GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:20
Tarih:20.11.2019

CHP GRUBU ADINA MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Kadınların siyasette ve hayatın her alanında maruz kaldıkları ayrımcılığa karşı aslında eş başkanlık sisteminin bütün kurumlarda ve kurullarda doğru bir sistem olması gerekir. Cumhuriyet Halk Partisi de kendi parti tüzüğünü değiştirerek seçimle gelinen her kurulda yüzde 33'lük bir cinsiyet kotası getirdi ve partimiz buna uymaya çalışıyor, zaman zaman aksasa da uymaya çalışıyor.

Şimdi, aslında eş başkanlık sistemi, bu sistem 2014 yılında da Siyasi Partiler Yasası'na girdi; fiilen vardı ve girdi ve uzun bir zamandır da uygulanıyor. Belediye Yasası'na baktığımız zaman buna imkân veren iki düzenleme var; 40'ıncı madde başkan vekilini düzenliyor, 42'nci madde de yetki devrini düzenliyor. Dolayısıyla belediye başkanı, belediye meclis üyeleri içerisinden bir tanesini hem 40'ıncı maddeye göre başkan vekili olarak görevlendirebilir veya 42'nci maddeye göre de yetki devriyle, kullandığı bazı yetkileri ona devredebilir. Dolayısıyla biz buna "başkan vekili" deriz, başkaları "eş başkan" der ama seçilenler sonuçta, eş başkan olarak seçilenler, erkek veya kadın hangi cinsiyetten olursa olsun belediye meclisi içerisinden seçilenlerdir. Dolayısıyla, bunun bana göre bir suç organizasyonu olarak gösterilmesi son derece yanlıştır, son derece.

Beni heyecanlandıran arkadaşlar, açık söyleyeyim, bir yurttaş olarak beni heyecanlandıran durum şuydu: Feodal ilişkilerin en yaygın ve yoğun olduğu yerlerde, Türkiye'nin büyük ilçelerinde şimdiye kadar olmamış işler oldu ve belediye başkanları o ilişki ağı içerisinde kadınlardan seçildi. Bu, bence toplumsal yapının dönüşümü bakımından da çok önemli bir şeydi. Size söyleyeyim bu ilçeleri, bakın, Bitlis'in ilçeleri, Viranşehir, Suruç, Yüksekova. Buradaki aşiret ilişkilerinin, feodal ilişkilerin kadın başkanlar üzerinden, kadın belediye meclis üyeleri üzerinden kırılması, Türkiye bakımından da bir ilktir aynı zamanda. Böyle bir şey oldu ve dolayısıyla da yeni bir yenilik ve zenginlik katıldı. Ama şimdi ne oluyor, ne yapılıyor? Kadın belediye başkanları üzerinden, kadın belediye meclis üyeleri üzerinden, seçilmiş kadın milletvekilleri üzerinden bir kriminalize etme durumu yaşanıyor.

Çok yakın tanıdığım 2 belediye başkanı var. Birisi, Kayapınar Belediye Başkanı, Diyarbakır Barosu üyesi, avukat; tutuklu şu anda. Yine -bir kez daha- Nusaybin Belediye Başkanı Semire Nergiz, yirmi yıllık avukat; 31 Marttan önce kendisiyle ilgili hiçbir soruşturma yok, hiçbir dava yok. Keza, Keziban Yılmaz, avukat arkadaşımız, yakinen tanıdığım için söylüyorum, bir dava yok, ihale yöneticisi. Ama 31 Marttan sonra, bu ortam içerisinde, kriminalize edildiler ve tutuklandılar. Belediye başkanı oldukları için tutuklandılar, başka bir nedeni yok. Bu nedenle yani kadınlara karşı bu ayrımcılığa, bu cinsiyetçiliğe bence son verilmesi lazım.

Ayrıca, Adalet ve Kalkınma Partisinin politikasını da biliyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Bitiriyorum.

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Uzun zamandan beri uygulanan politika şudur: Eğer birisinin gözaltına alınması isteniyorsa, tutuklanması isteniyorsa ilk önce gözaltına alınıyor, tutuklanıyor, aylarca iddianamesiz yatırılıyor, daha sonra ise hakkında iddianame hazırlanıyor. Yani ilk önce yakala, tutukla, sonra bir suç uydur politikası izleniyor.

Bize çocukluğumuzda şunu anlatırlardı: "Bir baba oğluna demiş ki: 'Git şu adamı döv.' Oğlu demiş ki: 'Baba, döveceğim de bana suçunu söyle.' Demiş ki: 'Ya oğlum git, döv.' Demiş ki: 'Ya baba, bana suçunu söyle, vallahi gidip döveceğim.' Demiş ki: 'Oğlum, sen git döv, biz daha sonra ona bir suç buluruz.'" Şimdi izlenen politika da budur doğu ve güneydoğuda, kayyumlar üzerinden izlenen politika budur. Bu politikanın maliyeti de ağır olacaktır, buradan ifade ediyorum. Umarım bu maliyet çok ağır olmadan bu yanlıştan dönülür.

Çok teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)