GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:26
Tarih:04.12.2019

CHP GRUBU ADINA MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle şu tespiti yapalım: Sonuçta bu coğrafyada, bu cumhuriyette Alevi yurttaşlarımız ayrımcı bir muameleye tabi tutuluyorlar ve bir derin devlet politikası olarak yıllardır Anadolu coğrafyası Alevi nüfustan arındırılıyor. Dolayısıyla duvara yazılan bu işaretleme basit bir işaretleme değil, aynı zamanda bir koddur. O kod da Maraş'tan, Çorum'dan, Sivas'tan gelen bir koddur, Alevi yurttaşlarımızın yaşadığı dehşetin kodudur ve Alevi yurttaşlarımızın yaşadığı travmanın kodudur; böyle anlaşılması lazım. Yani her yıl birkaç tane böyle yapılır, Alevi yurttaşlarımıza bir korku salınır ve sonuçta Anadolu coğrafyasında tek tük kalmış Alevi yurttaşlarımız kendi bulundukları yerlerden merkeze, merkezden metropollere ve metropollerden Avrupa'ya ve bütün dünyaya yayılır ve artık Anadolu topraklarını değil, dünya coğrafyasını kendilerine yurt edinirler; böyle bir kötü mirasa sahibiz. Ve bu Parlamentoda geçmişten bugüne Alevi yurttaşlarımızın uğradığı ayrımcı muamele noktasında bir adım atamadık. Eşit yurttaşlıktan kaynaklanan sorunlar var ve ağır sorunlar var. Alevi yurttaşlarımız kendi inançlarını kendileri gibi, kendi istedikleri gibi yaşayamıyor; hâkim ideolojinin ve inancın dayattığı biçimde yaşıyor. Bunları ben söylüyorum. Bunları biz söylemeliyiz, Alevi inancından gelmeyen yurttaşlarımız söylemeli; Alevi dostlarımız, arkadaşlarımız ve yurttaşlarımız değil. Maalesef burada hamasi nutuklar atılır ama Alevi yurttaşlarımızın talepleri, kamusal talepleri bu Parlamento tarafından yerine getirilmez. İşte, daha yeni, Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesi görüşüldü; talepleri var. Ne kadar bütçe ayrılıyor? Sıfır.

Naci Bey, size soruyorum: 64'üncü Hükûmet Programı'nda aynen şu cümle var: "Geleneksel irfan merkezleri ve cemevlerine hukuki statü tanıyacağız." 65'inci Hükûmet Programı var hemen sonrasında; "cemevleri" düşmüş Hükûmet Programı'ndan, "irfan merkezleri" kalmış. Adalet ve Kalkınma Partisinin siyasal tercihi de bu. Bakın, 2 Hükûmet Programı'ndan okudum bunları, geçtiğimiz dönemde okumuştum. Dolayısıyla, Alevi yurttaşlarımızın kamusal alanda yaşadığı bu ayrımcı muamele, sıradan yurttaşlarımızı Alevi yurttaşlarımıza karşı ayrımcı bir nefret söylemine karşı da yönlendiriyor.

Elimizi vicdanımıza koyalım ve araştıralım, varsanız araştıralım. Şu anda kamusal hizmetlere girmede ve kamusal hizmetlerde yükselmede Alevi yurttaşlarımıza ayrımcılık uygulanıyor mu, uygulanmıyor mu? Gelin araştıralım. Son zamanlarda girenler arasında oran olarak kaç yurttaşımız hâkim olmuştur, savcı olmuştur? Kaç valimiz içerisinde Alevi yurttaşımız vardır? Kaç büyükelçimiz içerisinde Alevi yurttaşımız vardır? Neden cemevleri yoktur, neden?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Yok ki, yok ki zaten.

OLCAY KILAVUZ (Mersin) - Bölücülük yapma, bölücülük.

BAŞKAN - Tamamlayalım Sayın Tanrıkulu, tamamlayalım.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Bakın, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları var, Hükûmet bu kararlara uymaya çalışıyor, neden Alevi yurttaşlarımızın inançları ve eğitimleriyle ilgili olarak bu kararlara karşı direnir bu Hükûmet? Dolayısıyla bu, Hükûmetinizin siyasal tercihidir, bu siyasal tercih Alevi inancının kamusal yaşamda tanınmasının karşısındadır. Eğer Türkiye'de birliği ve beraber yaşamayı savunuyorsak bundan vazgeçmeliyiz ve Parlamento olarak bu yurttaşlarımızın yaşadığı ayrımcı uygulamayı, kamusal yaşamda uğradıkları ayrımcı uygulamayı burada araştırmak zorundayız.

Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum.