| Konu: | 5 Haziran Dünya Çevre Günü'ne ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 91 |
| Tarih: | 19.06.2019 |
MÜŞERREF PERVİN TUBA DURGUT (İstanbul) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Birleşmiş Milletler, 1974 yılından beri her yıl haziran ayının ikinci haftasını Dünya Çevre Haftası olarak kutlamaktadır. Çevre kirliliğinden küresel ısınmaya, sürdürülebilir tarım politikalarından yaban hayatı korumaya pek çok farklı temanın işlendiği bu haftada çevresel sorunlar konusunda farkındalık oluşturmak hedeflenmektedir. Ben bugünkü konuşmamda çevresel plastik kirliliğine dikkat çekmek istiyorum.
1852 yılında keşfedilip ilk üretilen plastikler de dâhil her yıl eklenen milyonlarca ton plastik atık ne yazık ki bugün doğal hayatı tehdit ediyor. Çünkü plastik bioçözünür bir madde değildir, başka bir deyişle, doğa, plastiği sindiremez. Plastik çöpler doğada asla yok olmaz, sadece küçülerek mikro plastiklere ayrılır. Yani bir kez kullanıp attığımız bu plastiklerden kurtulmak öyle kolay değildir. Bu plastikler bazen ailemizle keyifle yediğimiz balığın içinde, bazen gönlümüz ferah içtiğimiz kaynak suda, bazen kimsenin ayak basmadığını düşündüğümüz bir kumsalda mikro plastikler olarak bize geri döner. Çünkü mikro plastiklerin dünyada ulaşmadığı, kontamine etmediği çok az yer, çok az canlı kalmıştır. Kuzey Kutbu'ndaki buzullarda bile mikro plastik bulunmuş olması sorunun boyutları hakkında bize bir fikir verecektir.
Bugün plastikten doğaya karışan toksik kimyasal maddelerin kanser, doğumsal anomaliler, bağışıklık sistemi bozuklukları ve endokrin sistemi bozukluklarına neden olduğunu biliyoruz. Ve bugün neredeyse bütün insanların kan ve dokularında bu toksik maddelerden bulunduğunu da biliyoruz. Hatta anne karnındaki bebekler bile bu toksinlerden etkileniyor.
Sayın milletvekilleri, plastik üretimi günümüzde yıllık 335 milyon tonu aşmıştır. Bugüne kadar üretilen 8 milyar ton plastiğin en az yarısı atık olarak doğada bulunuyor. Bu, 4 milyar ton atık demek. 4 milyar ton plastiğin ne kadar alan kapladığını tasavvur edebilir misiniz? Avrupa kıtasından daha büyük bir alandan bahsediyoruz.
Denizlerdeki plastik kirliliği her yıl 100 bini aşan balina, yunus ve deniz kaplumbağasını ve 1 milyon deniz kuşunu öldürüyor. Buna rağmen yeryüzünün yaşam kaynağı okyanuslara her gün 8 milyona yakın plastik çöp eklemeye devam ediyoruz.
Bilim insanları 2050 yılında denizlerde balıktan çok plastik atığın olacağını söylüyor. Peki, gelecek nesiller, çocuklarımız böyle bir dünyada yaşamayı hak ediyor mu?
Sayın milletvekilleri, elbette ki plastikten tamamen arınmış bir dünya mümkün değildir, aksine plastiğin faydalı kullanım alanları, modern hayatta yaşamsal öneme sahiptir. Problem olarak tartıştığımız hiçbir yaşamsal değeri olmayan, tek kullanımlık, milyonlarca tonda sürekli üretilip doğaya atılan plastiktir. Mesela, ortalama kullanım süresi on iki dakika olan ama doğada hiçbir zaman yok olmayacak olan milyonlarca plastik poşet gibi. Sadece Türkiye'de her yıl 30-35 milyar plastik poşet üretiliyor ve Türkiye'de bir kişi yılda ortalama 440 adet plastik poşet kullanıyor. Hiç düşünmeden yaptığımız ve normalleştirdiğimiz bu alışkanlıklardan artık dönmek, gelecek nesillere borcumuzdur. Bunun için kişisel sorumluluk ve davranış değişimi çok önemli olsa da sadece birey temelli yaklaşımlarla her gün büyüyen bu çevre felaketiyle mücadele edemeyiz.
Mücadelenin başarısı için organizasyonel, yasal ve politik düzlemde inisiyatiflere de ihtiyacımız var. İşte, bu yüzden plastik poşetlerin ücretlendirilmesine yönelik yapılan kanuni düzenleme çocuklarımızın yarınları için çok büyük bir kazanım olmuştur. Bu düzenlemeyle poşet kullanımında şimdiden yüzde 60'ları aşan bir düşüş yaşanmış olması doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Bu davranışların norm olarak yerleşebilmesi için biz politika yapıcıların çevre sağlığını siyasetüstü bir konu olarak değerlendirip güç birliği içinde çalışmamız gerektiğine inanıyorum.
Sözlerime son verirken yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ ve İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim.