GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İYİ PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:11
Tarih:30.10.2019

AK PARTİ GRUBU ADINA YUSUF ZİYA YILMAZ (Samsun) - Çok Saygıdeğer Başkanım, çok saygıdeğer milletvekili arkadaşlarım; yüce Meclisi ve değerli heyetinizi en içten duygularımla, sevgi ve saygıyla selamlayarak sözlerime başlamak istiyorum.

İYİ PARTİ'li meslektaşımın Karadeniz'deki kirlilikle ilgili Meclis araştırması açılmasına ilişkin verdiği önerge üzerine grubum adına söz almış bulunmaktayım.

Değerli arkadaşlarım, bendeniz Samsun'da on dokuz sene Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapmış olan bir arkadaşınızım. Bu süre içerisinde, Karadeniz'deki kirliliğin sorumluluğunun, Karadeniz'deki kirliliğin önlenmesiyle ilgili birçok çabanın, birçok aktivitenin içerisinde âcizane oldum. Bu süreç içerisinde sadece, 900 kilometrelik Sarp'tan Kurucaşile'ye kadar olan Karadeniz'deki bizim sahillerimizi değil, karşı tarafı da Bulgaristan'ın, Romanya'nın, Gürcistan'ın, Ukrayna'nın ve Rusya'nın sahillerindeki şehirleri ve oradaki atık su arıtma tesislerini de âcizane tetkik etmeye, incelemeye çalıştım. Değerli arkadaşlarım, gördüm ki Karadeniz'in kirlenmesine büyük oranda sebep olan üç faktör var. Bir tanesi Dinyeper Nehri, bir tanesi Tuna; Burgaz ve Köstence Limanlarından deşarj olan atıklar, hatta sadece ve sadece nehirlerin getirdiği teressübat ve kirletici kimyasallar değil, aynı zamanda bu şehirlerin katı atık deponileri de sahillerinde yani büyük oranda katı atık deponilerindeki plastikler ve kimyasallar oradan çeşitli feyezanlarla birlikte, aralıklı olarak denize karışıyor. Bunu Orman ve Su İşleri Bakanlığımız ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığımıza yıllarca ilettik. Yıllardır bu takibin, karşı sahillerdeki bu kötü uygulamanın nedenleriyle ilgili ülkemiz mücadele ediyor.

Hiç unutmuyorum, Orman ve Su İşleri Bakanımız Veysel Eroğlu Bey'in zamanında, uluslararası sözleşmelere attığımız imzaların gereği, birçok uluslararası toplantıda hakikaten bunun mücadelesini çok ciddi bir şekilde verdiğimize bizzat tanıklık ettim ve bunun gereği olan, bizim tarafın yapması gereken müeyyideleri eksiksiz yerine getirdiğimizi, Samsun'da yaptığımız bir uygulamayla size sunmak istiyorum.

Hepinizin bildiği gibi, Samsun 700 bin nüfuslu bir kent ve bu kentin arıtmaları yani denize olan deşarjlarıyla ilgili atık su arıtma tesislerinin uluslararası standartlarda yapılması gerekiyordu.

Arkadaşlar, 2 tane büyük arıtma tesisi yaptık Samsun'da, bunun 1 tanesi 105 bin metreküp/gün kapasiteli, 1 tanesi de 40 bin metreküp/gün kapasiteli. 2 tane arıtma tesisi yaptık. 105 bin metreküp/gün kapasiteli atık su arıtma tesisi 35 milyon euroya mal oldu bize.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın lütfen Sayın Yılmaz.

YUSUF ZİYA YILMAZ (Devamla) - Bitiriyorum Sayın Başkanım.

Diğer 40 bin metreküp/gün kapasiteli atık su arıtma tesisi de 20 milyon euroya mal oldu.

Değerli arkadaşlarım, bu atık su arıtma tesislerinin yapım maliyeti değil, bunların işletme problemleri de var. Karşı taraftaki, biraz önce söylediğim Burgaz, Köstence ve Varna gibi diğer şehirlerin belediyeleriyle, yerel yönetimleriyle olan konuşmalarımızda bize verdikleri cevaplar şu doğrultudaydı: "Atık su arıtma tesislerini yapmak için Avrupa Birliğinden yeteri kadar fon alıyoruz, kredi alıyoruz, alabiliriz ancak tesisi yapmak yetmiyor, tesislerin işletme masrafları çok yüksek." Bu cevabı vermişlerdi, hiç unutmuyorum.

Hakikaten, bizler, Samsun'da yaptığımız bu 105 bin metreküp/gün kapasiteli atık su arıtma tesisine ayda 1,5 milyon TL civarında işletme masrafı yapıyoruz yani şunu söylemek istiyorum: Ülkemiz Karadeniz'i kirleten bir ülke değil, Karadeniz'i kirleten karşı sahildeki ülkeler ve ülkelerin şehirlerinin, özellikle Tuna, Dinyeper ve Dinyester Nehirlerinin atıklarından oluşmakta.

Bu konuda, tabii ki Karadeniz'imizdeki balıkçı da bundan etkileniyor ve...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Yılmaz.

YUSUF ZİYA YILMAZ (Devamla) - ...Karadeniz'imiz gibi bir iç deniz de etkileniyor ama 160 milyon nüfuslu bir Avrupa'nın atığının da Karadeniz'e gelmiş olması bir şanssızlık; önlenmesiyle ilgili uluslararası sözleşmelerdeki haklarımızı ve duruşumuzu ülkemiz daha ciddi bir şekilde, daha kararlı bir şekilde yürütecektir diye düşünüyorum.

Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)