| Konu: | 8 Temmuz Çorlu tren kazasının seneidevriyesi vesilesiyle acılar yaşanınca hiçbir şey olmamış gibi davranan devletin saygı duyulabilir devlet olmadığına ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 99 |
| Tarih: | 09.07.2019 |
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Çorlu tren kazasının üstünden bir yıl geçti. Seneidevriyesinde Devlet Demiryollarının sitesinde paylaştığı "Huzur taşıyoruz, güven taşıyoruz, mutluluk taşıyoruz." cümlesini kastından bağımsız, aynı güne tevafuk eden acıyla düşünerek nezaketsizlik sayıyorum. Bu devleti, milleti karşısında saygın kılacak şey, milletin sadece mutluluğuna, huzuruna, sevincine taşıdığı iradeyle nezaret etmesi değil, acılarına da nezaret etmesidir. Bir yıllık süreç içerisinde -25 vefatımız var, 301 yaralımız var- bunca işin arasında, seneidevriyesinde "Huzur taşıyoruz, mutluluk taşıyoruz." diye bir sosyal paylaşım, bir açıklama yapmak yerine acı paylaşmak ya da sorumluluk paylaşmak ya da hesap vermek gibi bir ciddiyeti taşımak daha çok yakışırdı devlete. Bu açıklamayı, aynı güne denk gelen açıklamayı ciddiyetsizlik ve kazada yaralananlara nezaketsizlik, ölenleri olan ailelerimize saygısızlık sayıyorum. Bu anlamda, devleti, bir yıldır devam eden davada -peşinden birkaç tane daha kaza oldu- hesap vermek iradesiyle göremiyor olmaktan da muzdaripiz. Devlet devamlı hesap sormaz, devlet hesap da verir; devlet her zaman doğru yapmaz, devlet yanlış da yapabilir; yanlış yapınca "Yanlış yaptım." iradesini beyan edebilir; edince, kendi hissesine düşecek sorumluluğu yerine getirebilir, istifa mekanizmasını çalıştırabilir. Yani bugün bu Mecliste birine istifa ettiği için teşekkür etmek gibi bir şey düşürsek hissemize, öyle bir günümüz de olsa, bir gün bir kusurun, bir kabahatin hissesine istifa düşürdüğü bir adamın istifa etmesine teşekkür edebilsek keşke. Devamlı burada olandan bitenden sonra hiçbir şey olmamış gibi rayları suçlayacak bir savunma mekanizmasıyla insanların karşısında devlet olunmaz. Çorlu tren kazasından sonra burada mütemadiyen bu mevzuyu dile getiren önergeler verildi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) - Tamamlayayım Başkanım.
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen, buyurun.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) - Bu önergeler görüşülerken konuşmak için söz alan iktidar grubumuzun bütün hatipleri, menfezlerle ilgili bütün işlerin sağlıklı olduğuna, raylarla ilgili her şeyin sağlıklı olduğuna, üstten defalarca kontrol edilecek şekilde deneme test sürüşlerinin yapıldığına dair cümleler kurdu. Kurulan cümlelerin nihayeti kazayı şu noktaya getirdi: Haşa huzurdan, kader suçlu, trenler de suçlu çünkü aynı gün kaza yapılan yerden 5 tane yük treninin geçtiğine dair cümleleri de eski Ulaştırma Bakanlığı bürokratımız, Sivas Mebusumuz kurdu. Dolayısıyla, devleti en azından insanların acılarına saygı duyarken de görmek milletimizin hakkıdır diye düşünüyorum.
Bu memlekette bir istifa mekanizmasını çalıştıracak bir siyasi iradeyi hâkim kılmak sizin boynunuza borçtur yani birisi doğrudan sorumlu olsun ya da olmasın sorumluluğu üstüne alıp diyebilsin ki "Arkadaşlar ben görevimi bihakkın yerine getiremedim, görevimden istifa ediyorum." Biz de ona bu Mecliste teşekkür etmiş olalım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) - Böyle bir usulü başlatmaya, böyle acılar milat olsun. Temennimiz, acılar yaşanmasın falan ama böyle acılar yaşanınca hiçbir şey olmamış gibi görünen devlet saygı duyulabilir devlet değildir.
Genel Kurulumuza saygılarla.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.