GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: PKK tarafından araziye yerleştirilen patlayıcıya basarak hayatını kaybeden 8 yaşındaki Ayaz Güloğlu ile 4 yaşındaki kardeşi Nupelda Güloğlu'na Allah'tan rahmet dilediğine, 15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin 3'üncü yıl dönümüne, işsizlik oranının arttığına, Akdeniz'de yaşanan olaylar hakkında Hükûmetin açıklama yapması gerektiğine ve AK PARTİ Başiskele İlçe Başkan Yardımcısı Süleyman Özkaraaslan'ın Kocaeli ilinde verdiği demece ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:103
Tarih:16.07.2019

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Nupelda ve Ayaz, 2 ufak çocuktan bahsedeceğim size, birisi 4 yaşında birisi 8 yaşında. PKK'nın yola tuzakladığı mayına bastılar ve hayatlarını kaybetti 2 yavru.

Benim bundan sonra merak ettiğim şu: Her dem barış güzellemeleri yapan, insan haklarından bahseden, evlat sevgisinden bahseden, çiçek böcekten hiç ayrılmayan PKK seviciler nasıl bir tepki verecek? Buradan, milletimizden de rica ediyorum: Lütfen bunların tepkilerini takip edin. Sonra, onların insanlıktan, barıştan bahseden sözlerini alın, suratlarına çalın.

Dün 15 Temmuz hain terör örgütü FETÖ darbe kalkışmasının yıl dönümüydü. Burada 251 şehidimiz var, aralarında tanıdıklarımız, yakınlarımız var. Erol Olçok var, benim dostum; sevgili oğlu Abdullah var, can oğlu. Bütün toplumun üzerinde hassasiyetle durduğu, Özel Kuvvetlere yapılan baskında canını ortaya koyarak darbecilere karşı direnen Ömer Halisdemir var. Artık bunlar toplumun ortak değerleri hâline geldiler. Dün Ömer Halisdemir'in mezarı başında ailesi bir anma toplantısı yaptı, ne vali vardı ne belediye başkanı vardı ne de Niğde'den milletvekili seçilmiş 2 tane Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekili arkadaşımız vardı. Aradan üç sene geçmesine rağmen, vefasızlığa bu kadar terk ettiğimiz bu kahramanları bizden on beş, yirmi sene sonra gelecek kuşak nasıl hatırlar, onu takdirlerinize arz ediyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Özür diliyorum Başkanım.

BAŞKAN - Buyurun.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Türkiye'de işsizlik geçen yılın aynı dönemine göre bugün yüzde 9'dan yüzde 13'e yükseldi yani yüzde 50 daha arttı işsizlik. Geçen seneye göre bugün 1 milyon 116 bin kişi daha işsizler ordusuna katılmış bugün resmî kurumun yaptığı açıklamaya göre. Bugün Türkiye'deki toplam işsiz sayısı 4 milyon 202 bin. Burada kayıtlı olmayan işsizleri de koyduğunuz zaman bu rakamların korkunç bir mertebeye ulaştığını, 7-8 milyonlara vardığını rahatlıkla söyleyebiliriz. İşte, başından beri ısrar ediyoruz, beceremediğiniz ekonomi yönetiminiz yüzünden daha önce -fazla değil- üç sene evvel "Her 4 gençten 1'i işsiz." derken şu anda bu rakamı her 3 gençten 1'i işsiz diye revize etmek zorunda kaldık.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım Sayın Türkkan.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Ben buradan, hükûmet eden, Adalet ve Kalkınma Partisinin de Mecliste destek verdiği Hükûmetimize sormak istiyorum: Hükûmetin, Akdeniz'de yaşanan bunca olaya karşılık herhangi bir acil eylem planı var mı veya sessizce bu olanları seyretmek Türkiye'nin ne kadar daha devam edeceği bir strateji, bir siyaset olacak; bunu merak ediyorum. Bu konuda Dışişleri Bakanlığı, Millî Savunma Bakanlığı Meclisi bilgilendirme gereği duymakta mıdır yoksa bunu sadece ve sadece sessizlikle geçiştirerek sonunda karşılaşacağımız çok kötü bir sürprize karşı milleti, devleti hazırlıksız bırakmak mıdır amaç; bunu öğrenmek istiyorum.

Burada geçen hafta cereyan eden bir olaya da değinmek istiyorum müsaade ederseniz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım Sayın Türkkan.

Buyurun.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Benim milletvekilliğini gururla yaptığım Kocaeli'de Adalet ve Kalkınma Partisi Başiskele İlçe Başkan Yardımcısı Sayın Süleyman Özkaraaslan bir demeç vermiş, demiş ki: "1989'da gelen Bulgar -kelime aynen böyle- ve 1950'de gelen Selanik dönmelerini de Suriyelilerle beraber gönderelim mi çomarlar?" Aynen ifade bu. Öncelikle, bu yöneticiyi edebe davet ediyorum, biraz da tarih okumaya davet ediyorum, Türkiye tarihini, Osmanlı tarihini öğrenmeye davet ediyorum.

Rumeli ve Balkanların fethi 1353 yılında Müşir Süleyman Paşa'nın Çimpe Kalesi'ne çıkmasıyla başlar yani 669 yıldır orada hâlâ uç beyliği yapan, sancak beyliği yapan Türk soydaşlarımız var. Bunların bir kısmını 1912'de, Balkan Savaşı sonrasında arkalarından Sırp, Bulgar ordularının kovalamasıyla 1,5 milyon kişi olarak başlayan sürgün, göç 500 bin kişi olarak tamamlanmıştır Türkiye'de.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Son olarak uzatıyorum, lütfen tamamlayalım Sayın Türkkan.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Dünya tarihinin en büyük soykırımıdır bu. 1 milyon kişiden fazlası telef olmuştur, Bulgar ve Sırp çeteleri tarafından yok edilmiştir. Daha sonra, 1923'teki -Müslüman değişimidir onun ismi; bakın, o "mübadil" ismi din değişimidir, millet değişimi değildir- Balkanlarda yaşayan Müslümanlar ile Türkiye'de yaşayan gayrimüslimlerin, Rumların Yunanistan'la beraber mübadele edilmesiyle sonuçlanan bir mübadeledir o. Oradan gelenlerin hepsi de Müslüman Türk'tür, o toprakların terk edilmesiyle o dönemde orada sancak beyliği yapan Türk'tür. Daha sonra, 1950'de Serbest Göç Anlaşması'yla Türkiye'ye gelen insanlar vardır. 1989'da gelenler de Bulgar değil, Bulgaristan'da yaşayan Türklerdir. Bu konunun toplumda infiale sebep olduğunu bizzat hatırlatmak istiyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlayın Sayın Türkkan.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Bu arkadaşımızın sadece bizler tarafından değil Adalet ve Kalkınma Partili yönetici arkadaşlarımız tarafından da uyarılmasını, hatta ve hatta bir adım daha ileriye geçerek, onlara biraz Türk tarihi ve Osmanlı tarihi konusunda bazı vazınasihatlerde bulunmasını rica ediyorum.

Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkan.