GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 3 Temmuz Kemal Sunal'ı vefatının 19'uncu yıl dönümünde rahmetle andıklarına, Tekirdağ ili Çorlu ilçesinde meydana gelen tren faciasında yakınlarını kaybeden ailelerin adalet beklediğine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'le yaptığı görüşmede "Sincan'da insanlar mutlu bir yaşam sürüyor." ifadesinin gaflet ve dalalet içinde söylenmemişse cehalet olduğuna, Suriyeliler meselesinin ülkemizin kanayan yarası olmaya devam ettiğine ve ülkelerine dönmelerini kolaylaştıracak projelerin geliştirilmesi gerektiğine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:97
Tarih:03.07.2019

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 3 Temmuz 2000 tarihinde, henüz 55 yaşındayken geçirdiği kalp krizi nedeniyle hayata veda eden usta sanatçı Kemal Sunal'ın 19'uncu ölüm yıl dönümü bugün.

Türk sinemasına çok sayıda unutulmaz ve birbirinden komik eserler bırakan Kemal Sunal, herkes tarafından sevilmeyi başarmış değerli bir şahsiyet olarak akıllarda yer alıyor, yer almaya da devam edecek. Ölüm yıl dönümünde merhum Kemal Sunal'ı özlem ve rahmetle anıyoruz.

Bugün, Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin öldüğü, 328 kişinin yaralandığı tren kazasıyla ilgili asıl kusurlu bulunan tutuksuz 4 personelin yargılanmalarına başlandı Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesinde ancak daha kazanın üzerinden henüz bir sene bile geçmemesine rağmen davanın üstünü kapatma çabaları, zaten acılı olan ailelerin sinirlerini altüst etti. Bugün de bazı aileler saatlerce duruşmaya alınmadı. En sonunda müdafi avukatlar tartaklandı, aileler tartaklandı, davayı görmekte olan mahkeme heyeti de mahkemeden istifa ettiğini ifade etti, davadan çekildiğini ifade etti. Mahkeme heyetinin de davadan çekildiği bu duruşmada yakınlarını kaybetmiş bu aileler sadece adalet bekliyorlar, mağduriyetlerini hakkaniyete dönüştürmek istiyorlar. Yapmamak lazım, bu acılı ailelere daha fazla yüklenmemek lazım. Toplumun vicdanını daha fazla kanatmamak lazım. İnsanların acılarına saygı duymak lazım. Adaleti eksiksiz işletmek lazım.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; G20 Zirvesi sonrasında Çin'e giden Sayın Erdoğan'ın Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'le yaptığı görüşmeler Çin basınına yansıdı. Çin devlet medyası, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Pekin'de Çin'in Sincan politikasına destek verdiğini, "Sincan'da insanlar mutlu bir yaşam sürüyor." dediğini aktardı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Açıyorum mikrofonunuzu.

Buyurun Sayın Türkkan.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Cumhurbaşkanı öncelikle bilmelidir ki o bölgenin adı "Sincan" değil, Doğu Türkistan'dır ve Doğu Türkistan davası iki bin yıllık kadim Türk devletinin millî politikasıdır. Çin'e kadar gidip de soydaşlarımızın yaşadıklarını dile getirip çözüm bulacağı yerde yapılan zulmü alkışlamasını şiddetle kınıyoruz. Soydaşlarımızın Çin zulmü altında mutlu bir yaşam sürdüğünü ifade etmek gaflet ve dalalet içinde söylenmemişse şüphesiz şifa bulmaz bir cehalettir. Daha geçen günlerde Doğu Türkistan'ın ünlü akademisyen ve yazarlarından olan Nurmuhammed Tohti, Çin yönetimi tarafından toplama kampında şehit edildikten sonra naaşı ayakları kelepçeli olarak ailesine teslim edildi. Ölülerin bile kelepçelenmesi midir sizin mutlu yaşam dediğiniz şey?

Terörist Osman Öcalan'ın kırmızı bültenle arandığından haberi olmayan Sayın Cumhurbaşkanının, Doğu Türkistan'da yaşanan eziyetlerden de bihaber olmasına açıkçası şaşırmıyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizde mülteci olan Suriyeliler "Halepli Taksi" adı altında korsan taksi durağı açmış, yurt dışından vergisiz getirdikleri ve misafir plakası taktıkları araçlarıyla Ankara-Kırıkkale arasında şehirler arası ve şehir içi korsan taksi çalıştırmaya başlamış. Bizim esnafımız vergi verirken Suriyelilerin vergisiz çalışmasını kabul etmiyoruz. Suriyeliler meselesi her geçen gün ülkemizin kanayan yarası olmaya devam ediyor. Vatandaşlarımız Suriyelilere harcanan para ve uygulanan imtiyazlardan oldukça şikâyetçi. Taksici esnafı çalışma saatlerinden ve ödedikleri yüksek vergilerden şikâyetçiyken Hükûmetin vatandaşlarımızı rahatlatacak çözümler bulmak yerine Suriyeli taksicilere ayrıcalık tanıması artık bardağı taşıran son damladır. İlk günden beri söylediğimizi tekrar ediyoruz: Suriyelilerin vatanlarına dönüşünü sağlamak devletimizin gerçekleştirmesi gereken en öncü meselesidir. Bunu bizler söylüyoruz diye birtakım köşe yazarlarının da hedef gösterip bizleri "faşist" diye nitelendirmelerini kabul etmiyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Suriyeliler meselesindeki söylediklerimiz ırkçı bir ifade değil, ülkenin ulusal güvenlik meselesidir. Yirmi yıl sonra, otuz yıl sonra, projeksiyonu uzattığınız zaman ülkenin en önemli ulusal güvenlik meselesi olacak bir konuya biz bugün işaret ediyoruz diye sadece iç siyasete saik birtakım mesnetleri önümüze getirmeyin. Bunu ciddiyetle, bir Hükûmet meselesi, bir devlet meselesi hâline getirip ülkelerine dönmelerini kolaylaştıracak birtakım projeler geliştirmeniz gerekiyor.

Bütün Meclisi saygıyla selamlıyorum.