GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İYİ PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:4
Tarih:09.10.2019

İYİ PARTİ GRUBU ADINA LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2011 yılında Suriye'de başlayan iç savaşla birlikte PYD bölgede kendisine alan açmış ve rejim ile PYD arasında defakto bir anlaşma sağlanmıştır. Bu anlaşma çerçevesinde Esad rejimine bağlı güçler Kuzey Suriye'den çekilirken bu bölgeler PYD ve onun silahlı yapılanması olan YPG tarafından doldurulmuş ve Suriye'nin kuzeyinde bir PKK devletine zemin hazırlanmıştır. Suriye'nin kuzeyinde Türkiye'nin bekasını tehdit eden terör unsurları, Amerika Birleşik Devletleri desteğiyle birlikte, bir virüs gibi yayılırken siyasi iktidar maalesef bu tehditlere bigâne kalmıştır.

Sayın Erdoğan'ın Suriye politikası, kendi ifadesiyle "Şam'a gideceğiz ve orada Emevi Camisi'nde namaz kılacağız." gibi, gerçekçi olmayan stratejik hatalara saplanmış ve dış politikadaki o hatalar Türkiye'ye çok ağır bedeller ödetmiştir. O ifadeden bugüne tam yedi yıl geçti. Sayın Erdoğan Şam'a gidemedi ancak resmî rakamlara göre 3,8 milyon Suriyeli Türkiye'ye geldi. Dönemin Dışişleri Bakanı olan Davutoğlu ise Suriye içerisindeki bu savaşla ilgili olarak şu ifadeleri kullanmıştır: "Esad'ın gidişine haftalar kaldı." Davutoğlu'nun kendisi gideli çok oldu ama Esad hâlâ yerinde. İşte bu öngörüsüzlük sonucunda, bu yanlış dış politikanın sonucunda ülkemiz dünyanın en çok sığınmacı bulunduran ülkesi konumuna geldi. Bu hataların sonucunda PKK-YPG Suriye'nin kuzeyinde bir terör devleti kuracak zemini oluşturdu. Öyle ki Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, 2016 yılında Fırat Kalkanı, 2018 yılında Zeytin Dalı Operasyonlarıyla Fırat'ın batısında oluşan terör koridorunu temizlemek zorunda kaldı. Şimdi geldiğimiz noktada, Türk ordusu, Fırat'ın doğusunda bulunan ve Türk devletinin bekasını tehdit eden terör organizasyonunu bölgeden tamamen temizleyecek büyük bir askerî harekâtın hazırlığı içindedir. İYİ PARTİ olarak, böyle bir süreçte Türk ordusunu akamete uğratacak ya da toplumda moral bozukluğu yaratacak hiçbir yaklaşımı kabul etmeyiz, edemeyiz. Ancak şunu söylemek durumundayız: Yeri ve zamanı geldiğinde, İYİ PARTİ iktidarı, Türk ordusunu bu hamleleri yapmak zorunda bırakan iktidardan bunun hesabını sormalıdır, soracaktır.

Değerli milletvekilleri, Suriye'nin kuzeyinde konuşlanmış YPG terör örgütü 2014 yılından beri Amerika Birleşik Devletleri'nden ağır silah ve mühimmat desteği alıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ifadesine göre, bugüne kadar Amerika Birleşik Devletleri'nden YPG'ye 30 bin tır civarında silah ve mühimmat verilmiştir. O silahlardır ki yarın Mehmetçik'e karşı terör örgütleri tarafından kullanılacak ve teröristler tarafından Türk ordusunun üzerine çevrilecek. Bu noktada şu soruyu sormak zorundayız: YPG'ye gönderilen bu silahlar nereden ve nasıl bölgedeki terör unsurlarına ulaştırıldı? Bu silahlar YPG'ye Amerika tarafından yalnızca Irak bölgesi üzerinden ulaştırılmamıştır. Suriye PKK'sına ağır silah ve mühimmat sevkiyatı yapan Amerika'nın, Rakka Operasyonu'nda İncirlik Üssü'nü kullandığı bilinen bir gerçek. Bunu ben söylemiyorum, bunu Pentagon Sözcüsü Jeff Davis söylüyor 6 Haziran 2017'de. Pentagon Sözcüsü Davis, silah desteğinin yanı sıra, obüs topları ve füzelerle Suriye'nin PKK'sına destek verdiklerini açıkça söylemiş ve dahası, İncirlik Üssü'nü kullandıklarını da itiraf etmiştir. Bunun anlamı şudur: Türk ordusuna karşı kullanılmak üzere YPG terör örgütüne binlerce tır silahı veren Amerika yönetimi, bu desteğin bir kısmını Türk askerî kaynaklarını kullanarak İncirlik üzerinden gerçekleştirmiştir ve bugün Türkiye'ye düşmanca ve küstah tavrını sürdüren Amerika'ya karşı İncirlik Üssü'ndeki faaliyetlerin incelenmesi, gerekirse İncirlik dâhil tüm Amerikan üslerinin kapatılması bir seçenek hâline gelmiştir. İncirlik Üssü, bir NATO üssü değildir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Devam edelim Sayın Türkkan.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Devamla) - Teşekkür ederim efendim.

Türkiye izin verdiği için Amerika bugün orada askerî kuvvet bulundurma hakkına sahiptir ve son dönemde Amerika'nın güttüğü düşmanca politikaya karşı, İncirlik Üssü'nün kapatılması dâhil, tüm seçenekler ihtimal dâhilinde olmalıdır. Türk devleti, kırk dört yıl önce kendisine silah ambargosu uygulayan Amerika'nın memleket dâhilindeki tüm üslerini kapatmıştı, gerekirse yine yapar. Ancak her şart altında yapılması gereken, İncirlik Üssü'nün kullanım süresinin yeniden değerlendirilmesi dâhil olmak üzere, bugüne kadar Türk milletinin aleyhinde hangi faaliyetlerin yapıldığının tespit edilmesidir. Biz inanıyoruz ki Türkiye Büyük Millet Meclisinde İncirlik Üssü'ndeki faaliyetlere yönelik bir araştırma başlatılması, bu süreçte Amerika'yla olan ikili ilişkide Türkiye Cumhuriyeti devletine bir ivme kazandıracaktır. Bu sebeple önergemize desteğinizi rica ediyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım Sayın Türkkan.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Devamla) - Bu vesileyle bir kez daha ifade etmek istiyorum: Mehmetçik'imize Türk milletinin varlığını ve birliğini muhafaza etmek, Türk toplumunun huzur ve refah içinde yaşamasını temin etmek amacıyla gerçekleştireceği askerî operasyonlarda Allah'tan üstün başarılar niyaz ediyoruz, Allah ordumuzu daim muzaffer kılsın.

Teşekkür ediyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)