GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonunun, Kamu İktisadi Teşebbüslerinin 2011-2014 ve 2015-2016 Yılları Denetimine İlişkin Raporlarının Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğünün 2011-2016, Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğünün 2011-2016, Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğünün 2011-2016, Türkiye Radyo-Televizyon Kurumunun 2015-2016, Toplu Konut İdaresi Başkanlığının 2011-2016 ve Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğünün 2011-2016 Yıllarına Ait Bölümleri ile Raporların Bu Bölümlerine Yapılan İtirazlar ve Komisyonun Görüşü (3/21, 22, 23, 24, 25, 26, 27) münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:26
Tarih:04.12.2019

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 6 kamu kuruluşunun 2011-2016 yılları arasındaki Sayıştay denetim raporlarını konu alan tespitleri için ilgili itirazların KİT Komisyonunda görüşülmesiyle ilgili söz aldım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Bu kurumlar arasında Devlet Hava Meydanları İşletmesi var, Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü var, Atatürk Orman Çiftliği var, Türkiye Radyo Televizyon Kurumu var, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ve Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğü yer alıyor. Bu kurumlarla ilgili detaylı konuşmaya sürem yeterli değil, beş dakika bunun için yeterli bir süre değil ama muhalefet şerhimizde de zaten bunlarla ilgili birçok itirazımızı belirttik. Bu yüzden kısa kısa değinerek bir tablo çizmek istiyorum size.

KİT Komisyonundaki görüşmelerde itiraz edilen konular ne kadar hayati olursa olsun, itiraz muhalefetten geldiği için, her şeyde olduğu gibi kesinlikle bu itirazlar kabul görmüyor ve zannediyorsunuz ki "Her şeyi biz doğru yapıyoruz." Doğru yapmadığınız ortaya çıktı. İşte, dün Sayın Cumhurbaşkanı "Doğru yapmıyorsunuz." dedi, hatta bir de sizi suçladı, sermaye yanında yer almakla suçladı; "Ben halkımın yanımdayım, ona 'evet' diyenler sermaye yanında." dedi, sizi sermaye yanında olanlar olarak suçladı Sayın Cumhurbaşkanı. Geç kalmış, on yedi senedir siz sermayenin yanındasınız, Sayın Cumhurbaşkanı on yedi sene sonra söylüyor bunu. Bu muhalefet sözcülerinin tekliflerini, önerilerini dikkate almazsanız başınıza bu kazalar daha çok gelecek.

Bunu Komisyonda da yaşadık. Örneğin, ÇAYKUR'la ilgili görüşmede... Kuruluş sürekli zarar ediyor. Enteresan bir şey söyleyeceğim size: ÇAYKUR Varlık Fonuna devredilmeden önce devamlı kâr eden bir kuruluştu, Varlık Fonuna bir devredildi ÇAYKUR zarar etmeye başladı. Bununla ilgili ben -milletvekili değildim o dönem, bir ara dönemde- dedim ki: ÇAYKUR'u yurt dışına satacaklar. Şimdi Sanayi Bakanı olan Sayın Mustafa Varank, o zaman danışmandı, itiraz etti "Böyle bir şey olur mu?", önemli bir bürokrat daha itiraz etti "Böyle bir şey olur mu?" Bakın, buradan bir daha söylüyorum: ÇAYKUR zarar ettirilerek, değeri düşürülerek yine bir yandaşa peşkeş çekilmek üzere kılıf hazırlanıyor, şu anda siz de ona alet oluyorsunuz. "Sermayeden yanasınız." diyor ya onu söylüyorum. "Sermaye" dediğiniz böyle bir katılımcı bir sermaye de değil, milletin sermayesi de değil, bir KOBİ de değil; 5-6 müteahhidin arasında paylaştırılan bir sermayeden bahsediyorum. Sermaye düşmanı gibi de kimse düşünmesin beni. Bunu sıklıkla yapıyorsunuz zaten sadece ÇAYKUR'da değil.

Bu yapılan itirazların hiçbiri incelenmediği için de bir sonuca varılmıyor. Şunu biliyoruz ki: Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kadar süregelen bu köklü kurum ve kuruluşlar sizlerin yönettiğiniz süreçteki kadar kötü yönetilmedi, sizlerin yönettiğiniz süreçteki kadar hiç kötü kokular gelmedi bu kurumlardan. Sizlerin yönettiğiniz süreçte her türlü vurgun vesaire gibi söylentiler ayyuka çıktı ve bunları yalanlamak için de hiçbir şey yapmadınız yani sanki "Alan razı satan razı, biz yapıyoruz, size ne?" der gibi pozisyondasınız. Bunlarla ilgili hiç hesap sorulmaz mı? Vallahi soruluyor yani seneler sonra da olsa mutlaka soruluyor, bunu da bir kere daha size ikaz edeyim istiyorum.

Devlet Hava Meydanları İşletmesinden bahsedeceğim üçüncü havalimanıyla ilgili. Üçüncü havalimanı önemli bir projedir, yeri yanlış seçilmiştir bence, teknik adamlar da öyle diyor. Şu anda suyun tahliyesi konusunda ciddi meseleler var, kış geldi, uçuşlar ciddi anlamda sekteye uğruyor. Üçüncü havalimanı bu ülke için, turizmin kalkınması için, özellikle Uzak Doğu'ya transit sefer yapılabilecek güzel bir lokasyon olması açısından İstanbul'da üçüncü havalimanı önemli bir meseledir ama tabii Yeşilköy'ü de kapatmamak kayıt ve şartıylaydı; oraya da yazık ettiniz, onu da söyleyeyim. Yeri, seçilen yeri yanlıştır; bunu da ekoloji uzmanları söylüyor, teknik adamlar söylüyor. Ama burada, bir de Kütahya Zafer Havalimanı var. Yani Kütahya Zafer Havalimanı tam bir garabet; yapılma şekli, ihalesi, verilen garanti sayısı tam bir garabet; çok kötü örnekler bunlar.

Bu kurumların hangisinden bahsedeceğime ben de şaşırıyorum ama beş yılda konuşulması gereken o kadar çok konu var ki; örneğin, TRT. "İbrahim Eren'in çiftliğine dönmüş." diyorum, beni ikide bir mahkemeye veriyor. Bu İbrahim Eren'i ben çok eskiden tanırım, gençliğini bilirim, babası arkadaşım ama arkadaş yani bu Hükûmete yakın olmak demek, sana verilen kurumu babanın çiftliği gibi yönetmek anlamına gelmez ki ya. İyi yönet, biz de buradan alkışlayalım "Bakın, İbrahim Eren TRT'yi o kadar güzel yönetti ki." diyelim ve bundan da onur duyalım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

LÜTFÜ TÜRKKAN (Devamla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sağ olun. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)