GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Su Ürünleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:13
Tarih:05.11.2019

CİHAN PEKTAŞ (Gümüşhane) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz kanun değişiklik teklifi hakkında şahsım adına lehte söz almış bulunuyorum. Sizleri saygıyla selamlıyorum.

1971 yılından beri yürürlükte olan Su Ürünleri Kanunu'nda, teknolojik gelişmeler, bilimsel, çevresel, sosyal hususlar ile sektörün de ihtiyaçları dikkate alınarak günümüz şartlarına uyumlu hâle getirilmek üzere önemli değişiklikler yapılmaktadır.

Kanun teklifiyle esas maksadımız, denizlerimizi, denizlerimizde yaşayan canlıları ve dürüst bir şekilde balıkçılık yapan balıkçılarımızı korumak, koruma-kullanma dengesini daha işler hâle getirmektir.

Balık varlığımızı artırmak suretiyle hem kendi iç tüketimimizi hem de ihracatımızı artırmayı hedefliyoruz. Balık üretimini artırırken onların kendi doğal ortamlarında yetişmeleri de çok önemlidir. Bu maksatla son yıllarda denizlerimizin temiz tutulmasıyla alakalı çok önemli çalışmalar yürütülmektedir. Deniz çöplerinden atık su yönetimine, atıkların geri kazanılmasından acil müdahaleye, deniz ekosistemlerinin korunmasından kıyı habitatlarının korunmasına, sularımızdaki kirlilik çalışmalarından gemi atıklarının alınmasına kadar birçok alanda entegre bir şekilde proje devam ediyor.

Denizlerimize kıyısı olan 28 ilimizdeki 350 ayrı noktadan mutat zamanlarda alınan numuneler 50 ayrı parametre üzerinden inceleniyor ve su kalitesi sürekli takip ediliyor. Nehir havzalarımızın büyük bölümünde ve göllerimizde de aynı çalışmalar devam etmektedir.

Denizlerimize kıyısı olan illerimizde yaşayan nüfusumuz toplam nüfusumuzun yarısından daha fazladır. Marmara Bölgesi, ülkemiz yüz ölçümünün sadece yüzde 11'ini teşkil ediyor. Buna karşılık, nüfusumuzun yüzde 28'i ise bu bölgede yaşıyor. Ülkemiz nüfusunun beşte 1'ine yakını İstanbul'da yaşamakta ve sanayi kuruluşlarımız da ağırlıklı olarak bu bölgede faaliyet göstermektedir. Dolayısıyla bu bölgede çevre baskısı oldukça yüksek durumda ve maalesef bu yoğun baskı altında Marmara korunamamış, Haliç'te canlı hayat yok olmuş ve Haliç âdeta bataklığa dönmüştü. 1994 yılında, İstanbul'daki atık suların sadece yüzde 5'i arıtılabiliyor, geri kalanı denize bırakılıyordu; Marmara'da yaşayan 125 balık türü 4'e düşmüştü, sahillerden denizlere girilemiyordu. Önce Haliç'teki 4,5 milyon ton çamuru temizledik. Haliç'in ve Boğaz'ın her iki yakasına ve İstanbul'un bütün sahillerine kolektörler inşa ederek atık suları toplayıp arıttık.

İstanbul'da 88 atık su arıtma tesisi inşa ettik. Bunların 9 tanesi ön arıtma, diğerleri biyolojik ve ileri biyolojik atık su arıtma tesisleridir. Bugün İstanbul'daki atık suların yüzde 99'u arıtılmaktadır ve denizlerimize her yerden girilebilmektedir. Şu anda Haliç'te en az 42 tür balık yaşıyor. İç denizimiz olan Marmara Denizi, balık popülasyonu yönünden en zengin denizimiz hâline geldi. Haliç ve Marmara'yı kurtarmak için milyarlarca lira para harcandı.

Maalesef, korunamamış diğer bir değerimiz ise Ergene. Ergene, 2 metreküp/saniye debisi olan ancak denize 9 metreküp/saniye olarak dökülen bir nehrimizdir. Hızlı nüfus artışıyla beraber, o bölgelerdeki şehirlerin atık suları arıtılmadan Ergene'ye deşarj ediliyordu. Asıl felaket, Çorlu ve Çerkezköy başta olmak üzere, bölgede yüzlerce sanayi tesisi plansız bir şekilde yapılmış ve faaliyete başlamıştı. Birçoğu fazla su tüketen sanayi tesisleri Ergene'ye âdeta zehir bırakıyordu. Yok olma noktasına gelen Ergene'yi kurtarmak için 2011 yılında Ergene Eylem Planı hazırlanmış ve 15 paketi ihtiva eden entegre proje hayata geçirilmiştir. 13 adet ileri biyolojik atık su arıtma tesisi inşaatı bitirilerek oradaki belediyelerimize teslim edilmiştir. Sanayi tesisleri için ise 5 tane atık su arıtma tesisi inşa edildi, 1 tanesine devam ediliyor.

Buradaki arıtılan atık sular artık Ergene'ye deşarj edilmeyecek. Yaklaşık 50 kilometre uzunluğunda yapılan bir tünel ve kolektör inşa edilerek, yaklaşık 4 bin 500 metre uzunluğundaki deniz deşarj hattıyla beraber Marmara Denizi'nin 47,5 metre derinliğinde dip akıntıya verilecektir. Kolektör inşaatı bir ay sonra devreye alınıyor. Yüzde 95 mertebesine gelen projenin tamamı önümüzdeki yıl bitiyor. Maliyeti yaklaşık 4 milyar liradır. Ergene Projesi dünyanın en büyük entegre havza koruma projesidir.

Değerli milletvekilleri, bugün ülkemizde oluşan atık suların yüzde 87'si arıtılmaktadır. Temiz denizlerin bir göstergesi olan mavi bayrak sayımız 463'e yükseldi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Pektaş.

CİHAN PEKTAŞ (Devamla) - Şu anda mavi bayrak sayısında dünyada 3'üncüyüz, inşallah 2023'te dünya 1'incisi olacağız. Denizlerimizin korunması için gerekli çalışmaları kararlılıkla yürütüyoruz. Bizden sonraki nesiller inşallah kurtarmak zorunda kalmayacaklar.

Bu kanun teklifine "kabul" oyu vereceğimi beyan ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)