| Konu: | İş talepleriyle her gün karşı karşıya kaldıklarına, siyaset taassubunun liyakatin önüne geçmemesi gerektiğine ve beyin göçü verdiğimiz gerçeğini herkesin bildiğine, son aylarda şehit sayımızda hatırı sayılır artış olduğuna, Amerika Birleşik Devletleri'nin PYD'ye vermiş olduğu silahların güvenlik güçlerimiz için risk olduğuna ve S400 meselesine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 104 |
| Tarih: | 17.07.2019 |
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarımız; her gün grup odalarımızda, milletvekili odalarımızda talepler, iş talepleriyle karşı karşıyayız. Bu iş taleplerinin arasında haksızlığa, gadre uğradığına dair hissiyatını gözyaşlarıyla buluşturmuş nice pırıl pırıl genç arkadaşımızın çığlıklarına da şahit olmaktayız. Mülakatta elenmiş olmaktan, gadre uğramış olmaktan, hakkı yendiğini düşünmüş olmaktan devlete itimadı sarsılmış gencecik çocuklar görmekten biraz muzdaribiz. Yazılı sınavı geçmiş, mülakatta elenmiş, hakkı yendiğine dair kanaatini siyasi partinize hasımlığa döndürmüş bir dünya çığlığa şahit olmaktayım. Bununla ilgili bir kriter oturtmazsak şayet, bizi, temsil ettiğimiz değerlerle beraber saygınlık alanı dışına çıkaracak bu gençlerimiz. Yani dine, imana, mukaddesata, vatana, millete, bayrağa sadakate davet ettiğimiz gençlerimiz haklarının yendiğini düşündükleri bir yönetim marifetsizliğinin yüzünden devlete, millete sadakat duymamaya başlayacaklar. Dolayısıyla bu mevzuda bir hassasiyet taşınması lazım. 93-95 almış çocuklarımız mülakatlarda elenip yerlerine siyasi taassupla, 73-75 almış çocuklarımız tercih edilince çocuklarımızın adalete olan saygısı, devlete olan hürmeti, devlete olan bağlılığı, vatana olan aidiyeti zayıflar. Burada hak edeni hak ettiği yere getirmek, siyasetin herhâlde birinci vazifesidir. Bu mevzuda iktidar grubunu bir yıldır uyarıyoruz. Uyarmaktan imtina etmiyorum, böyle davranmaktan mutlu olmadığınızı biliyorum ama siyaset taassubu liyakatin önüne geçmemelidir. Bizim beyin göçü verdiğimiz gerçeğini hepimiz biliyorsunuz. Ülkemizde çocuklarımız zaten işsizlik yüzünden yeteri kadar hırpalanıyorlar, yeteri kadar memlekette hak ettikleri kıymeti bulamayacaklarına dair bir endişeyi taşıyorlar ve yurt dışına göçmeye, yırt dışına gitmeye karar vermiş durumdalar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Devam edin Sayın Ağıralioğlu.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) - Onları burada, memleketimizde tutabileceğimiz işlerin başında liyakatlilerini istihdam etme imkânı geliyor, bu mevzuda hassasiyetinizi, vatana, millete sadakat ve namus borcununuz olduğunu hatırlatmayı vazife biliyorum ben de, söylüyorum.
Bir diğer husus, Başkanım, iki buçuk ay oldu. İki buçuk ayda şehit sayımızda çok hatırı sayılır artma var. "Heron"larımız, insansız hava araçlarımız, kımıldayan yaprağı gören gözlerimiz var idi. Artma var, inanılmaz bir artma bu, 50'yi buldu dün ölen çocuklarımızla, yavrularımızla beraber. Bu terör olaylarındaki artma sebepleri üzerine biraz çalışmamız lazım çünkü eskiden bu kadar değildi; son iki, iki buçuk aydaki artma mevsim artması mıdır yoksa bir zafiyet mi oluştu, o zafiyet bir suistimale mi döndü, onu görmemiz lazım. Amerika Birleşik Devletleri'nin PYD'ye vermiş olduğu silahların bizim güvenlik güçlerimiz için bir risk olduğunu biliyoruz ama bu anlamda...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) - Tamamlayayım Başkanım, beni bağışlayın.
BAŞKAN - Tamamlayalım, devam edin.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) - PYD'ye verilmiş silahların Türk güvenlik bürokrasisini, Türk güvenlik personelini sıkıntıya soktuğunu biliyoruz. Bu mevzuda Amerika'yla restleşeceksek çok daha etkin, ciddi yaptırımları göze almamız lazım. S400'lerle alakalı, biliyorsunuz, muazzam bir tazyik altındayız, alıyor olmamıza mukabele ediyorlar "Ambargo uygulayacağız." diye. Elimizde Kürecik ve İncirlik üsleri var, bunları kapatmak da dâhil her şeyi göze almak zorundayız. Çünkü günaşırı, askerlerimiz, Amerika'nın verdiği silahlarla PKK'lı alçakların saldırısına uğramış şehitlerimizle bizi karşı karşıya bırakıyor; yeter artık, bıktık. Bu mevzuda devletin atacağı, Hükûmetin atacağı her iradenin arkasında şerefimizle, izzetimizle duracağız. Beyan ediyoruz efendim.
Genel Kurulumuza saygılarımızla.