GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 3'üncü Tur görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:31
Tarih:12.12.2019

AK PARTİ GRUBU ADINA MEHMET SAİT KİRAZOĞLU (Gaziantep) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 2020 yılı bütçesi üzerinde grubumuz adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Saygıdeğer milletvekilleri, insan ve toplum yaşamında konfor, ülke ekonomisinde sürdürülebilirlik için gerekli en temel ihtiyaçlardan biri, kesintisiz, kaliteli, çevreye uyumlu ve rekabetçi enerji arzıdır. Ülkemizde, enerji alanında, yerli ve yenilenebilir kaynakların öncelendiği, çevresel sürdürülebilirliğe sahip, güncel gelişmeleri dikkate alan, yenilenebilir enerjiden nükleere, bor cevherinden hidrokarbon aramacılığına ve enerji verimliliğine kadar millî ve yerli enerji politikasıyla enerji arz güvenliğinin sağlanmasına yönelik çalışmalar artarak devam etmektedir. Petrol ve doğal gazın önemli ölçüde ithal edildiği dikkate alındığında, boru hattı, depolama ve LNG bakımından arz güvenliğimizin kaynak ve güzergâh çeşitlendirilmesi suretiyle dengelenmesine çalışılmaktadır.

Bu hedefler doğrultusunda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızca "enerjinin İpek Yolu" diye adlandırılan Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı sisteminin -TANAP'ın- ilk gaz akışı 2018 Haziran ayı içerisinde gerçekleştirilmiş, TANAP'ın Avrupa bağlantısı da geçtiğimiz günlerde, 30 Kasımda hizmete açılmıştır. Yine, TürkAkım Doğal Gaz Boru Hattı sisteminin Türkiye'ye gaz arz edebilecek şekilde işletmeye alınması, Saros Körfezi'nde 3'üncü FSRU terminalinin tesis edilmesi, sisteme günlük doğal gaz basma kapasitesinin artırılarak sadece iç piyasa için değil bölge coğrafyası için de önemli bir arz kapasitesi oluşturacak altyapının hazırlanması ve yeni arz kaynaklarının ortaya çıkarılması ve mevcut rezervlerimizin geliştirilmesi doğrultusunda karada ve denizde hidrokarbon arama ve üretim faaliyetlerinin artırılması için plan ve projelerin yapıldığı görülmektedir.

Bu noktada, ülkemizle ilgili bir şeyi de söylemek gerekiyor. Türkiye, sadece enerji merkezi olma ve transit geçiş noktası olma dışında da kendi vatandaşlarının konforu için doğal gaz tesislerini yapmaktadır. 2002 öncesinde sadece 5 şehrimizde bulunan doğal gaz, bugün itibarıyla 81 şehrimize ve 541 yerleşim birimine ulaşmıştır. Doğal gaz kullanım imkânı sunulan nüfusumuz 66,5 milyona ulaşmış olup toplam nüfusumuzun yüzde 81'ini oluşturmaktadır.

Bilindiği üzere, hidrokarbon enerji kaynaklarının yani petrol ve doğal gazın büyük bir kısmını ithal etmekteyiz ve bu anlamda yerli üretim oranını artırmak için de sahadaki çalışmalar sürekli bir biçimde devam etmektedir. Bu amaçla 2019 yılının ilk on bir ayında 141 adet petrol ve doğal gaz arama, üretim ve tespit kuyusu açılmış olup 313 bin metrelik sondaj yapılmıştır. Potansiyeli yüksek olan sahalarda arama, sondaj ve üretim faaliyetleri aralıksız devam etmektedir. Diğer taraftan, üç boyutlu deniz sismik veri toplama ve sondaj çalışmalarını bağımsız ve millî imkânlarla yapabilme kabiliyetine kavuştuk. Sismik araştırma gemilerimiz Barbaros Hayreddin Paşa ve Oruç Reis'le denizlerimizde detaylı sismik aramalar yürütmekteyiz. Bu kapsamda bugüne kadar Doğu Akdeniz'de 37 bin kilometrekare üç boyutlu sismik veri toplanmıştır. Bu sismik aramalarla elde edilen veriler doğrultusunda derin deniz sondajlarını da millî kaynaklarımızla yapma çalışmalarımız hız kazanmıştır. Fatih ve Yavuz sondaj gemilerimiz denizlerde yoğun arama çalışmalarına devam etmektedir. Bu doğrultuda Doğu Akdeniz'de yapılan sondajlar büyük önem arz etmekte olup mevcut çalışmaların sürekliliği sağlanmalıdır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Doğu Akdeniz'deki enerji potansiyelinin kazanılması, uluslararası hukuk ilkeleri temelinde, tüm kıyıdaşlarıyla beraber her aktörün, dolayısıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ve Türkiye'mizin hesaba katılmasıyla ve ortak bir iş birliğiyle mümkündür. Bu minvalde Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin çeşitli platformlarda uluslararası hukukun ilkeleri doğrultusunda yaptığı iş birliği çağrıları dikkate alınmalıdır. Türkiye ile Libya arasındaki son mutabakat da Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki uluslararası hukuktan doğan haklarından ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin haklarının yok sayılmasına karşı mücadeleden hiçbir şekilde vazgeçmeyeceğini açıkça göstermektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Evet, buyurun, tamamlayın sözlerinizi Sayın Kirazoğlu.

MEHMET SAİT KİRAZOĞLU (Devamla) - Ayrıca bu mutabakat, bölgedeki çözümün Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'yle iş birliğinden geçtiğini göstermiştir.

Bu düşüncelerle, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızın bütçesi başta olmak üzere, 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi'nin milletimiz, devletimiz ve Bakanlıklarımız için hayırlara vesile olmasını diler, hepinizi saygıyla selamlarım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)