GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AFET RİSKİ ALTINDAKİ ALANLARIN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ HAKKINDA KANUN TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:78
Tarih:14.03.2012

AYDIN ŞENGÜL (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi hakkında şahsım adına söz almış bulunmaktayım.

Öncelikle şunu söylemek istiyorum: Değerli arkadaşlarım, şehirlerimiz hasta ve şehirlerimiz çok çirkin. Zannediyorum, iktidar ve muhalefet bu konuda hemfikir. Kaybedecek zamanımız yok. Bir an önce şehirlerimize operasyon yapmamız gerekiyor.

HALUK EYİDOĞAN (İstanbul) - Ben, şimdi, başka bir çirkinlik göstereceğim. Ben size daha çirkin bir şey göstereceğim.

AYDIN ŞENGÜL (Devamla) - Hastalıklı hücreler oluşmuş durumda, şehirlerin çıkış noktaları tıkanmış, gelişimini engellemiş ve ciddi anlamda karmaşaya yol açmıştır.

Şimdi eleştirilere baktığımızda, muhalefetimizin? Bu yasayla beraber Bakanlık tüm yetkiyi kendisinde topluyor. 1985 yılına kadar planlama yetkisi -o zaman- Bayındırlık ve İskân Bakanlığında, belediyeler gerekirse imar planları yapıyorlar, onay için Bayındırlık ve İskân Bakanlığına gönderiyorlardı. 1985 yılından sonra planlama yetkileri yerele devredildi. Yerelde öyle belediyeler oluşturuldu ki, 2 bin nüfusa ulaşan her belde, köy belediye oluşturuldu. Belediyelerde teknik eleman yok, belediye başkanı ilkokul mezunu, meclis üyeleri belediye mevzuatından yoksun, küçük bir beldeyi, özellikle büyük şehirlerin içerisindeki belde belediyeleri tüm beldeleri yağmaladılar, peşkeş çektiler, kaçak yapılaşmaya izin verdiler, o zamanki ekonomik koşullar bu kaçak yapılaşmanın önünü açtı. Hiçbir yasaya, hiçbir kanuna dayanmadan "Bırakınız yapsınlar, bırakınız etsinler." dedik, bugünlere kadar geldik.

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - İstanbul da öyle oldu değil mi, İstanbul'da da öyle? Tayyip Bey'in döneminde. Bak duymasın!

AYDIN ŞENGÜL (Devamla) - İstanbul'da, İzmir'de, Ankara'da, tüm büyük şehirlerde.

Değerli arkadaşlar, herkes şunu söylüyor: "Evet, kentlerimizi dönüştürmemiz gerekiyor, kentsel dönüşüme bir an önce başlamamız gerekiyor." Tamam, başlayalım. Şu anda zaten yürürlükte kentsel dönüşümün yapılmasıyla ilgili gerekli yasalar var, buyurun yapın. Şimdiye kadar biz o yasalara göre işlemlerimizi yürütemediğimiz için, birçok sıkıntılarla karşılaştığımız için bu yasayı çıkarma gereği duyduk.

GÖKHAN GÜNAYDIN (Ankara) - Bir yıldır bekliyor, bir yıldır göndermiyorsunuz Bakanlar Kuruluna.

AYDIN ŞENGÜL (Devamla) - Az önce bir şey söyledim, kaybedecek vaktimiz, zamanımız yok. Ne diyoruz? Siz o şehirlerimizdeki o çirkinliği, o karmaşayı gördüğünüzde rahatsız olmuyor musunuz?

Değerli arkadaşlar, ben şehir plancısıyım, planlamanın içerisindeyim. Şehirlerin yapılaşmasını, çıkan zorlukları, sıkıntıları çok iyi biliyorum. İçinde olan bir arkadaşınızım. Böyle kulaktan dolma, periyodik olarak hazırlanmış metinleri okuyarak değil, hissederek bunları söylüyorum. Yıllardır bekledik, bugünlere kadar geldik.

Bizim bir an önce? Orada oturan vatandaşlarımız köyünden göç etmiş, şehre yerleşmiş; sözde şehirde yaşıyor. Şehirde yaşayan köylüler o köy hayatını yaşamaya çalışıyor; hâlâ bahçesinde tandırı var, hayvanlarını besliyor. Kentte yaşamakla kentlilik olmuyor, öncelikle fiziki altyapısını yapmanız gerekiyor. Fiziki altyapısını nasıl yapacağız? İşte bunları dönüştürerek yapacağız. Bu kentsel dönüşümü, yenilemeyi yaparken aynı zamanda sağlıklı binaları yapmak için bu dönüşümü yapmayacağız, sağlıklı binalar yaparken sağlıklı bir çevre de yaratmamız gerekiyor. İnsanlar o sağlıklı çevrede yaşamak istiyorlar. Ben seçim bölgeme gittiğimde oradaki çocuklar benden çocuk oyun bahçesi istiyorlar, oyun oynayacakları alan istiyorlar, hemen yakında gidebileceği okulunu, sağlık tesisini, sosyal ve kültürel tesislerini istiyorlar. Nasıl yapacağız bunu? Tamam, şu yasaya uyalım. İşte "Yok ormanlarımızı yok ettik, mera alanları yok edildi."

Arkadaşlar, zaten şu andaki yasalarda, istenildiği takdirde birçok mera alanı da imara açılabiliyor. Mera alanları, bildiğiniz gibi, şehrin içerisinde. Birçok arkadaşımız bilir, birçok mera alanımız var. Ben oralarda hayvancılık yapıldığını hiç görmedim ve şahit olmadım. Boş araziler durur. Eyvallah, geçmişte mera olarak belirlenmiş, koruma altına alınmış. Ne yapıyoruz? Ot mu biçiyoruz?

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Bina yapmak lazım, bina!

AYDIN ŞENGÜL (Devamla) - Ot büyüdüğünü hiç görmedim, hayvancılık yapıldığını da hiç görmedim.

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Birkaç müteahhit var, onlara verip bina yapmak lazım!

AYDIN ŞENGÜL (Devamla) - Arkadaşlar, bizim şu anda birçok şehrimizde kaçak yapılaşan yerlerde ciddi bir yoğunluk var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.

AYDIN ŞENGÜL (Devamla) - O yoğunlukta kentsel donatı alanları anlamında ciddi anlamda sıkıntılar var. Bu boş alanları, gerekirse o mevcuttaki kaçak yapılaşmalardaki yoğunlukları düşünerek, kentin içerisinde kalmış bu mera alanları veya zeytin alanları veya devlete ait hazine yerlerini kullanmamızda çok önemli faydalar var. Nasıl faydalar var? Yoğunluğu azaltacağız, buralarda kentsel donatı alanlarını kullanmamız gerekiyor ve bizim?

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Beyefendi, meralar, et veren alanlardır, süt veren alanlardır. Mantığınız kavramıyor ki o işi!

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Gene et, süt var ama müteahhitler aracılığıyla kendileri alıyor.

AYDIN ŞENGÜL (Devamla) - Arkadaşlar, beş dakikada bu kadar anlatma vaktim var, inşallah önümüzdeki süreç içerisinde daha fazla vaktimiz olur da uzun uzun konuşma, anlatma vaktimiz olur.

Ben, yasayı hazırlayan, başta Çevre ve Şehircilik Bakanlığımıza, bürokratlara teşekkür ediyorum. Yasanın ülkemize hayırlı olmasını diliyor, hepinizi sevgi, saygıyla selamlıyorum. Sağ olun.  (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Şengül.