GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 1'inci Tur görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:29
Tarih:10.12.2019

MHP GRUBU ADINA İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Kamu Denetçiliği Kurumu bütçeleri hakkında Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım. Gazi Meclisimizi ve aziz Türk milletini saygıyla selamlıyorum.

Konuşmamın başında, Meclisimizin ilk Başkanı, devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere istiklal mücadelemizin bütün kahramanlarını, Meclisimizin merhum üyelerini, aziz ecdadımızı ve tüm şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anıyorum.

Bugün 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü. Aynı zamanda da bölücü terör örgütü PKK tarafından 10 Aralık 2016'da İstanbul Beşiktaş'ta düzenlenen bombalı saldırı neticesinde, en temel insan hakkı olan yaşama hakkı elinden alınan 39 polisimiz ile 7 vatandaşımızın alçakça ve kalleşçe şehit edildiği gündür. Dün de 3 şehidimiz vardı. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, milletimize başsağlığı diliyorum.

Bu kutlu çatı altında yapılan bazı konuşmalara bakıldığında, zannedersiniz ki bunlar yaşanmamış; PKK, FETÖ ve diğer terör örgütleri ülkemizde yok; Türkiye Büyük Millet Meclisi bombalanmamış, darbe girişimlerinde bulunulmamış; kundaktaki bebekler katledilmemiş, yüzlerce şehit verilmemiş; sınırlarımızın ötesinden atılan füzelerle vatandaşlarımız hayatını kaybetmemiş; her şey güllük gülistanlık iken Türkiye operasyon başlatmış, bunun için kaynak ayırmış, savunma bütçesi artmış.

Değerli milletvekilleri, Türkiye, bekasına yönelik tehditleri bertaraf etmek, egemenlik haklarını sonuna kadar korumak, milletin huzur ve güvenliğini temin etmek için her türlü mücadeleyi yapacaktır, nitekim yapmaktadır; devlet olmak bu demektir. O sebeple, Türkiye'deki ekonomik ve sosyal gelişmeleri değerlendirirken asgari vicdan, bunlara da bakmayı; Türkiye'nin hangi badirelerden geçmekte olduğunu, hangi siyasi ve ekonomik operasyonlara meydan okuduğunu da dikkate almayı gerektirir. Bize göre, devletimizin bekası, milletimizin huzuru ve güvenliği her şeyin önündedir ve bunların teminat altında alınması da, bedeli ne olursa olsun, hepimizin, her Türk vatandaşının önceliği olmalıdır.

Değerli milletvekilleri, 2020 yılı, kurtuluş ve kuruluş mücadelemizin karargâhı olan Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışının 100'üncü yıl dönümüdür. Muazzam bir iradenin ürünü olarak açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türk milletinin tam bağımsız yaşama kararlılığından doğmuştur. Gazi Mustafa Kemal'in önderliğinde, 19 Mayıs 1919'da Samsun'da yakılan istiklal meşalesi Amasya, Sivas ve Erzurum'dan geçerek tüm vatan sathına yayılmış; Misakımillî'nin ilanıyla girilen yol, Ankara'da Büyük Millet Meclisinin açılışıyla yeni bir safhaya ulaşarak, Türkiye Cumhuriyeti'nin siyasi ve hukuki altyapısının hazırlandığı dönemin de başlangıcı olmuştur.

"Millî irade" ve "millî hâkimiyet" Büyük Millet Meclisinin yapısını özetleyen iki temel ilkedir. Atatürk'ün, ülkeyi işgalden kurtarmak ve tam bağımsızlığa kavuşturmak için başlattığı mücadele aynı zamanda bir millî hâkimiyet mücadelesi olmuştur. Millî iradenin tecelligâhı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi, İstiklal Harbi'mizi idare ettiği için Gazi Meclis unvanını almış, 15 Temmuz 2016 tarihinde FETÖ terör örgütü tarafından gerçekleştirilen darbe teşebbüsüne karşı sergilediği kararlı duruşla da 2'nci kez gaziliği hak etmiştir. Milletimiz, 15 Temmuz hain darbe girişimiyle terör örgütü FETÖ'nün vatanımızı hedef alan saldırılarına bir asır önceki cesaretiyle karşı koyarak içindeki istiklâl ateşinin asla sönmeyeceğini göstermiştir.

Bilindiği gibi, 16 Nisan 2017 tarihinde yapılan Anayasa değişikliğiyle hükûmet sisteminde köklü bir reforma gidilmiş ve Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçilmiştir. Düzenlemeyle kuvvetler ayrımı net olarak sağlanarak Türkiye Büyük Millet Meclisi asıl fonksiyon ve vasfına kavuşturulmuş, temsil ve yetki bakımından güçlendirilmiştir. Kanun yapımında Meclis iradesi ön plana çıkarılmış, Meclis münhasıran milletvekilleri tarafından verilen kanun teklifleri üzerinde yasama yapmaya başlamış, millî hâkimiyet ilkesi güçlendirilmiştir. Yürütmenin Türkiye Büyük Millet Meclisine sadece bütçe ve kesin hesap kanunu teklifi sunabilmesi öngörülmüş, bunları aynen ya da değiştirerek onaylama yetkisi yine Türkiye Büyük Millet Meclisine verilmiştir. Yürütmeye kanun hükmünde kararname çıkarma imkânı veren yetki kanunu uygulaması kaldırılmış, OHAL döneminde çıkarılacak KHK'lerin üç ay içinde Meclisimizce onaylanmaması hâlinde hükümsüz kalacağı hükme bağlanmıştır.

Hâkimler ve Savcılar Kurulunun çoğunluğunu oluşturan 7 üyenin seçilmesi yetkisi ilk kez Türkiye Büyük Millet Meclisine verilmiştir. Meclisin soru, genel görüşme, Meclis araştırması ve Meclis soruşturması yoluyla denetim fonksiyonları daha da güçlendirilmiş, yazılı soru önergelerine on beş gün içinde cevap verilmesi şartı getirilmiştir. Yürütme yetkisini seçimle doğrudan milletin vermesi sağlanmış, yürütme Meclis içinden çıkmadığı ve güvenoyunu bizzat milletten aldığı için de güvenoyu ve gensoru mekanizmaları kaldırılmıştır. Siyasi partilerin ittifak yaparak seçime katılabilmelerinin yasal altyapısı oluşturulmuş, yönetimde istikrarla birlikte temsilde adalet ilkesi de güçlendirilmiştir. Yapılan değişikliklerle, parlamenter sistemin devam eden arızaları son bulmuş, yürütmenin yasama üzerindeki tahakkümü önlenmiş, Türkiye Büyük Millet Meclisinin etkinliği artırılmıştır.

Değerli milletvekilleri, Anayasa değişikliği sonrası Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü'nde Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine uyum amacıyla bazı değişiklikler yapılmıştır. Bununla birlikte etkin, şeffaf, katılımcı ve kaliteli bir yasama sürecinin ortaya çıkarılmasını sağlayacak şekilde Meclis İçtüzüğü'nün tümüyle gözden geçirilmesi gerektiğini değerlendiriyoruz. Yasama kalitesinin artırılması, yasama ve denetim sürecinin odağını komisyonların teşkil etmesi, yasa yapım sürecine ilgililerin katılımı, yasama-yürütme ilişkisinin Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin ruhuna uygun olarak tanzimi, kanun tekliflerinin hazırlanmasına teknik destek sunacak altyapının oluşturulması, denetimin etkinleştirilmesi kapsamında kesin hesap ve denetim raporlarının görüşüleceği ayrı bir daimî ihtisas komisyonu kurulması İç Tüzük çalışmasında önemli gördüğümüz ve önerdiğimiz hususlardan bazılarıdır.

İç Tüzük değişikliğinin hayata geçirilmesinde siyasi partiler arasındaki uzlaşı da kuşkusuz önemli olacaktır. Siyasi partilerin uzlaşma arayışına açık olmasının etkin bir yasama için önemli olduğunu değerlendiriyoruz. Bu yönde yapılacak çalışmalarda şimdiye kadar Mecliste oluşturulan İç Tüzük çalışma komisyonlarının ortaya çıkardığı tespitlerden geçerliliğini koruyanların da dikkate alınması yararlı olacaktır. Ayrıca, kanun yapma ve kanun teklif etme kapasitesinin artırılmasına paralel olarak yasama faaliyetlerinde etkinlik sağlamak amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisinin idari kapasitesinin de bu yapıya uygun biçimde geliştirilmesi zorunlu bulunmaktadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Kamu Denetçiliği Kurumu, Anayasa'nın 74'üncü maddesine göre, 6328 sayılı Yasa'yla 2012 yılında kurulmuş ve faaliyetlerine başlamıştır. Kurum, kamu hizmetlerinin işleyişinde bağımsız ve etkin bir şikâyet mekanizması oluşturmak suretiyle, idarenin her türlü eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışlarını, insan haklarına dayalı adalet anlayışı içinde, hukuka ve hakkaniyete uygunluk yönlerinden incelemek, araştırmak ve önerilerde bulunmakla görevlidir. Tavsiye niteliğinde kararlar alan Kamu Denetçiliği Kurumunun faaliyetleri her geçen gün artmaktaysa da etki alanının daha da genişletilmesi gerekmektedir. Ombudsmanlığın verdiği tavsiye kararlarının ilgili kurumlarca yüzde 70 olan uygulama oranı bir önceki yıla göre az da olsa artış göstermekle birlikte, söz konusu oranın anlamlı şekilde artırılması kuruluş amacının da gereği olacaktır. Hâlen farkındalık düzeyi ile doğru şikâyet ve talepte bulunma konusundaki eksikliklerin devam etmesi Kuruma intikal eden birçok talebin de işleme alınamamasına yol açmaktadır; o sebeple, tanıtım ve bilgilendirme eksikliğinin süratle giderilmesi, sistemden beklenen faydanın elde edilmesine de katkı sunacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak, tarihimizden ve geleneğimizden gelen bu yapının sağlıklı işlemesini önemsiyor ve takip ediyoruz.

Bu düşüncelerle, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Kamu Denetçiliği Kurumunun bütçelerinin hayırlı olmasını diliyor, millî ruh, millî irade, millî hâkimiyet ve millî birlik anlayışının güçlenmesine katkı sağlaması temennisiyle, Genel Kurulun siz değerli üyelerini saygıyla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)