GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: YARGILAMA SÜRELERİNİN UZUNLUĞU İLE MAHKEME KARARLARININ GEÇ VEYA KISMEN İCRA EDİLMESİ YA DA İCRA EDİLMEMESİ NEDENİYLE TAZMİNAT ÖDENMESİNE DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:31
Tarih:29.11.2012

MEVLÜT DUDU (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Yargılama Sürelerinin Uzunluğu ile Mahkeme Kararlarının Geç veya Kısmen İcra Edilmesi ya da İcra Edilmemesi Nedeniyle Tazminat Ödenmesine Dair Kanun Tasarısı'nın 1'inci maddesinin değiştirilmesi hakkında verdiğimiz önergeyle ilgili söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle insan hakları konusunda ülkemizin içinde bulunduğu tabloyu özetlemek istiyorum. Gerçi Sayın Bakan da biraz bahsetti, bahsetti ama o konuşurken şunu düşündüm: Peki, siz orada ne yapıyorsunuz?

Değerli milletvekilleri, tablo şu biçimdedir: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan 16.650 başvuru ile Türkiye, 47 ülke arasında Rusya'dan sonra 2'nci sırada, verilen ihlal kararları açısından ise 47 ülke arasında 1'inci sırada; üstelik, bu birincilik açık arayla.

Makul süreyi aşan uzun tutukluluklar nedeniyle milletvekilleri, öğrenciler, gazeteciler, asker-sivil binlerce yurttaşımız cezaevlerinde.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 2009 yılından bu yana, uzun süreli ve haksız tutuklamalar nedeniyle ülkemiz aleyhinde 440'ı aşan kararla ülkemizi mahkûm etmiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında uzun ve haksız tutuklulukların peşin cezaya dönüştüğü ve bu durumun ağır insan hakkı ihlali oluşturduğu açıkça vurgulanmıştır. Tasarı, makul süreyi aşan haksız tutuklulukları kapsamamaktadır.

Yine, çok detayına girmek istemiyorum ama son derece saygın uluslararası kuruluşlar ve medya organlarının değerlendirmelerine göre de Türkiye, demokrasi ve insan hakları konusunda Filipinler, Endonezya, Tayvan, Fas, Uganda, Gambiya gibi ülkelerin bile gerisindedir.

Avrupa Birliği Türkiye 2012 İlerleme Raporu'na göre, Ergenekon, Balyoz gibi davalar başta olmak üzere "Savunma hakkı, yargılama öncesi tutukluluk sürelerinin uzunluğu ile fazlasıyla uzun ve çok kapsamlı iddianameler bakımından endişeler devam etmekte olup, bu durum, söz konusu yargılamaların hukuka uygunluğunun kamuoyu tarafından kayda değer ölçüde sorgulanmasına yol açmıştır." denilmektedir.

Ayrıca, söz konusu davalar, Avrupa Birliği raporuna göre, Türk siyasetinde kutuplaşmaya yol açma eğilimindedir.

İlerleme Raporu'nda soruşturmaların hızla genişleme eğiliminde olması, yargının yalnızca polis tarafından toplanan ve gizli tanıklar tarafından sağlanan kanıtları kabul etmesi ağır biçimde eleştirilmiştir.

İlerleme Raporu'na göre HSYK'nın yapısı, Deniz Feneri savcılarının görevden alınmaları yargı üzerindeki baskıyı yansıtan somut olgulardır. İlerleme Raporu'ndakine benzer saptamalar Avrupa Yargıçlar Birliğinin Washington toplantısının sonuç bildirgesine de yansımıştır. Bildirgede HSYK'nın Hükûmetin temsilcisi gibi hareket ettiği, yargının siyasallaştığı açık bir dille ifade edilmiştir. Çok özetle, içinde bulunduğumuz tablo budur.

Değerli milletvekilleri, AKP Hükûmeti AB hedefinden, Avrupa Birliği hedefinden vazgeçmiştir. Yüzünü Batı'ya değil Doğu'ya dönmüştür. Hayal âleminde yaşayan Dışişleri Bakanı bugün Cezayir'de "Osmanlı milletler topluluğu"ndan bahsediyor. Türkiye çağdaş uygarlık hedefinden uzaklaştırılarak çoktan tarihe karışmış ütopyalar yeniden canlandırılmaya çalışılıyor. İnsan hakları, demokrasi ve özgürlük konusunda köklü çözümler aranmak yerine bu kanunda olduğu gibi günlük çözümler üretilmeye çalışılıyor.

Değerli milletvekilleri, Hükûmetin bu tasarıyla yapmak istediği sadece, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Ümmühan Kaplan davasında verdiği pilot kararın gereğini yerine getirmektir ama bu köklü ve kesin çözüm değildir, sadece yasak savmaktır, sadece günü kurtarmaktır, bundan öteye gidemez. Bu tasarıyla amaçlanan sadece, bu konuda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılmış olan mevcut başvurularla ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin yükünü azaltmaktır. Oysa yapılması gereken, uzun tutukluluk sürelerini ve uzun yargılama sürelerini?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEVLÜT DUDU (Devamla) - ?ortadan kaldıracak düzenlemeler getirmektir.

Saygılar sunuyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Dudu.