GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Gittikleri her seçim bölgesinde Türk devletinin vatandaşlığından imtina etmeyen, Türk Bayrağı'ndan rahatsız olmayan, dini, dili, mezhebi ne olursa olsun her Türk vatandaşının oyuna talip olduklarını ifade ettiklerine ve terör unsurlarının hiçbir irtibatını meşru görmedikleri gibi desteğini de doğru bulmadıklarına ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:97
Tarih:03.07.2019

YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) - Bizim seçim sathında söylemekten imtina etmediğimiz bir şey var. Gerek Millet İttifakı'nın adaylarına gerek ittifakımız lehine devletin, milletin istikbaline pusu kurmuş ne kadar alçak varsa sağdan, soldan destek açıklamaları yaptı; göz yummadık, tolerans tanımadık, sadece "tweet" atmadık, "tweet" siyaseti yapmadık. Gittiğimiz her seçim bölgesindeki çalışmada avazımız çıktığı kadar bağırdık ki: "Biz, Türk devletinin vatandaşlığından imtina etmeyen, utanmayan, Türk Bayrağı'ndan rahatsız olmayan, dini, dili, mezhebi, meşrebi, ekalliyeti ne olursa olsun her Türk vatandaşının oyuna talibiz." Özellikle söyledik. "Kimin oyuna talip değiliz"i üstüne basa basa, altını çize çize söyledik Başkanım. "PKK'ya selam duranlardan oy istemiyoruz." dedik, "Kandil'e selam duranlardan, Abdullah Öcalan'a hürmet edenlerden oy istemiyoruz. Oyunuzun da sizin bize vereceğiniz desteğin de..." cümlelerinin hepsini avazımız çıktığı kadar bağırdık ama bunu şöyle yaptık: Popülizme kurban gitmesin...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) - Başkanım, tamamlayayım.

"Oy avcılığı yapmıyoruz." derken onu kastettim. Cesaretle, Sayın Cumhurbaşkanının bazen murat ettiğinden fazlasını, bazen de memleketi tasnif edecek cümlelerin kabasını söylediği zamanlarda yine popülizme kurban gitmedik. AK PARTİ sözcüleri ve münhasıran Cumhurbaşkanı "HDP eşittir PKK." dediğinde dedik ki: "Her PKK'lı HDP'lidir ama her HDP'li PKK'lı değildir." Dolayısıyla kendi vatandaşını terörize eden bir siyasal dili de doğru bulmadık. Dolaysısıyla ne yaptık? Biz, al bayrağın altında yaşamaktan imtina etmeyen, Türk devletinin vatandaşı olmaktan zoru olmayan herkesin oyuna talip olduğumuzu söyledik. Bu arada, bir tek hassasiyetimiz var dedik: Devletin bütünlüğü. Bir cinayet şebekesiyle iltisak -aynı şeyi FETÖ'cüler için de söyledik- Kandil'den açıklama geldi, biliyorsunuz, "Efendim, Ekrem İmamoğlu'nu destekliyoruz." diye; Pensilvanya'dan açıklama geldi, biliyorsunuz, "Bu dehşet günleri bitsin." falan diye. Hükûmeti ilzam edecek açıklamalar yapıldı, duydunuz, biliyorsunuz; biz de duyduk, duyar duymaz cevabını verdik, duyar duymaz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Toparlayalım.

YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) - Son cümle Başkanım.

Bakın, cevabımız şu, şimdi söyleyeyim, devamlı söyleyeceğimizi bilesiniz diye arz ediyorum: "Kandil'den, FETÖ'cülerden gelecek her açıklamanın bizdeki karşılığı şudur: Sizin açıklamanıza bu milletin, bu devletin ihtiyacı yoktur. Sizden bir tek şey bekliyor millet: Geleceksiniz, Türk adaletine teslim olacaksınız." Kandil'deki alçaklara da yurt dışında Türk devletinin itibarına suikast yapan FETÖ'cülere de aynı şeyi söylüyoruz. Şimdi, bunları bu kadar açık açık söylüyor olmamıza rağmen, siyasetin iltihaplı alanlarında üstümüze bir şey değdirmemeye çalışıyoruz, bu kadar oluyor. Sizinki de bizden farklı değil, bunu da biliyorum ama ortak bir şuurun, ortak bir aklın Türk devletinin yönetimine nezaret etmesi lazım.

Engin Bey, Türklük hiçbir zaman bu topraklarda bir ekalliyetin, kavmiyetçiliğin asla konusu olmamıştır.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Eyvallah.

YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) - Yani "Türk" deyince asla hiç kimse bir kavmin, kanın hesabıyla cümle kurmamıştır.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Çok güzel.

YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) - Türk milleti, bu topraklarda bütün unsurlarıyla yaşayan 82 milyonun ortak adıdır efendim.

Dolayısıyla bilinmesi lazım: Bu hassasiyetlerimizin içerisinde olan, meşru olan her türlü talep partimizin meşru talebidir. Hukuk dışı, gayrimeşru terör unsurlarının hiçbir irtibatını meşru görmediğimiz gibi desteğini de doğru bulmuyoruz.

Genel Kurulunuza saygılarımı sunarım. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)