| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 14 |
| Tarih: | 06.11.2019 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; az evvel grubumuza bir haber geldi, Yozgat İl Başkanımız Seyfi Bayrak kardeşimiz ilçesine giderken bir trafik kazası sonucu Hakk'ın rahmetine kavuşmuş. ("Allah rahmet eylesin." sesleri) Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyorum; ailesine, sevenlerine, partimize sabrıcemil niyaz ediyorum; Allah mekânını cennet etsin.
Biraz evvel konuşmaları izledim. IŞİD bir terör örgütü yani bunun aksine bir şey söylemek mümkün değil. IŞİD, her ne kadar bir zamanın Başbakanı "Bunlar öfkeli gençler." dediyse bile öfkeli genç olmadığı, ciddi anlamda bir terör örgütü olduğu ortada.
Yalnız bir şey var: IŞİD'li militanın kaçırdığı Ezidi olunca farklı olmuyor, Türk olunca da farklı olmuyor, Kürt olunca da farklı olmuyor. Yani kimi kaçırıyorsa orada, zulme kim uğruyorsa onun kimliği yoktur. Yani Ezidi olmasını vurgulamanın gereği de yok; Türk de olabilirdi, Kürt de olabilirdi.
IŞİD terör örgütünün Türkiye'ye verdiği zararlar da ortada. Yani Ankara Garı'nda yitirilen 105 can var, bunların hepsi de doğru.
Yalnız bir şey söyleyeceğim sevgili arkadaşlar: IŞİD kadınları kaçırdı, IŞİD bu kadınları sattı, iddialar var, ne kadarı doğru bilmiyorum ama iddianın altında mutlaka bir mesnet vardır, buna göre dillendirilmiştir.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Antep'te pazar kurulmuştu Başkanım.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Devamla) - Ben bir şey söyleyeceğim size: Astsubay Semih Özbey'i tanıyor musunuz? 18 Eylül 2015'te Tunceli'den Erzincan'a giderken -dört sene oldu- kaçırıldı, Semih bu. Semih dört senedir bir defa ailesiyle görüştü. Bunu da PKK terör örgütü kaçırdı. Yani IŞİD'in kaçırdığını söylerken, IŞİD'in yaptığı zulümleri söylerken PKK'nın yaptığı zulümlerden bahsetmezseniz "Senin teröristin, benim teröristim." meselesine gelir, bu da bu Türkiye'nin dibine dinamit koymaktır.
12 asker ve polis, 2 MİT görevlisi dört yıldır PKK'nın elinde. Hatta sizin genel başkanlarınızı koruyan o polis memurları var ya, onların mesai arkadaşları şu anda PKK'nin elinde. Hiçbir gün kalkıp "Bu PKK terör örgütü bizi bile koruyan bu polis memurlarını niye kaçırıyor?" diye hayıflanmazsanız bu söylediklerinizde samimi olmazsınız. (İYİ PARTİ ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Yani burada hiç tartışmaya gerek yok; zulmeden, kimliği ne olursa olsun zalimdir; zulmü gören, kim olursa olsun mazlumdur; bunun altını böyle çizelim. Yani burada IŞİD'i tartışırken asker ve polis katilini, polisleri kaçırıp dört senedir elinde tutan, aileleriyle görüştürmeyen... Ben, Semih Özbey'in ailesiyle görüşüyorum; bir sene evvel kız kardeşi geldi buraya, annesi felç olmuş, yatıyor. Burada çoluk çocuk sahibi olan bir sürü arkadaşımız var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım Sayın Türkkan.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Devamla) - Evladını yitiren, evladından uzak kalan bir annenin yaşadığı travmayı yaşıyor.
Değerli arkadaşlar, bir daha tekrarlıyorum: Eğer bir zulümden bahsedecekseniz zulmün ismine göre saklı tutmayın; PKK'nın zulmünden de bahsedeceksiniz, IŞİD'in zulmünden de bahsedeceksiniz, FETÖ'nün zulmünden de bahsedeceksiniz. Bütün zalimler kahrolsun!
Saygılar sunuyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)