| Konu: | Askeralma Kanunu Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 91 |
| Tarih: | 19.06.2019 |
HAŞİM TEOMAN SANCAR (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 1927 yılından bu yana ilk defa köklü bir değişimle, inşallah, modern, öngörülebilir, çağdaş bir ordunun bugün yapılanmasına vesile olarak hepimiz birlikteyiz.
Çok değerli arkadaşlar, bugüne kadar hep Askeralma Kanunu Teklifi'ni konuştuk, asker alımından bahsettik ama tabii ki bu askerlerimizin başarılı komuta edilmesi, başarılı hizmette bulunması; savunmalarını, taarruzlarını başarılı yerine getirmeleri de liyakatli, değerli komutanlarından geçmektedir yani Türk Silahlı Kuvvetlerinin değerli paşalarından, değerli komutanlarından ve komuta kademelerinden geçmektedir. Her zaman söylüyoruz ve yeni yasanın genel gerekçesinde de şu var: "Dünyada ve Türkiye'de askerî teknolojinin süratle gelişmesi, tehdit algısının değişmesi, yeni silah sistemleri ile araç ve gereçlerin çeşitlenmesi, muharebe sahasında yaşanan konsept değişiklikleri, bölgesel ve küresel güç dengelerinin değişkenliği, Türk Silahlı Kuvvetlerinin dünyadaki gelişmelere hızlı ayak uydurması..."
Çok değerli arkadaşlar, burada üzerinde öncelikle durmamız gereken nedir? Dünyanın en modern silahları, dünyanın en çağdaş silahları bizim elimizde olsa da bu silahlar 15 Temmuzda, maalesef, aziz milletimize FETÖ terör örgütü mensupları tarafından uzatılmıştır. Şimdi bugün neye bakmak lazım? Orduda liyakat. Yüksek Askerî Şûra vardı geçmişte, Yüksek Askerî Şûranın üyeleri vardı, Sayın Bakanımız da görev yaptılar; değerli kuvvet komutanları, orgeneraller, oramiraller ve kuvvet mensuplarının tamamı. Bu Yüksek Askerî Şûrada değerlendirme yapılarak komutanların görevine devamı ya da ihracı söz konusu olurdu. Fakat bugün Yüksek Askerî Şûraya baktığınızda Sayın Cumhurbaşkanının bunu direkt kendisine bağladığını görüyoruz; aslında Cumhurbaşkanının değil, AK PARTİ Genel Başkanının kendisine bağladığını görüyoruz. Buradan baktığınız zaman, bir siyasi partinin genel başkanı ve bakanlarıyla Yüksek Askerî Şûra yönetilir ve yönlendirilir hâle gelmiştir.
Ben de soruyorum: Bugün burada görev alan komutanlarımız, Maliye Bakanı, Millî Eğitim Bakanı, Millî Savunma Bakanı, Genelkurmay Başkanı, Adalet Bakanı, Dışişleri Bakanı, Cumhurbaşkanı yardımcıları acaba orduda liyakatin hangi bölümünde yer alacaklardır? Millî Eğitim Bakanımız acaba bir albayın irticai, iktisadi faaliyetleri hakkında ne bilecektir, nasıl bir yorumda bulunacaktır? Yüksek Askerî Şûranın adında "Yüksek Askerî Şûra" vardır ve bu şûra adı üzerinde yüksek askerî komutanlardan oluşmalıdır, liyakat ancak böylece sağlanabilir. Ama sizler, iktidarınızda Yüksek Askerî Şuranın değerli komutanlarını pasifleştirdiniz. Sadece Denizli'de, 11'inci Piyade Tugayında 76 asker tutuklandı, görevinden uzaklaştırıldı. FETÖ'den toplam tutuklu general ve amiral sayısı 133. Dünyanın en modern silahları elinizde olsa kim kullanacak bunu; Irak'taki general mi kullanacak, Irak'taki general mi taarruz emri verecek? Bu sebeple, Türk Silahlı Kuvvetlerinin öncelikle komuta kademesindeki mertebelerini, yükselimlerini, rütbe alımını ve terfilerini daha liyakatli, siyasetüstü görerek, "ben" anlayışıyla değil; bir akademik, teknik yeterlilik ve millî savunma anlayışıyla yapmak zorundayız.
Buradan baktığımız zaman, bugün Türkiye'de 15 Temmuz, Türkiye Büyük Millet Meclisine ve Türk milletine çok büyük bir öncelik tanımalı ve buna bir öngörü olmalıdır. Ardından, baktığımızda, Türk Silahlı Kuvvetlerinin komuta kademesini eğer "ben" anlayışıyla kadrolaştırırsak almayı düşündüğümüz o modern S400'ler de, F35'ler de ve dünyanın en modern silahları da bir gün döner, bizim karşımızda -Allah korusun- işte 15 Temmuzdaki gibi bağımsızlığımızın, cumhuriyetimizin tehdidi hâline gelir.
Bu sebeple, yine, bugün, yeni yasada astsubayların ve teğmenlerin, yedek astsubayların ve yedek asteğmenlerin rütbesinde, terfisinde ve görev alımında bir sınav anlayışımız yok, bir liyakat anlayışımız yok "İhtiyaç görüldüğü hâlde Genelkurmay Başkanlığı alır." deniliyor. Genelkurmay Başkanlığı mı kaldı? Genelkurmay Başkanının ordusu mu kaldı? Genelkurmay Başkanına kim bağlı, hangi komutan bağlı? Genelkurmay Başkanının şu anda başçavuşu yok, hepsi Millî Savunma Bakanına bağlandı. Genelkurmay Başkanlığını baypas ettiniz. O zaman, Genelkurmayın hazırlayacağı -öngörüde- yapacağı sınav aslında AK PARTİ'nin yapacağı sınavdır, alacağı astsubay aslında AK PARTİ'nin alacağı astsubaydır. Yarın Cumhuriyet Halk Partisi iktidara geldiğinde o Millî Savunma Bakanlığının alacağı astsubay için o zaman diyecekler ki: "İktidarda siz varsınız, Cumhuriyet Halk Partisinin aldığı astsubaydır."
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HAŞİM TEOMAN SANCAR (Devamla) - Özür dilerim Başkanım...
BAŞKAN - Son cümlenizi alayım.
Buyurun.
HAŞİM TEOMAN SANCAR (Devamla) - Bu sebeple, öyle teknik verilerle, öyle akademik yeterlilikle, öyle bir teknolojiyle artık donanmalıyız ki artık, siyasetüstü Türk Silahlı Kuvvetlerinde terfiler ve alımlar tamamen otomatik, elektronik bir kontrol sistemiyle âdeta üniversite sınavı gibi olmalıdır. İnşallah, akademik kariyeri olan kişiler Türk Silahlı Kuvvetlerinde, şanlı ordumuzda kademe komutasında yer almalıdır. Nasıl 1920 yılından bu yana bunu yaptıysak, nasıl 1923 yılında Türk Silahlı Kuvvetlerinin başarılarına hepimiz şahit olduysak, inşallah, Türk Silahlı Kuvvetlerini, siyasetüstü, Türkiye Cumhuriyeti'nde 82 milyonun nazar boncuğu, gözbebeği, gururu ve onuru olarak devam ettirmek zorundayız diyorum. Liyakatin olmadığı yerde "Sadece sadakatle..." derseniz, işte, bugün benim Denizli'mdeki tugay komutanlarının, kurmay başkanlarının, alay komutanlarının tutuklanıp FETÖ'den içeride gezdiği gibi maalesef biz bu liyakati kaybeder sadakatle iş görmeye çalışırız. Bu da bizim ordumuzu zafiyete uğratır diyorum.
Türk Silahlı Kuvvetlerimize, tekrar, inşallah tüm operasyonlarında, tüm müdahalelerinde yüksek başarılar diliyorum.
Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)