| Konu: | İstanbul Milletvekili Mehmet Muş'un yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 99 |
| Tarih: | 09.07.2019 |
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) - Mehmet Bey, Ahmet Davutoğlu'nun hatırı sayılır uzun bir metinle itirazı oldu. "Sizin Cumhurbaşkanı adayınız" "sizin parti başkanınız", daha önce "sizin siciliniz" falan diye hatırlattığımız her işin kendimizde de var olduğunu bilelim. Ahmet Davutoğlu'nun metnini ben de okudum, siz de okumuşsunuzdur. Şu anda Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Bülent Arınç Bey eleştirilerine konu cümleleri partide olmadan kurunca ona ne dendiğini hep beraber biliyoruz. Şimdi de çok memnun değilsiniz galiba ama tenkit cümleleri kuruyorlar. Bizim maalesef sicilimiz... Ben bugünkü yirmi dakikalık konuşmamda Başkanım, bu sistem tartışmasına devam etmek zorundayım. Şunu çok rahatlıkla istişare etmek zorundayız: On yedi yıllık aralıksız iktidarın, elinde alternatifi olmayacak bir siyasi kuvvetle iktidar etmenin Türk bürokrasisini, Türk akademisini, Türk basınını Türk siyasetini ne hâle getirdiğini gerçekten çalışmak zorundayız. Yani bugün Milliyetçi Hareket Partisi size büyük bir kuvvet, bugün Milliyetçi Hareket Partisi sizin hem sayısal hem de siyasal kuvvetinizin ardında büyük bir jest olarak duruyor olabilir. Birbirinize karşı bu kadar nezaketli...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU - (İstanbul) - ...olmadığınız zamanlarındaki eleştirilerini bilirim ben Devlet Bey'in. İnanın, bunu iş edinirim, Devlet Bey'in tek adamlığa, keyfî uygulamalara, kontrolsüz güç biriktirmenin Türk toplumuna vereceği zararlara dair ettiği veciz cümlelerini burada virgülüne dokunmadan gelip okurum size. Çünkü o zamandan bu zamana kadar siyasi koordinatlarımızın tamamını vicdanımızda karşılık bulacak şekilde oynatan bir güçle karşı karşıyayız. Hiç kimse yerinde siyaset yapamaz hâle geldi. Bunu müzakere etmek zorundayız, bunu istişare etmek zorundayız. Hiçbir şey olmamış gibi davranamazsınız. McKinsey meselesi buna örnektir. McKinsey'i iman meselesini savunur gibi savundunuz, hep beraber savundunuz. Bizim tenkitlerimiz kaba tenkitler değildi. Bir iman hattında bize karşı mücadele ediyor gibi savundunuz. Allah'tan imdada Cumhurbaşkanı yetişti. Cumhurbaşkanı en son "Bu işten vazgeçelim." deyince herkes sanki bir haftadır savunmuyormuş gibi derin bir sessizliğe büründü.
Dolayısıyla bugün bunu böyle savunuyor olmanız, şuraya kadar geçerli: Sayın Cumhurbaşkanı, demez de bu ara, olur ki ağzından şöyle bir şey çıkarırsa: "Ya arkadaşlar, bu sistemi biz iyilikle kurduk ama elhak...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU - (İstanbul) - ...kurduğumuz ve hayal ettiğimiz gibi olmadı. Bunu bir istişare edelim." dese bugün söylediklerinizin tamamının tersini söyleyeceksiniz. Daha önce defalarca dediniz çünkü. Yani sizin herhangi bir mevzuyu tersinden de savunmanıza imkân veren şey, Cumhurbaşkanının bu mevzuda kanaat izhar etmesidir. Siz dua edin, inşallah Cumhurbaşkanı bu ara gözünden, gönlünden bu başkanlık sistemiyle ilgili "Ya bir tenkit, bir istişare süreci başlasın." demesin inşallah... O yüzden tedbirli davranın. Daha önce dört beş sefer başınıza geldi. Yine başınıza gelebilir diye korkuyorum. Tedbirli olun efendim.
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.