GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Polisin yaşadığı sorunlara ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:3
Birleşim:20
Tarih:20.11.2019

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, polislerimizin sorunlarını dile getirirken ilk önce, polisin Türkiye'de bulunan sorunlarını "maddi olan sorunları" ve "maddi olmayan sorunları" olarak ikiye ayırmak lazım. Polislerimizin sorunlarının çokluğu doğal olarak güvenlik hizmetlerindeki başarı ve kaliteyi de düşürmektedir.

Polislerin maddi olan sorunlarını eğer başlıklar şeklinde sayacak olursak:

Birincisi, polisin mevzuattan kaynaklanan sorunları.

İkincisi, polisin ücret, giyim, kuşam ve diğer maddi haklarla ilgili ekonomik sorunları.

Üçüncüsü, polisin silah ve mesleki diğer donanımlardan kaynaklanan sorunları.

Dördüncüsü, mesai durumu ve çalışma ortamı.

Beşincisi, tayin, terfi konusundaki sorunları.

Altıncısı, sağlık, sosyal yardım hizmetleriyle ilgili sorunları.

Polisin ekonomik olmayan sorunlarıysa şunlar: Polisimizin can güvenliği sorunu; polisin motivasyon eksikliği ve psikolojik sorunları -son yıllarda çok fazla intihar vakaları yaşanmakta- polisin yaşamış olduğu ailevi sorunları; adliye, askeriye, jandarma, politik kurumlar olmak üzere polisimizin diğer kurumlarla yaşadığı sorunlar; polisimizin hizmet içi eğitimle ilgili yaşamış olduğu sorunlar; polisin temel haklar ve insan haklarıyla ilgili sorunları; polis memurlarımızın yaşadığı amir-memur ilişkilerinden doğan sorunlar.

Bunları özet olarak geçtikten sonra asıl olan sorun şu: Bugüne kadar her fırsatta ve sürekli dile getirmiş olduğumuz, siyasi iktidarın da polise seçim vaatlerinin arasında söylediği 3600 ek gösterge. Maalesef, siyasi iktidar bugüne kadar vadettiği hâlde bunu yapmıyor. Ana muhalefet partisi olarak kanun teklifleri verdik. Bu kanun tekliflerini, sadece Cumhuriyet Halk Partisi değil, diğer muhalefet partileri de verdiği hâlde burada, Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilgili komisyonlarında beklemektedir; bunun bir an önce Parlamentoya gelip yasalaşması lazım. Emniyet mensuplarının çalışma saatleri, özlük hakları ve ekonomik anlamda 3600 ek göstergeleri âdeta bir yılan hikâyesine dönüştü. Bunun bir an önce Parlamentoya gelip yasalaşması lazım.

Polislerimiz yasal anlamda, mevzuat anlamında jandarmayla aynı yasaya tabi oldukları hâlde özlük haklarına baktığımız zaman, polisin özlük hakları jandarmanın çok çok gerisinde. Yasalar nezdinde eşitlenen jandarma ve polise baktığımız zaman, ikisi de şehit oluyor, ikisi de ağır koşullarda çalışıyor, ikisi de ülkenin güvenliğini sağlıyor ancak mali eşitlikleri yok. Jandarma emekliye ayrıldığı zaman 5 bin ila 7 bin arasında emekli maaşı alıyor, polisler emekliye ayrıldığı zaman 2.000 ila 2.500 arasında emekli maaşı alıyor.

Polislerin daha önce POLSAN'a kayıtlı olma zorunlulukları yoktu, sonradan yasayla zorunluluk getirildi. POLSAN'ın OYAK gibi iyileştirilmesi lazım. OYAK'ta nasıl düşük faizle kredi veriliyorsa bu anlamda polislerin de bundan yararlanması lazım.

Polisler gece gündüz demeden sürekli nöbette. Örneğin, saat üç buçuk, dörtte göreve davet edildikleri zaman servis yok, araç yok "Hangi imkânlarla giderseniz gidin." deniliyor. Bu şekilde, saat üç buçukta, dörtte gerek nöbetlerinin bitmesi gerekse nöbetlerinin başlaması hâlinde, görevli polis arkadaşlarımıza mutlak surette araç tahsisi gerekmektedir.

Aylık 610 TL mesai ücreti veriliyor. Hafta sonu yok, resmî tatil yok, dinî bayram, millî bayram yok; 610 TL fikslenmiş durumda. Bu anlamda polisler gerçekten mağdur.

Maçlara özel güvenlik görevlileri gönderiliyor. Özel güvenlik görevlileri para aldığı hâlde polis para almıyor. Peki, arkadaş, benim bakkal dükkânım varsa, benim manavım varsa benim kapımda polis bekliyor mu?

FEHMİ ALPAY ÖZALAN (İzmir) - Polisler de alıyor, polisler de.

MAHMUT TANAL (Devamla) - Polislere verilmiyor, dışarıdaki polislere sorun arkadaş. Yani keşke verseniz.

FEHMİ ALPAY ÖZALAN (İzmir) - Polisler alıyor, alıyor.

MAHMUT TANAL (Devamla) - Polise veriyorsanız özür diliyorum. Zamanımızı almayın, sizden istirham ediyorum.

Değerli arkadaşlar, polislerimizin sorunlarını anlatsak sabaha kadar bitmez. Efendim, mesela mitinglere, konserlere özel güvenlik görevlisi gidiyor, ücret alıyor. Peki, manav ile bakkalın kapısında özel güvenlik görevlisi bekleyince... Mademki mitinglerde para alınıyor, e polise niye vermiyorsun kardeşim?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MAHMUT TANAL (Devamla) - Sayın Başkan, çok önemli bir sorun.

BAŞKAN - Buyurun.

MAHMUT TANAL (Devamla) - Teşekkür ederim.

Yani bu anlamda, polisi dış göreve gönderdiğiniz zaman -ya Allah'tan korkun- sandviç, bir ekmek veriyorsunuz, içine 1 tane de gofret koyuyorsunuz yani arkadaşlar doymuyor bu insanlar ya, aç; o sandviç yetersiz, küçük; biraz onun kalorisini yükseltin.

FEHMİ ALPAY ÖZALAN (İzmir) - Yaptık, yaptık; kanunlaştı o.

MAHMUT TANAL (Devamla) - Burada Emniyet müdürleri gayet rahat. Polis arkadaşlarımız Emniyet müdürlerinin iki dudağının arasında. Kılıfına uyduruyorlar, herhangi bir şehre tayini çıkarılıyor; yazıktır, günahtır; polislerin aile düzeni ve sosyal yaşantısı bu anlamda bozuluyor.

Polisler liyakat ve kıdem anlamında da büyük sıkıntılar yaşıyor. Liyakatte ne esas alınıyor? Ya siyaset esas alınıyor ya cemaat esas alınıyor ya da tarikat esas alınıyor. Arkadaşlar, bana verilen bilgilere göre şu anda yine polis teşkilatı içerisinde değişik değişik cemaat grupları egemen ama burada Menzil tarikatının daha egemen, yoğun olduğu söyleniyor. Ya, arkadaşlar, 15 Temmuz darbesinden ders almadınız mı? Sizden rica ediyorum, sizden istirham ediyorum, devlet hukukla yaşayabilir sayın vekiller.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MAHMUT TANAL (Devamla) - Bitiyorum Sayın Başkan, özür diliyorum.

Devlet hukukla yaşar, devlet cemaat hukukuyla yaşayamaz. Onun için... Burada itiraz eden arkadaşlarımızın herhangi bir cemaatle bağlantıları var mı, yok mu bilemiyorum ama demek ki ağır bir şeye basmış olduk, yaralarına basmış olduk.

Son sözlerimi şu şekilde bitiriyorum: Sayın Başkanım, Türkiye'de 971 başpolis var. Kanunen bunların kıdem anlamında dört yılda bir yükselmesi gerekirken sekiz yıl geçtiği hâlde bu arkadaşlarımızın yükselmesi için maalesef imkân tanınmadı. Bu anlamda, bu arkadaşlarımızın en azından kanunen yükselmesi gerekiyor.

Polis arkadaşlarımıza amirleri tarafından mobbing uygulanıyor. Bu mobbing de hem insanı açıdan hem ceza açısından suç teşkil etmektedir.

Hepinize teşekkür ediyorum.

Ek süre verdiği için ayrıca da Başkana teşekkür ediyorum, saygı ve hürmetlerimi sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)