| Konu: | Tapu Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 97 |
| Tarih: | 03.07.2019 |
HULUSİ ŞENTÜRK (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan kanun teklifi hakkında görüşlerimi sunmak üzere söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Söz konusu kanun teklifi, sağlıklı kentleşme konusunda yaşanan sorunların çözülmesi ve bu sorunların tekrar etmemesi amacıyla çok önemli, düzeltici ve önleyici faaliyetler içermektedir. Şöyle ki: 16'ncı maddesi, ülkemiz için özellikle önem arz eden tarım arazileri hakkında caydırıcı bir düzenleme içermektedir. Düzenlemeye göre, hazineye ait tarım arazilerinin satışını takip eden otuz yıl içerisinde eğer bu arazilerde herhangi bir imar değişikliği olur ve bu araziler tarım dışına çıkarılırsa ortaya çıkacak olan değer farkının tamamının hazineye ödenmesi şartı getiriliyor. Bununla yetinilmiyor, bu araziler üç yıl üst üste tarım amaçlı kullanılmazsa satışın iptal edilerek arazilerin hazineye geri dönmesinin önü açılıyor. Çünkü sizler de duyuyorsunuzdur, ülkemizin bazı yerlerinde ne yazık ki bazı kişi ve kurumlar geçmiş yanlış deneyimlere de bakarak hızlı bir biçimde tarım arazilerini topluyorlar, bunlar bir süre sonra buralarda imar değişikliği talebiyle önümüze gelecekler. İşte bu düzenlemeyle bu gibi rant amaçlı satın almaların caydırılması amaçlanmaktadır.
Yine, kanun teklifimizde son yıllarda önemli bir problem hâline gelen, 4706 sayılı Yasa'dan dolayı da sıkıntının arttığı bir durum vardı. O da neydi? Biz hazine arazilerini kullanıcılarına sattığımızda bu araziler üzerinde geçmişte kullanıcı tarafından yapılan binaların bedelleri de arazi bedeline ekleniyor ve zaten kullanıcının yaptığı binanın parası, kullanıcıdan bir kez daha isteniyordu. Bu düzenlemeyle bu kaldırılıyor, sadece yüzde 5 gibi bir miktar alınıyor ve bir mağduriyetin giderilmesi amaçlanıyor.
Değerli arkadaşlar, kanun teklifinin 22'nci maddesi ise 2/B alanında binlerce vatandaşımızı ilgilendiren bir mağduriyetin giderilmesini amaçlıyor. O da nedir? Bazı arazilerde geçmişteki tapu iptallerinden kaynaklı kayıtlı malik ile kullanıcı çakışması yaşanıyordu ve bu yüzden de binlerce ilk tapu maliki, ne yazık ki 2/B satışlarından haklarını alamamıştı. Şimdi yeni düzenlemeyle bu mağduriyet ortadan kaldırılmış olacak.
Değerli arkadaşlar, hepinizin bildiği gibi, ülkemizin en önemli sorunlarından biri, deprem riski ve bizim sağlıksız yapı stokumuzdur. Elhamdülillah, son yıllarda yapı stokunun dönüştürülmesi yolunda önemli adımlar atıldı, mesafeler katedildi ancak kentsel dönüşüm kapsamındaki bazı projeler gerek malikler ile müteahhitler arasındaki anlaşmazlıklar gerekse farklı sebeplerden dolayı ne yazık ki durma noktasına geldi. Kanun teklifinin 25'inci maddesi, bu gibi çalışmalarda bundan sonra aynı problemlerin yaşanmaması için ciddi önlemler içermektedir. Eğer müteahhit, sözleşmenin gereklerini yerine getirmez ve projeyi tamamlayamazsa ya da tamamlayamayacağı anlaşılırsa belli sayıda malikin Bakanlığa başvurması ve belli şartların da yerine gelmesi şartıyla sözleşmenin feshine imkân tanınmakta ve böylece bir daha mağduriyetlerin oluşmaması amaçlanmaktadır.
Değerli arkadaşlar, hepinizin bildiği gibi yakın bir zamanda Kartal'da bir facia yaşamıştık, bir bina çökmüştü ve ne yazık ki özellikle de büyükşehirlerimizde acil yıkılması gereken tehlikeli yapılar bulunuyor. Fakat mevcut prosedürlere göre sizin kısa sürede bu binaları yıkmanız mümkün değil. Yeni kanun teklifimizdeki düzenlemeyle bu binaların çok hızlı bir biçimde tahliye edilmesine ve yıkımına imkân sağlanmaktadır.
Yine teklifin 20'nci maddesi de belediyelere devredilen araziler üzerindeki ecrimisil uygulamalarının kaldırılması ve böylece kentsel dönüşüm üzerindeki bir maliyetin daha iptal edilmesine yöneliktir. Bu anlamda kanun teklifi, yaşanan birçok soruna çözüm getirdiği gibi bu sorunun tekrarlanmaması açısından da önemli önleyici düzenlemeleri içermektedir.
Bu teklifin hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkür ederken bir konuyu da sizlere ifade etmek istiyorum: Dünyanın neresinde olursa olsun insanların canlarına, mallarına, dinlerine, nesil emniyetlerine, akıl emniyetlerine yönelik her türlü zulmü, baskıyı şiddetle protesto ediyoruz. Bu arada "yeni sömürge toprakları" anlamına gelen "Sincan" kelimesinin kullanılmaması yönündeki hatırlatıcı hassasiyetinden dolayı da vekil arkadaşımıza teşekkür ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)