| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 92 |
| Tarih: | 20.06.2019 |
AK PARTİ GRUBU ADINA ÇİĞDEM KONCAGÜL (Tekirdağ) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; aziz milletimizi ve sizleri saygıyla selamlıyorum.
AK PARTİ Grubumuz adına HDP grup önerisi üzerinde söz almış bulunmaktayım. Bugünlerde âdeta göç çağı olarak adlandırabileceğimiz bir çağı yaşamaktayız. Birleşmiş Milletlerin verilerini baz aldığımızda, 300 milyona yakın göçmen yani dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 3'ü doğduğu ülkeden başka bir ülkede yaşamını idame ettiriyor. Göçmenlerin 60 milyondan fazlası ise mülteci, sığınmacı veya başka bir koruma statüsüne dâhil edilerek evlerinden uzak şekilde yaşıyorlar.
Göç insanlık tarihinin her döneminde var olmuştur, bundan sonraki süreçte de var olmaya devam edecektir. Savaşlar, ekonomik sorunlar, dünyadaki gelir dağılımında gözlenen dengesizliğin yanı sıra coğrafi koşulların olumsuzluğu, ekoloji ve iklim değişikliği gibi sebeplerle göçler artarak devam etmektedir. Göç, sosyal, ekonomik, güvenlik ve kültürel boyutları olan bir olgu olarak değerlendirilmektedir; fırsat ve kriz boyutları da vardır. Maalesef ki çok yönlü boyutu olan göç, bugün yalnızca güvenlik boyutuyla değerlendirilmeye alınmaktadır.
Türkiye konumu sebebiyle tarih boyunca göç hareketlerinin geçiş durağı olmakla birlikte milyonlarca göçmene ev sahipliği yapmıştır. Tarihsel süreci değerlendirmek gerekirse 1923 ve 2011 yılları arasında 1,5 milyon göçmene ev sahipliği yapan Türkiye, 2011 ve 2018 yılları arasında ise 4,8 milyon göçmene ev sahipliği yapmıştır. Türk milleti tarih boyunca yaptığı gibi 1951 Cenevre Sığınma Sözleşmesi olmadan da mazlumlara hem kapısını hem de gönlünü açan bir medeniyet olmuştur ve bundan sonraki süreçte de olmaya devam edecektir.
Geçici koruma statüsüyle yaşayan sığınmacıların sağlık, sosyal yardım, eğitim, psikolojik destek ihtiyaçları ülkemiz imkânlarıyla karşılanmaktadır. Küresel barış ortamının sürekliliğini önemsiyor ve medeniyetlerimizin varlık sorunu yaşamamasını istiyorsak göçlerin engellenmesi değil, yönetilmesi hususuyla ilgili konuşmalıyız. Ayrımcı dil, nefret dili kadim medeniyetimizin tarihi boyunca asla yer bulmamıştır, bize yakışan her zaman olduğu gibi sevgi dili kullanmaktır. Sığınma ve göç insanlığımızı ispat edeceğimiz bir fırsat olmakla birlikte insanlık için kesinlikle bir yük değildir. Anadolu'yu anlamayıp kendi kültürüne yabancı olanlar, göç ve göçmenlerle ilgili oluşturdukları olumsuz algının gerçeği yansıtmadığını elbette fark edeceklerdir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Koncagül, tamamlayın lütfen.
Buyurun.
ÇİĞDEM KONCAGÜL (Devamla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Herkesin bildiği gibi Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunun alt komisyonu olarak Göç ve Uyum Alt Komisyonu mevcut süreçte varlığını göstererek Türkiye Büyük Millet Meclisinde grubu bulunan tüm partilerimizin temsilcileriyle birlikte çalışmalarına devam etmekte ve konuyu kapsamlı olarak görüşmektedir. Bu bağlamda herhangi bir araştırma komisyonunun kurulmasına ihtiyaç olmadığı açıkça görülmektedir.
Genel Kurulu sevgiyle saygıyla selamlıyorum.
Teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)