GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 1 Kasım 1928 tarihinde Türk alfabesinin kabulüne ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:3
Birleşim:13
Tarih:05.11.2019

HALİL ÖZŞAVLI (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.

Bugün, 1 Kasım 1928'de kabul edilen yeni Türk alfabesi ve Latin harflerinin kabulüyle ilgili gündem dışı söz almış bulunmaktayım.

Tabii, birileri için yeni alfabenin kabulü, aynı zamanda birileri için de Kur'an harflerinin ilgasıydı 1 Kasım 1928 tarihinde yapılan bu devrim. Şüphesiz bu bir devrimdi. Kanun metni önümde, 11 maddeden oluşan bu kanunda hâliyle Arap harflerinin yani Kur'an harflerinin okunmasının zorluğu, Türk toplumunu, Türk milletini aydınlığa çıkarmak için yeni bir alfabenin neden kabul edilmesi gerektiği uzun uzun anlatılmaktadır. O gün Mecliste Gazi Mustafa Kemal Atatürk uzun bir konuşma yapacak ve konuşmasının da son bölümünü yeni harflerin kabulüne ayıracaktır. Şüphesiz bu bir devrimdir. O günün koşullarında olması gereken bir devrimdi, hepimiz bunu benimsiyoruz, özümsüyoruz. Fakat sonraki yıllarda sistemin sergilediği -AK PARTİ iktidarına kadar hatta- reddimiras tavrı belki de bu millete en büyük zararı verdi.

Yeni harfler, yeni alfabe kabul edildiği zaman Avrupa basınında neler yazıldı hızlıca çok kısa size birkaç örnek vermek istiyorum. The Times gazetesi 31 Ağustos 1928: "Arap harflerinin Türkler üzerindeki uzun egemenliği tutuculuktan, Kur'an yazısını kutsanmış gibi gören dincilikten ileri gelmiştir."

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Çarpıtıyorsun, çarpıtıyorsun; yok öyle bir şey.

BAŞKAN - Sessiz olun arkadaşlar.

HALİL ÖZŞAVLI (Devamla) - "Harf değişikliği eğitimi öğretimi kolaylaştırmakla kalmayacaktır, Avrupalılar da Türkçe öğrenme cesareti gösterecektir. Türkler de Avrupa dillerinin çoğunu çok kolaylıkla öğrenebileceklerdir. Bu sayede Türkler her zamankinden daha çok Batı'ya yaklaşmış olacaktır."

Yine, aynı gazete: "1929 yılbaşından sonra artık Arap harfleriyle kitap basılmayacak. Eski harflerle basılı kâğıtlar resmî işlemlerden kaldırılacak. Harf Devrimi'ne karşı direnenler için sert cezalar öngörüldü." Bunun gibi birçok örnek var, hatta hatta Türklerin bir sonraki aşamasının Hristiyanlığa geçiş olacağını yazan gazeteler dahi vardır. Tabii ki bu, asla mümkün olmayacaktır.

Bu bir devrimdir fakat eski harfleri okuma ve yazmayı bilmenin, hadi yazmayı geçelim, okumayı bilmenin de şöyle bir faydası vardı sayın milletvekilleri: İki bin yıllık bir tarihimiz vardır, Selçuklularla, Osmanlılarla beraber dokuz yüz yıllık bir Arap alfabesinin kullanımı söz konusudur. Osmanlı Türkçesi aslında hazineye açılan bir kapıdır. Nedir bu hazine? Tarihtir, ecdadın mirasıdır. O koruma refleksi yüzünden uzun yıllar halkımız geçmişiyle kopuk yaşamak zorunda kaldı.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Yok öyle bir şey, onu sen söylüyorsun. Kim söyledi sana onu?

BAŞKAN - Değerli arkadaşlar, lütfen sessiz olalım, hatip düşüncelerini ifade ediyor. Lütfen...

HALİL ÖZŞAVLI (Devamla) - Bugün Osmanlıcaya gösterilen teveccüh aslında geçmişle kucaklaşmadır.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Sevdiğin Araplar bugün bizi desteklemiyor.

BAŞKAN - Sayın Gürer...

HALİL ÖZŞAVLI (Devamla) - Bugün ortalama bir Fransız vatandaşı mutlaka monarşi dönemini bilir, tekrardan monarşiyi istemez fakat monarşi kazanımlarını reddetmez. Çarlık Rusyasına baktığımız zaman aynı korumacı tavrı Çarlık Rusyası da göstermiştir. On beş yıl belki Bolşevik Rusyası yeni sistemi kabullenememiştir fakat on beş yıl sonra Bolşevik Rusyası da yeni sistemde Çarlık Rusyasından kalan değerleri, kazanımları kabul etmiştir.

Osmanlıca Türkçesini yani Osmanlıca diyorum ama ben...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HALİL ÖZŞAVLI (Devamla) - Son bir dakika Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Özşavlı.

HALİL ÖZŞAVLI (Devamla) - Osmanlıca, ayrı bir dil değildir kesinlikle, Türkçenin bir periyodudur, Türkçenin sadece ve sadece Arap harfleriyle yazılıp okunmasıdır, başka bir şey değildir. Tüm bilim adamlarının üzerinde hemfikir olduğu bir şey vardır, Osmanlı Türkçesindeki kelime sayısı günümüz Türkçesinden katbekat fazladır.

CEMAL ENGİNYURT (Ordu) - Kaç tane söylesene, kaç tane?

BAŞKAN - Sayın Enginyurt...

HALİL ÖZŞAVLI (Devamla) - Osmanlıca Türkçesini okuyan birinin dile vukufiyeti artar, kelime haznesi zenginleşir, çok daha akıcı bir üslupla konuşabilir. Edebiyatçılar der ki: "Kuracağınız hayaller dahi sahip olduğunuz kelimelerle doğru orantılıdır." Bir medeniyet projeniz varsa bunu çok sağlam metinler üzerine kurmalısınız. Osmanlıca Türkçesini okuyabilen biri ecdadının mimarisini, estetiğini, musiki metinlerini okuyabilir, geleceğe çok daha sağlam adımlarla yol alabilir.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)