| Konu: | 2013 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2011 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 37 |
| Tarih: | 11.12.2012 |
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye Büyük Millet Meclisinin 2013-2015 dönemi bütçesi lehinde görüşlerimi belirtmek üzere şahsım adına söz almış bulunuyorum. Sizleri ve yüce milletimizi saygıyla selamlıyorum.
Bütçe tekliflerine geçmeden önce sizleri yapılan çalışmalarla ilgili bilgilendirmek istiyorum:
Hepinizin bildiği gibi, tüm partilerimizin desteğiyle kurulup 19 Ekim 2011 tarihinde çalışmalarına başlayan Anayasa Uzlaşma Komisyonu, milletimizin beklentisi ve siyasi iradenin desteğiyle, olabildiğince geniş katılımlı görüş alma sürecini sona erdirmiş, gelen görüşler ve siyasi partilerimizin katkıları doğrultusunda çalışmalarını sürdürmektedir.
Tedavi Yönetmeliği değiştirilerek sağlık karnesi kullanım uygulaması kaldırılıp, milletvekillerine sağlık kuruluşlarında T.C. kimlik numarasıyla işlem yapabilme imkânı sağlanmıştır.
Milletvekili kimlik belgesi, yapılan yasal değişiklikler sonucu resmî kimlik belgesi hükmü kazanmıştır.
Ayrıca, yapılmakta olan yeni halkla ilişkiler binası inşaatı hızla devam etmekte olup bu yasama yılında hizmete açılması milletvekillerimize daha kullanışlı ve teknolojik çalışma imkânı sağlanmış olacaktır.
Bütçe rakamlarına, Grup İdare Amirimiz Mustafa Bey tarafından ifade edildiği için, ayrıca girmek istemiyorum.
Kıymetli arkadaşlarım, kalan sürede genel bütçe ve doğu ve güneydoğuya yapılan yatırımlar üzerinde kısaca durmaya çalışacağım.
Daha önceki konuşmacıların da dile getirdiği gibi, bölgesel gelişmişlik ve kalkınmışlık farkını asgariye indirmek amacıyla, AK PARTİ'miz iktidara geldikten sonra öncelikle 15 bin kilometre duble yol ve her ile üniversite hedefini gerçekleştirmiş; yine ihtiyaç doğrultusunda, hemen her ile veya 2 ilden 1'ine havaalanı inşa edilmiştir, inşa edilmeye devam edilmektedir.
ALİM IŞIK (Kütahya) - Kaçıncı kere dinleyeceğiz bunları!
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Devamla) - Yine, demir yolları rehabilite edilerek ve gerekse hızlı tren ağı yaygınlaştırılarak insanlarımıza çok alternatifli, konforlu yolculuk yapma imkânı sağlanmıştır.
İktidarımızın ilk yıllarında çıkarılan KÖYDES kanunu ile hizmette geri kalmış illerimize büyük ödenekler aktarılmıştır. Hatta Elâzığ'ın takriben üçte 1'i olan Bingöl ve beşte 1'i olan Tunceli'ye Elâzığ kadar yani yılda 25-26 trilyon ödenek verilerek yıllarca ihmal edilen bu illerimiz ihtiyaç duyduğu hizmetlere kavuşmuştur; tabii, doğu, güneydoğudaki bütün illerimiz de. Van depremi sonrası âdeta yeni bir şehir inşa edilerek yaklaşık 5,5 katrilyon civarında kaynak aktarılmıştır.
İşte, bütün bu hizmetler ve yatırımlar yapılırken bir taraftan da dünyada ender olarak uygulanan Teşvik Yasası çıkarılarak Doğu ve Güneydoğu Bölgesi azami ölçüde teşvik imkânlarından yararlandırılmıştır, yani 6'ncı bölge. Ancak bütün bu yatırım ve hizmetler devam ederken Kürt halkının ve bölge insanının hakkının savunucusu olduğunu iddia eden PKK ve yandaşları, gelen yatırımları engellemekte; şantiyeleri, iş makinelerini yakarak, çalışanları kaçırarak huzursuz ve güvensiz bir ortam hazırlamak suretiyle Teşvik Yasası'nın sunduğu büyük avantaj ve fırsatlardan istifade ederek bölgeye gelecek yatırımlara ve yatırımcılara engel olmuş, bölge insanına yapılabilecek en büyük kötülüğü yapmış ve yapmaktadır.
Yine, buradan bölge insanına, Kürt kardeşlerime seslenmek ve çok önemli bir konuya vurgu yapmak istiyorum.
Değerli milletvekilleri, yüce milletimizin kıymetli mensupları; hepimiz çocuk sahibiyiz ve evlatlarımızı en azından iyi bir devlet okulunda, eğer imkânımız varsa özel okulda, kolejde, imkânı olanlar yurt dışında okutarak istikbale en iyi şekilde hazırlamak ister. Peki, güneydoğu insanımızın, Kürt kardeşlerimizin buna hakkı yok mu? Salâhaddin Eyyubi'nin, Ahmedi Hani'nin Bediüzzaman Saidi Nursi'nin manevi torunlarının mühendis olmaya, hukukçu olmaya, doktor olmaya, ilim adamı, iş adamı olmaya hakları yok mu?
ALTAN TAN (Diyarbakır) - Var, var!
İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Var, cezaevine atmazsanız var!
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Devamla) - Var tabii.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Kendi dillerinde eğitim hakları da var!
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Devamla) - Ama maalesef terör örgütü tarafından bölgedeki zeki ve parlak gelecek vaat eden çocuklar -dikkat edin, çocuklar- okullarına molotoflar atılarak, yakılarak, öğretmenleri kaçırılarak okuldan uzaklaştırılıp uyuşturucuya alıştırılıyor ve âdeta dağa çıkmaya teşvik ediliyor veya kaçırılıyor.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Uyuşturucuyu emniyete sor, Diyarbakır Emniyetine sor!
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Devamla) - Bu arada dağa çıkma yaşı?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Devamla) - ?18-20'den 12'ye kadar indi ve dağdaki silahlı resimleri gazetelerde yayınlanıyor. Bu, bölge insanına ve Kürt toplumuna yapılacak en büyük kötülük ve ihanettir. (CHP ve MHP sıralarından "Bitti, bitti!" sesleri)
Yine, 80'li yıllardan bu yana bu sorun için heba edilen 1 trilyon dolar kaynak da işin maddi boyutu. Bu kaynakla doğu ve güneydoğu yeniden inşa edilebilirdi.
BAŞKAN - Sayın Demirbağ, teşekkür ediyorum, süreniz tamam.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Devamla) - Bu duygularla hepinizi saygılarla selamlıyor, yüce Meclise de saygılarımı arz ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkürler.