GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:22
Tarih:26.11.2019

SELAMİ ALTINOK (Erzurum) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla, hürmetle selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, İbrahim Kaboğlu Hoca bizim de hocamızdır ama İbrahim hocanın mantığıyla bakarsak... Biz Meclisten ne kanun çıkarırsak çıkaralım hepsine "Anayasa'ya aykırı." diyor. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Bize öğrettikleriyle bugün Mecliste konuştukları aynı şeyler değil. Ben çok saygı duyuyorum, hürmet duyuyorum ama İbrahim hocanın bakışıyla Meclisten hiçbir kanun çıkmaz.

AHMET KAYA (Trabzon) - Siz, İbrahim hocayı Burhan Kuzu'yla karıştırıyorsunuz.

YAŞAR TÜZÜN (Bilecik) - Dersinden kaç puan aldın?

SELAMİ ALTINOK (Devamla) - İyi öğrenciydim, iyi öğrenciydim, sıkma canını.

Değerli arkadaşlar, görüşülmekte olan kanun teklifinin genel itibarıyla uygulamadan kaynaklanan eksiklikleri giderme noktasında bir çalışma olduğu hepinizin malumudur. Özellikle 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlığı Genelkurmaydan tamamen alınıp İçişleri Bakanlığı bünyesine dâhil edildikten sonra yapılan düzenlemelerle özellikle personel noktasında, Personel Kanunu noktasında atıflar genelde 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'na yapılıyordu. Bu düzenleme, onları giderip teşkilatın içerisinde yeknesaklık sağlama adına Jandarma, Emniyet teşkilatı ve Sahil Güvenliğin aynı mevzuat çerçevesinde, bir arada, aynı şekilde yönetilmesini amaçlayan bir kanun teklifi ve değişiklikleridir.

Değerli arkadaşlar, bunun yanında -özellikle tabii ben geçmişte o teşkilatın başında Bakan olarak, Müsteşar olarak ve Emniyet Genel Müdürü olarak bulunmuş bir arkadaşınız olarak- Emniyet teşkilatı içerisinde yapılmakta olan çalışmalarda günümüzden kaynaklanan, güncelden ve sahadan kaynaklanan birtakım eksikliklerin giderilebilmesi adına yapılmış olan önemli düzenlemeler var. Ancak özellikle Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Jandarma Teşkilat Kanunu'nda yapılan değişiklikle... Zannediyorum ki Kahramanmaraş Milletvekili arkadaşımız söyledi. Kantin ve gazinoların kiraya verilmesi hususu zaten normalde Emniyet Teşkilatı Kanunu'nda da vardır ama bugüne kadar hiçbir Emniyet teşkilatına ait kantin ve gazino kimseye peşkeş çekilmemiştir. Böyle bir şey yoktur arkadaşlar, böyle bir şey yoktur. Kesinlikle bileceksiniz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar, CHP sıralarından gürültüler)

ERKAN AYDIN (Bursa) - Bu yasayla çekiliyor.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Tamamını diyoruz, tamamını.

BAŞKAN - Arkadaşlar, dinleyin lütfen.

SELAMİ ALTINOK (Devamla) - Ben şunu özellikle ifade edeyim: Değerli arkadaşlar, Jandarmamız, Emniyetimiz, Sahil Güvenlik Komutanlığımız gerçekten kahramanca, muhteşem bir şekilde -yüreğinde vatan sevgisi, bayrak sevgisi olan herkes tarafından kabul edilir ki- terörle mücadele veriyorlar. PKK'yla, DEAŞ'la, FETÖ'yle, aklınıza hangi terör örgütü gelirse gelsin, yirmi dört saatlerini vererek bu terör örgütleriyle büyük bir mücadele veriyorlar. Bu mücadeleyi verirken de ihtiyaç duymuş oldukları değişiklikleri... Bu teklifte benim de imzam var. Arkadaşlar "Kimse yok." dedi ama biz burada kanunu takip ediyoruz, kanunu takip etmeye devam edeceğiz.

Özellikle İbrahim hocamın söylemiş olduğu, bu sözlü sınavın Anayasa'ya aykırı olduğu iddiası gerçek dışıdır. Şu andaki mevcut Emniyet Teşkilatı Kanunu'nun geçici 29'uncu maddesinde sözlü sınav zaten mevcut, vardır. Burada tekrar zikredilmesinin sebebi, başpolis memurlarından 45 yaşından gün alanların da sınava girebilmelerini ifade edebilme adınadır. Mevcut Anayasa'ya uygun bir madde kesinlikle vardır ve herhangi bir sıkıntı yoktur.

Yine arkadaşlarımız söylediler, değerli arkadaşlar, Emniyet teşkilatında şu anda 320 bin civarında, Jandarmamızda 200 bin civarında, Sahil Güvenlik Komutanlığında 7 bin civarında personelimiz görev yapmaktadır. Buradaki personelin göreve alınması, görevde yükselmesi tamamıyla liyakat esaslarına göre yapılmaktadır. Böyle "Meşrebi nedir?" Mezhebi nedir?" gibi şeyleri burada yine arkadaşlarımızdan bazıları söyledi. Değerli arkadaşlar, bir şeyi elinizde bilgi, belge olmadan ifade etmek doğru bir şey değildir, kurumları zan altında bırakmak doğru bir şey değildir. Doğrudur, FETÖ terör örgütünden dolayı benim başında bulunduğum teşkilat benim görev yaptığım sürede 31 bin polisi ihraç etmiştir. 17-25 Aralık sürecinde FETÖ'yle ölümüne mücadele edilmiştir, bugün de edilmektedir, yarın da yine FETÖ gibi, FETÖ benzeri örgütlerle, PKK'ydı, DEAŞ'tı, başka bir terör örgütü, adı ne olursa olsun, ideolojisi ne olursa olsun bunlarla Türkiye Cumhuriyeti devleti mücadele etmeye devam edecektir. Ancak kurumlarımızı, insanlarımızı, değerlerimizi yargılar mahiyette, insanların inanç değerlerini, insanların ideolojilerini, hukuk karşısında eşit oldukları anlayışını yargılar şekilde kimseyi ilzam etmek doğru değildir, kurumlarımızı ilzam etmek doğru değildir. Kurumlarımız gerçekten yirmi dört saatini vererek bu kurumların içerisinde...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlayın Sayın Altınok.

SELAMİ ALTINOK (Devamla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Yani gerek Bakan olarak gerek Müsteşar olarak gerek Emniyet Genel Müdürü olarak burada oturan kardeşlerimizle beraber yirmi dört saat mücadele vermiş bir insan olarak söylüyorum: Bu kurumlar devletimizin, Türkiye Cumhuriyeti devletinin güzide kurumlarıdır. Bu kurumların dik, ayakta ve sağlam olması lazım gelir. Getirilen yasal düzenlemeler kurumlarımızın güncel ihtiyaçlarını karşılama adına çok önemli değişiklikler getirmektedir. Onun için, biz AK PARTİ Grubu olarak kanun teklifinin arkasındayız ve sonuna kadar da bu teşkilatlarımızı ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin birlik ve bekası adına mücadele eden kardeşlerimizi desteklemeye devam edeceğiz diyorum, hepinize saygılarımı sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)