GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:103
Tarih:16.07.2019

CHP GRUBU ADINA MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

On beş yıl OHAL düzeni içerisinde yaşamış bir milletvekili olarak OHAL'in ne olduğunu çok iyi biliyorum. İki yıl boyunca Türkiye'nin her yerinde olağanüstü hâl rejimi uygulandı ve bu olağanüstü hâl rejimi âdeta yurttaşlarımız bakımından bir düşman ceza hukukuna dönüştü, düşman ceza hukukuna. Cezalandırma politikası bireysel olmaktan çıktı ve kolektif bir ceza anlayışıyla sonuçta düşman ceza hukuku prensiplerine göre yurttaşlarımız cezalandırıldı.

Bu ağır cümleleri kuruyorum çünkü Adalet ve Kalkınma Partisini götürecek olan da ve toplumdan uzaklaştıran temel etmen de bu adaletsizlik duygusudur. Bakın, yüz binlerce insan işinden oldu, onların yakınlarının işe girme ihtimalleri ortadan kalktı. Binlerce insan haksız biçimde tutuklandı. 250 binden fazla insana pasaport yasağı kondu. Akademisyenler ihraç edildi. Yüzlerce dernek kapatıldı, toplantı ve gösteri yapmak mümkün değil. İşkence, bir idari pratiğe dönüştü. İşkenceye sıfır toleranstan, işkencenin gözaltı merkezlerinde ve cezaevlerinde idari pratik olarak uygulandığı bir pratiğe dönüştü, bu dönemde dönüştü hem de. 3 tane baronun raporu tek başına bunun göstergesidir: Ankara Barosunun, Urfa Barosunun ve Van Barosunun. Daha önce de Diyarbakır Barosunun raporları vardı. Eğer Türkiye'de, bu dönemde, işkence idari pratik olarak uygulanmamış olsaydı, Hükûmetiniz, Adalet ve Kalkınma Partisi Hükûmeti, 2016'nın Ağustosundan bu yana Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesinin raporlarına rezerv koymazdı. Bu rezervler, tek başına, Türkiye'de işkencenin bir idari pratik olarak uygulandığının göstergesi.

Dahası, 90'ların ve olağanüstü hâl dönemlerinin zorla kaybedilme vakaları, şimdi Ankara'nın merkezinde oluyor, Ankara'nın merkezinde. 2017'nin başından bu yana 22 yurttaşımız zorla kaybedildi, 22 yurttaşımız. Bakın, Şubatın 7'siyle 22'si arasında Ankara'da, İstanbul'da ve Antalya'da 6 yurttaşımız kayıp yüz elli gündür, Transporterlarla kaybedildiler, görüntüler var. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, İçişleri Bakanlığı sessiz. Zorla kaybedilme, olağanüstü hâl döneminde bir idari pratiğe dönüştü.

Değerli arkadaşlar, bakın, ben buradan Adalet Bakanına da sesleniyorum, Adalet ve Kalkınma Partisi Hükûmetine ve Cumhurbaşkanına da sesleniyorum: Zorla kaybedilme, işkence insanlığa karşı suçtur. Döneminiz biter ama bu suçlar sizi takip eder, ömrünüz boyunca takip eder.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım Sayın Tanrıkulu.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Evet, yargıda FETÖ borsası oluştu, FETÖ borsası. Herkesin bir fiyatı var. Bütün adliyelerde FETÖ borsası oluştu. Bunu duymayan var mı sizlerden, değerli arkadaşlar? Bu dönemde oluştu. Bütün itirazlarımıza rağmen Hâkimler ve Savcılar Kurulu bu konuda herhangi bir adım atmadı. Gelin Çağlayan Adliyesine gidelim, Ankara Adliyesine gidelim, hukuksuzlukları beraber görün. Bakın, sizlere kimse ulaşamıyor, hiç kimse ulaşamıyor, uzak duruyorsunuz bütün bunlardan. Ama bilin ki bu adaletsizlik Adalet ve Kalkınma Partisinin sonu olacak.

Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)