| Konu: | 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 4'üncü Tur görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 32 |
| Tarih: | 13.12.2019 |
AK PARTİ GRUBU ADINA HULUSİ ŞENTÜRK (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; AK PARTİ Grubu adına Rekabet Kurumu ve Helal Akreditasyon Kurumu bütçeleri hakkında söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Değerli arkadaşlar, Rekabet Kurumu, kurulduğu yirmi iki yıldan bu yana tekelleşmeyi ve kartelleşmeyi önlemek, piyasaların sağlıklı rekabet koşullarında çalışabilmesi için gerekli önlemleri alma yönünde ciddi gayretler göstermektedir. Özellikle son yıllarda dünyanın yükselen trendi olan dijital pazarlara odaklanmış ve bu alanda da cesur kararlara imza atmıştır. Örneğin, Avrupa Birliği Komisyonu dışında hiçbir ulusal otoritenin cesaret edemediği bir adımı atmış ve Google'ın haksız rekabetine karşı 92 milyon liralık idari cezayı uygulamaya sokmuştur. Bu anlamda Rekabet Kurumumuz cesur adımlarla özellikle e-ticaret ve dijital pazarlardaki haksız rekabete karşı mücadelesini sürdürmekte olup en son "booking.com" kararıyla da bu konudaki kararlılığını tüm piyasaya göstermiştir. Bir ülke ekonomisinin sağlıklı gelişebilmesi elbette sağlıklı işleyen piyasalarla mümkündür, bu da haksız rekabete karşı kararlı mücadeleyi gerektirmektedir. Rekabet Kurumumuzun yönetici ve çalışanlarına, sergilemiş oldukları bu kararlılıktan dolayı teşekkür ediyorum.
Değerli arkadaşlar, Helal Akreditasyon Kurumu hakkında söz almak için grubumuzdan özellikle talepte bulundum çünkü dört yıl boyunca Türk Standartları Enstitüsü ve kısa adı "SMIIC" olan İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü Başkanlığım döneminde ülkemizde helal belgelendirme ve akreditasyonun başlaması için arkadaşlarımızla yoğun bir çaba sergilemiştik ve hamdolsun, 2013 yılında Türk Standartları olarak da belgelendirme çalışmalarını başlatmıştık.
Az önce konuşan bir hatibimizde ufak bir bilgi eksikliği olmuş, Brezilya gibi ülkeler bile belge verirken Türkiye'de verilememesini eleştirdi, bunun ne kadar önemli olduğunu söyledi, önemine aynen katılıyorum ancak hamdolsun, Türk Standartları Enstitüsü altı yıldır bu belgeyi veriyor ve şu ana kadar da 500'e yakın kuruma helal belgeyi verdi. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Ama sevindiğim bir nokta var: Helal belgelendirme benden önce de Türkiye'de yapılmak istendi TSE tarafından ama o dönemin şartlarında AK PARTİ hakkındaki -ikinci- kapatmayla ilgili soruşturma dosyasının gerekçeleri arasında TSE'nin helal belgelendirmesinin irticai faaliyet olarak görülmesi vardı. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) O yüzden o dönem geri çekilmişti ama hamdolsun, artık Türkiye normalleşti ve bugün hep beraber helal belgelendirme ve akreditasyonun küresel ticaretteki öneminden bahsediyor, hatta Türkiye'yi bu konuda geri kalmakla eleştirebiliyorsak Rabb'ime hamdolsun, Türkiye belli bir noktaya gelmiş demektir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Değerli arkadaşlar, biliyorsunuz Helal Akreditasyon Kurumu Temmuz 2018'deki kararnameyle fiilen oluşturuldu ve bu işte iddialı olan biri olarak söylüyorum, çok kısa zamanda müthiş bir başarıya imza attılar. Çünkü bir akreditasyon kurumu kurmanız 3 uzman atamayla bitmez; bu uzmanlarınızın her birinin gıdadan kozmetiğe kadar, tekstilden turizme, ambalajına varıncaya kadar değişik kodlarda atanması; yetmez, 17063, 17025, 19011 gibi uluslararası standartlarda sertifikalı eğitimler alması; o da yetmez, bu eğitimden sonra yetkinliklerinin sertifikalı olarak ortaya konulması lazım. Kurum, on dört ay içerisinde bir yandan fiziki altyapısını ve teknik altyapısını giderirken bir yandan uzmanlar havuzu oluşturmuş ve tüm bu yetkinliklerini ortaya koymuş; yetmemiş, 40'a yakın gerekli dokümanını hazırlamış ve en son 16 Ekim itibarıyla da Helal Akreditasyon Yönetmeliği'nin Resmî Gazete'de yayımlanmasıyla başvuru almaya başlamıştır.
Yine bugün -bir eksik bilgilendirme olmuş sanırım bazı partilerimizde- "Hiç başvuru yok." denilmiş. Henüz daha bir ay önce yönetmelik yayımlandığı hâlde, 7'si Türkiye'den, 7'si de Avustralya, Avusturya, Bulgaristan, Pakistan, Tayvan gibi ülkelerden, yurt dışından kuruluşlar Helal Akreditasyon Kurumuna başvuruda bulunmuştur. Türk Standartları Enstitüsü ilk başvuran kuruluştu, bu hafta itibarıyla -hamdolsun- denetimleri de başarıyla tamamlandı.
Değerli arkadaşlar "uygunluk değerlendirme" dediğimiz standardizasyon, belgelendirme, gözetim, muayene, metroloji hizmetleri ekonominin olmazsa olmazlarıdır ve bu yüzden, TÜRKAK gibi, TSE gibi, UME gibi ve Helal Akreditasyona Kurumu (HAK) gibi kuruluşlar ülkemiz için stratejik öneme sahiptir. Hamdolsun ki Helal Akreditasyon Kurumu bu sorumluluğunun bilincinde olarak zor ve çetrefilli bir süreci on dört ay gibi gerçekten çok kısa bir sürede başarıyla tamamlamıştır. Bu işe yıllarını vermiş biri olarak, hepinizin huzurunda kendilerine teşekkür etmek istiyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Gerek Rekabet Kurumumuzun gerekse Helal Akreditasyon Kurumumuzun 2020 bütçelerinin ülkemize hayırlı olmasını diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)