| Konu: | On Birinci Kalkınma Planı'nın (2019-2023) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Sunulduğuna Dair Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 105 |
| Tarih: | 18.07.2019 |
AK PARTİ GRUBU ADINA ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 2019-2023 dönemini kapsayan On Birinci Kalkınma Planı'nın birinci bölümü üzerinde AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın milletvekilleri, Türkiye'nin siyasi ve ekonomik açıdan oldukça sıkıntılı bir döneminde görev alan AK PARTİ, on yedi yıllık süreçte gerçekleştirdiği reformlarla, ülkemiz için çizdiği yol ve vizyonla önemli başarılara imza atmıştır. On Birinci Kalkınma Planı bu tecrübeyle hazırlanmış bir plan, bir yol haritası ve bir vizyon belgesidir. Hareket noktası insan olan dönüşümlerle Türkiye'nin son on yedi yılda çehresinin değiştiği, kalkınmanın ve büyümenin hızlandığı görülmektedir. Sosyal, kültürel, ekonomik, siyasi ve toplumsal alanda gerek mevzuat gerekse reform düzeyinde büyük hamleler gerçekleşmiştir. Kronikleşmiş pek çok sorun köklü reformlar yapılarak çözüme kavuşturulmuştur. Yaşam standardını yükseltmeye, milletimizin ve ülkemizin refahını artırmaya yönelik sürekli olarak dönüşen ve yenilenen düzenlemeler yapılmış ve yapılmaya devam etmektedir. Küresel bir güç olma yolunda mali disiplin önemsenerek yapısal reformlar hayata geçirilmiş, ekonomik kalkınmaya verilen öncelikler sayesinde temel ekonomik göstergelerde büyük gelişmeler sağlanmıştır. Ülkemizin gündemi yeni fikir, proje, iş, hizmet ve yatırımlarla doldurulmuş ve kalkınma hızlandırılmıştır. Güçlü insan kaynağıyla sürekli olarak iyileştirilen iş ve yatırım ortamı sayesinde ülkemiz AR-GE, inovasyon ve dijital dönüşüm gerçekleştirme kabiliyetini kazanmıştır. Bunun yanı sıra, Türkiye yüksek düzeyli iş birliği mekanizmaları ile bölgesel iş birliği süreçlerini hayata geçirmiş, gerçekleştirdiği insani yardımlarla bölgesel ve küresel istikrarın sağlanmasında söz sahibi olmuştur.
Sayın milletvekilleri, pek çok şey gibi küresel rekabet anlayışı da günümüzde büyük ölçüde değişmiştir. Üretim süreçleri artık tek bir alanda değil, birden fazla yerde gerçekleştirilmekte, ilerleyen teknolojinin yardımıyla üretim zincirinin farklı aşamaları farklı ülkelerde dahi gerçekleştirilebilmektedir. Yüksek teknolojili üretimin, tasarımın, markalaşmanın önemi ve değeri artmaktadır. Rekabet gücü ancak inovatif çalışmalarla fark yaratarak elde edilmektedir. On Birinci Kalkınma Planı'nda yer alan kimya, ilaç, tıbbi cihaz, elektronik, otomobil, raylı sistem ve kimi sektörlerin öncelikli olarak yerli üretimi ve teknolojik dönüşümü destekleyerek sanayi politikalarının belirlenmesi son derece önemlidir. Amacına ve kurgusuna bakıldığında, esas itibarıyla daha fazla değer üreten, daha güçlü, rekabetçi, nitelikli insan ve güçlü toplumu merkezine alan bu plandaki sanayi politikalarının ve öncelikli sektörlerin önemi daha iyi anlaşılmaktadır.
İstikrarlı ve güçlü büyüme, sürdürülebilir cari işlemler dengesi, artan istihdam ve birey, firma, sektör ve devlet olmak üzere, tüm düzeylerde rekabetçiliğin geliştirilmesi ve verimliliğin artırılması önemli hedeflerdir. AR-GE ve inovasyonla kritik teknoloji alanlarına yapılacak yatırımlar, oluşturulacak kurumsal yapılar ve destekler aracılığıyla şirketlerin ve girişimcilerin hem AR-GE inovasyon kapasiteleri hem de verimlilikleri artacaktır.
Sayın milletvekilleri, On Birinci Kalkınma Planı'nın Türkiye'nin uluslararası rekabet edebilirliğinin artırılması ve yüksek katma değer yaratarak sürdürülebilir ekonomik büyümesinin ve kalkınmasının sağlanması için oldukça büyük bir öneme sahip olduğuna inanıyorum. Bu anlamda oluşturulan politika ve tedbirlerin son derece hassas bir yaklaşımla oluşturulduğunu görmekten memnuniyet duyuyorum.
Güçlü finansal yapının tesisi için Kredi Garanti Fonu'nun yüzde 50'sinin imalat sanayisi sektörlerinde yatırım ve ihracat kredilerine tahsis edilmesini, Kalkınma ve Yatırım Bankası ile Eximbankın öz sermayesinin 10 milyar TL'ye artırılmasını, KOSGEB desteklerinden imalat sanayisine ayrılan payın yüzde 75'e ve öncelikli imalat sektörlerine ayrılan payın yüzde 50'ye çıkarılmasının büyümemizin lokomotifi olan KOBİ'lerimiz için finansmana erişimde büyük bir kolaylık, büyüyüp gelişerek güçlenmeleri için iyi bir imkân olduğunu değerlendiriyorum.
Programda yer alan model fabrika, danışmanlık destek programı KOBİ'lerin verimliliğini artıracağı gibi, dijital dönüşümlerine de katkı sağlayacaktır. Bu noktada, ölçeklerini büyüten firmalara verilecek olan ilave istihdam desteği çok önemlidir. Bölgeler ve sektörler düzeyinde verimlilik sorunlarının analiz edilerek çözüm önerilerinin ve verimlilik gelişim haritalarının oluşturularak plana paralel bir vizyonun gösterge olacağına inanıyorum.
Planı incelediğimizde, iş ve yatırım ortamı reformlarıyla kamu politikalarında şeffaflık, istikrar, güvenilirlik ve öngörülebilirliğin sağlanmasının, piyasalarda rekabetçi ortamın geliştirilmesi ile etkin teşvik programları uygulanarak üretim yapısının güçlendirilmesinin, ekonomide teknolojik dönüşümü sağlayacak uluslararası doğrudan yatırımların artırılarak Türkiye'nin bölgesel üretim merkezi hâline getirilmesinin amaçlandığı görülmektedir. Bu noktada, iş ve yatırım ortamını etkileyen bürokratik süreçlerin ve maliyetlerin azaltılması konusunun öne çıktığını ve yatırım ortamı reformlarının tasarlanarak zorunlu ara buluculuk uygulamasının yaygınlaştırılacak olmasının da önemli olduğunu düşünüyorum. Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı kapsamında, yatırımların AR-GE, tasarım, üretim, pazarlama ve ihracat süreçlerinin bir arada gözetilerek desteklenecek olması teşvik ve desteklerin etkin kullanımını sağlayacaktır.
Değerli milletvekilleri, her zaman ifade ettiğimiz gibi, tüm bunların gerçekleşmesi için gerekli ve ülkemizin ihtiyacı olan elbette nitelikli insan kaynağıdır. On Birinci Kalkınma Planı'nın hedeflerinden biri de imalat sanayisindeki yaşanan dijital dönüşümün gerektirdiği becerilerin iş gücüne kazandırılmasıdır. Bunun için de mesleki eğitim ve yükseköğretim iş dünyasıyla entegre edilecek, nitelikli insan kaynağı için istihdam teşvikleri basitleştirilecek ve bu teşviklerde öncelikli sektörler ağırlık kazanacaktır. Burada sanayinin ihtiyacı olan iş gücü profilinin belirlenmesinin önemli olduğunu düşünüyor, mesleki ve teknik eğitim kurumları öğretim programlarının güncellenmesini, üniversite ve sanayi iş birliğinde lisansüstü program oluşturulmasını önemsiyorum.
Değerli milletvekilleri, dünya ekonomisinin geleceğini artık büyük ölçüde dijital dönüşüm şekillendirmektedir. Pek çok sektörde oyunun kurallarını dijital dönüşüm belirlemekte ve değiştirmektedir. On Birinci Kalkınma Planı'nda dijital dönüşümün hızlandırılması amaçlanmaktadır. Plana göre yine öncelikli sektörler başta olmak üzere sanayinin dijital dönüşüm sürecinde ihtiyaç duyulan akıllı ürün ve sistemler geliştirilerek kullanımı sağlanacak ve bu amaçla Dijital Dönüşüm Ürün Gerçekleştirme Programı uygulanacaktır. Plan dönemi boyunca yapılacak yatırımlarla AR-GE harcamalarının millî gelire oranının yüzde 0,96'dan yüzde 1,8'e çıkarılacak olmasını ve bu harcamalardan özel sektör payının yüzde 56,9'dan yüzde 67'ye yükseltilmesini önemli bulduğumu özellikle ifade etmek istiyorum.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; ülkemizin kalkınma sürecine yön vererek bu süreci hızlandıracak plan sürecinde yüzde 4,3 büyüme, yüzde 5 işsizlik, 227 milyar dolar ihracat ve 75 milyon turist hedefiyle Türkiye'nin bu süreçteki yol haritası ve vizyon belgesi olan On Birinci Kalkınma Planı'nın milletimiz ve ülkemiz için hayırlı olmasını diliyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)