken, talana ve peşkeşe yol açacak hükümler içermesidir. Bu madde üzerine dönersek, riskli yapıların Bakanlık tarafından lisanslandırılan kurum ve kuruluşlarca belirlenmesi öngörülüyor.

Sayın milletvekilleri, bu kurum ve kuruluşlar hangileridir? Hiçbir somut kriter tasarıda yok. Yoksa lisans almanın yolu AKP'nin yandaşı olmaktan mı geçmektedir? Bu şirketleri denetleyecek kurum belirgin değildir. Önerimiz, lisanslandırmanın mesleki eğitim kısmına meslek odaları ve üniversitelerin katılmasıdır. Sicilleri de kamu kurumuna hizmet etmekte olan meslek odaları tarafından tutulmalıdır. Aksi takdirde bu tür bir lisanslama yöntemi yandaş şirketlere rant kapısı açmak anlamına gelmektedir.

Tasarının ilk hâlinde, muhalefet yaptığımız riskli yapı tespitine yönelik itirazların Bakanlığın üniversitelerden seçeceği 3 öğretim görevlisi ve Bakanlıkta görevli 2 kişi tarafından inceleneceği belirtiliyordu. Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz buna itiraz ettik ve öğretim üyelerinin Türkiye Mimar ve Mühendis Odaları Birliği tarafından seçilmesini istedik. Komisyonca yapılan değişiklikte Bakanlığın talebi üzerine 4 öğretim üyesinin kendi üniversiteleri tarafından belirlenmesi benimsendi ama 3 Bakanlık görevlisi bu heyette yer alacak. Bu olumlu bir düzeltme olsa da içinde Bakanlık görevlilerinin olduğu bir heyetin bağımsız olması mümkün müdür? Ayrıca, neden her siyasi görüşe mensup üyeleri tarafından seçilen ve yarı kamu kurumu kuruluşu olan Mimar ve Mühendisler Odası Birliğinin seçim yapmasına karşı çıkıyorsunuz? En doğru, en tarafsız kararı en iyi, meslek odaları bilir. Neden meslek örgütlerinden kaçıyorsunuz? Bu teklifimiz kabul edilseydi üniversite ve meslek odalarının yasanın uygulamasında önemi artacaktı ancak bu yapılmadı. Böylece her siyasi mensup üyeler tarafından seçilerek gelen ve yarı kamu kurumu niteliğinde çalışma sergileyen meslek odaları baypas edilmiş, üniversitelerin etkisi ise sınırlı bırakılmıştır.

Yine 3'üncü maddede riskli alanlarda ve rezerv yapı alanlarında, askerî alanlar dâhil, hazine mülkiyetindeki alanların tümüyle Bakanlığa tahsis edilmesi düzenlenmiştir. Bu yerlerin TOKİ'ye ya da belediyelere devredilmesi kararı Bakanlığa bırakılmıştır. Yani iktidarın canı isterse bir belediyeye devredecek, istemezse etmeyecek. Bu, AKP'li olmayan belediyeleri yok sayma mantığıdır. (Gürültüler)

Sayın Başkan, salon oldukça gürültülü bir durumdadır. Uyarmanızı istiyorum.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, biraz daha sessiz olalım lütfen.

Buyurunuz, devam ediniz.

SAKİNE ÖZ (Devamla) - 3'üncü maddede bir başka dikkat çekici hüküm tescil dışı alanlarla ilgilidir. Bunlar da TOKİ'ye ve idareye bedelsiz olarak devredilecek, ortak kullanım alanları yapılaşmaya açılacaktır. Yani yapılaşmamış ne kadar yer varsa bunlar talan edilmeye çalışılıyor. Bu talan edilmede başka bir hüküm, başka bir anlam çıkmıyor bu maddeyle.

Yine, tasarıda Mera Kanunu ile korunan mera, yayla ve kışlak olarak kullanılan yerler de yapılaşmaya açılacak ve çevre katliamları âdeta açıkça yasal hâle getirilecektir. Yani, bu yasa ile devlete ait bütün araziler Çevre ve Şehircilik Bakanının özel arsası gibi istediğine verecek; eğer yandaşıysa verecek, yandaşı değilse vermeyecek.

Sözlerime son vermeden önce, maddedeki en tartışmalı hükme değinmek istiyorum: Sayın milletvekilleri, dikkatinizi çekiyorum, sağlam yapılar da istenirse yıkılabilecek. Yani bir vatandaşın ömür boyu biriktirip yaptığı binası, üstelik sağlamlık denetimi yaptırdığı bir daire, sadece kentsel dönüşüm alanı içinde kalıyorsa yıkılabilecek. Bunun şehir planlaması?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen tamamlayınız.

SAKİNE ÖZ (Devamla) - ?temel  prensiplerine aykırı olmasını  bir yana bırakıyorum, bu, doğrudan temel insan haklarından mahrum olmasına neden olacaktır insanların. Bu hükmün derhâl değiştirilmesi gerekmektedir. Uygulama bütünlüğü açısından yıkılması gerekli binaların tespiti, yine TMMOB aracılığıyla bağımsız heyetlerce belirlenmelidir.

Görüldüğü gibi, yasa "Ben yaptım olacak." mantığıyla düzenlenmiştir. Bu mantığın bir sonucu olarak Türkiye'nin bir rant alanına çevrilmemesini diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Öz.