| Konu: | Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 14 |
| Tarih: | 06.11.2019 |
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Tabii.
Sayın Başkan, gündemimizle ilgili, kanun teklifiyle ilgili görüşmeler dışında olan soruları ilgili bakanlıklara ileteceğim, onlar kendilerine yazılı olarak dönüş yapacaklardır.
Sayın Kuşoğlu, Sayın Emecan ve Sayın Tanal'ın soruları benzer nitelikte. Kripto paralarla ilgili MASAK bünyesinde kapsamlı bir çalışma yürütülmektedir. Kripto varlıkların çıkış amacı, geleneksel finansal mimari içinde yer alan ve esasen işlemin neticelenmesine dayanak varlık olarak ülkelerin para birimlerine dayanan ödeme araçlarına alternatif oluşturmaktır ancak günümüzde söz konusu varlıkların değerlerindeki aşırı oynaklık, çok sayıda işlemin mutabakatının sağlanmasına yönelik teknik kapasiteye ilişkin sorunlar nedeniyle paraya bir alternatif olmaktan ziyade spekülatif amaçlı elde tutulduğu ve kısa zamanda sermaye kazancı elde etmeye yönelik olarak kullanıldığı görülmektedir. Bu doğrultuda kripto varlıklar bir ödeme aracından ziyade sermaye piyasası ürününe yaklaşmaktadır. Uluslararası düzenleme örneklerinde kripto varlıkların ödeme aracı olarak düzenlenmesinden ziyade kara para, tüketicinin korunması, vergi ve sermaye piyasası mevzuatı çerçevesinde ele alınmaya çalışıldığı görülmektedir. Bu bakımdan, kripto varlıklara ödemeler alanına ilişkin bir düzenleme içinde yer verilmesi yaklaşımı benimsenmemiştir.
Diğer taraftan, kripto varlık borsalarının gerçekleştirdikleri işlemlerin de bir aracılık faaliyetine yakınsadıkları görülmektedir. Uluslararası örnekler incelendiğinde kripto varlıkların var olan düzenlemeler kapsamında ele alınmasında ana aktörün kripto varlık borsaları olduğu görülmekte, bu alanın ülkemizde düzenlenmesi hâlinde de kara para, vergileme, tüketicinin korunmasına ilişkin mevzuat kapsamında bu unsurların dikkate alınabileceği düşünülmektedir.
Son olarak, istikrarlı kripto varlıklara ilişkin dünyada tartışmaların süregeldiği, bu tür kripto varlıkların küresel düzeyde pazara girebilecek olanları için "benzer risk kuralları, benzer kurallar" şeklinde bir uygulamanın benimsenmesine dair bir eğilim olduğu görülmektedir ancak konunun uluslararası kuruluşlar nezdinde incelenmesinin devam etmekte olduğu göz önünde bulundurulduğunda, bu alanda atılacak adımlar için hem uygulama pratiğinin görülmemesinin hem de uluslararası iş birliği imkânlarının değerlendirilmesinin gerekli olduğu değerlendirilmektedir. Bu nedenle kripto parayla ilgili bir işimiz yok bu kanun teklifinde.
Sayın Yılmaz'ın sorusu: "BDDK'nin ödemeler alanındaki yetkileri neden Merkez Bankasına devredilmektedir?" 2013 yılında yürürlüğe konulan 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun uyarınca, ülkemiz mevzuatında ilk defa "ödeme sistemi, menkul kıymet mutabakat sistemi, ödeme hizmeti sağlayıcısı, ödeme kuruluşu ve elektronik para kuruluşu" gibi kavramlar tanımlanmıştır. Bu kapsamda, müşterilere ödeme hizmeti sunan veya elektronik para ihracı faaliyetinde bulunan ödeme hizmeti sağlayıcıları, ödeme kuruluşları ve elektronik para kuruluşlarıyla ilgili olarak Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, ödeme hizmeti sağlayıcıların veya diğer finansal kuruluşların üye olarak birbirleri arasında işlem gerçekleştirecekleri ödeme sistemleri ve menkul kıymet mutabakat sistemleriyle ilgili olarak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası görevlendirilmişti.
Temel olarak, sektörün dinamizmi ve gelişen teknolojiyle birlikte ödemeler alanının hızlı değişimi nedeniyle, ödemeler alanına ilişkin olarak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu arasında oluşturulan ikili düzenleme ve kontrol mekanizmasının değiştirilmesi ve tek bir çatı altında toplanması ihtiyacı oluşmuştur.
Ödemeler alanında önemli kazanımlar elde etmiş ülke örnekleri incelendiğinde, Hollanda, Malezya, Hong Kong, Singapur, Endonezya, Çin ve Rusya gibi birçok ülkede ödemeler alanına ilişkin tüm yetkilerin merkez bankası altında toplandığı görülmektedir.
Bu tür bir yapının kurulması, öncelikle, oldukça dinamik bir yapıya sahip olan ödemeler alanında ortaya çıkan ihtiyaçların daha etkin bir şekilde tespit edilerek proaktif bir şekilde müdahale edilebilmesini mümkün kılacaktır.
Ayrıca, yetkilerin tek çatı altında toplanması, bankalar, PTT ve banka dışı ödeme hizmeti sağlayıcılar gibi çok çeşitli, değişik ölçütlerdeki sektör oyuncuları arasında oldukça çetin rekabet koşullarının hüküm sürdüğü bir piyasada, taraflara hak ve yükümlülüklerini daha iyi analiz etme ve yönetme imkânı sağlayacaktır.
Yine, bu tür bir yetki birleştirilmesi sayesinde, uluslararası boyutta önemli gelişmelerin çok hızlı bir şekilde gözlenebildiği bir sektörle ilgili aksiyonların daha hızlı bir şekilde alınabilmesi mümkün kılınacaktır.
Bu kapsamda, ödemeler alanına ilişkin olarak, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumuna ait bazı yetkiler kanundaki bütünlüğü sağlamak üzere Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına verilmektedir.
Sayın Yılmaz'ın ve Erol Bey'in geneli üzerindeki konuşmasında sorduğu: "Türkiye Bankalar Birliği varken ayrı bir birlik kurulmasına neden ihtiyaç duyulmaktadır?" Bilindiği üzere Bankalar Birliği sadece bankaların katılım sağlayabildiği bir oluşumdur ancak ödemeler alanında faaliyet gösteren banka dışı kuruluşlar da bulunmaktadır ve bunların sayısı 50'yi aşmıştır. Söz konusu kuruluşların da diğer rakipleri gibi seslerini duyurabilmeleri ve sektörle ilgili sorunları kendi içlerinde tartışabilmeleri için birliğin faydalı olacağı düşünülmektedir. Bu birlik, ticari bir birlik değildir aslında meslek birliğidir. Ayrıca, ödemeler alanı dünyada ve ülkemizde hızla gelişmektedir. Bu alandaki hızlı gelişmelere uyum ve mesleğin gelişmesini sağlamak amacıyla eğitim ve araştırma faaliyetleri, sektör oyuncuları arasındaki koordinasyon ve iş birliği önem arz etmekte ve temel konusu bu faaliyetler olan bir yapı söz konusu gelişmeleri takip etmeyi sektör açısından kolaylaştıracaktır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Kurulacak birlik, üyelere olan ödeme ve elektronik para kuruluşları arasında pek çok alanda iş birliğini sağlamanın yanı sıra üyelere yol gösterici bir de rol üstlenecektir.
Son olarak Sayın Kuşoğlu'nun bir sorusu kaldı.
BAŞKAN - Buyurun, onu da tamamlayın.
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - "BDDK'nin ödemeler alanındaki yetkileri neden Merkez Bankasına devredilmektedir? 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun 2013 yılında kabul edilmesine rağmen bu kadar kısa süre içinde neden değişikliğe gidilme ihtiyacı ortaya çıktı, bu değişiklikler neden yapılıyor?"
Cevabımız: Ödeme sistemleri ve finansal sistem dinamik bir alan olduğu için teknolojik olarak sürekli değişmekte ve gelişmekte, bu alanlarda sürekli yeni kavramlar ve aplikasyonlar oluşturulmaktadır. Bu gelişmeleri takip etmek ve çeşitli hukuki boşluklar ve eksiklerin ortaya çıkmasının önüne geçebilmek için belirli aralıklarda gerekli yasal değişikliklerin ve güncellemelerin yapılması gerekmektedir. Bu durum, sadece Türkiye özelinde değil tüm dünya genelinde bu şekilde cereyan etmektedir. Örneğin Avrupa Birliği, ödeme sistemleri alanında ilk mevzuatını "Payment Service Directive 1" adıyla 2007 yılında oluşturmuş, 2013 yılında da bu kanunda bazı değişiklikler yapmak durumunda kalmış ve kanuna yeni maddeler eklemiştir. Bu yapılan değişiklikler de yeterli olmamış, 2015 yılında "Payment Service Directive 2" adı altında yeni bir kanun kabul edilmiştir ancak bu kanun da teknolojik gelişmeleri takip edememiş ve kanunda 2018 yılında tekrar bir güncelleme yapılmıştır. Görüldüğü üzere, bu alanda çıkarılan yasalarda kabulünden bir süre geçtikten sonra güncelleme ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Avrupa Birliği başta olmak üzere pek çok ülke de gerekli değişiklikleri belli aralıklarla gerçekleştirmiştir. Biz de Türkiye olarak mevcut gelişmelere ve değişikliklere ayak uydurmak, diğer ülkelerin yasal mevzuatına uyum sağlamak için bu değişikliklere ihtiyaç duyuyoruz.
Teşekkür ederim.