| Konu: | Avusturya'da ilkokul çocuklarına getirilen başörtüsü yasağına ve Avrupa'da artan İslamofobiye ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 84 |
| Tarih: | 28.05.2019 |
ZAFER SIRAKAYA (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; AK PARTİ Grubu adına gündem dışı söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Geçtiğimiz pazar günü Avrupa Birliği seçimleri sonuçlandı. Bu sonuçlardan aşırı sağ partilerin güçlenerek çıktığını görüyoruz. Başta İngiltere, Fransa, İtalya ve Almanya olmak üzere birçok Avrupa Birliği ülkesinde göç ve göçmen karşıtı, kısmen de İslam ve Müslüman düşmanı siyasi partiler oylarını artırmış gözükmekte. Tam da bu seçim sürecinde yani son gün ve haftalarda Avrupa'da insan hak ve özgürlükleri adına kaygı verici bazı gelişmeleri gözlemlemekteyiz.
Medeniyetlerin merkezi olduğunu iddia eden bazı Avrupa ülke ve toplumlarının, söz konusu İslam ve o dinin mensupları -yani Müslümanlar- olduğu zaman ayrımcılık, ırkçılık hatta hak ihlali ve insan düşmanlığıyla ilgili sınırları zorlamakta olduğunu görüyoruz. Avusturya'da ilkokullarda başörtüsünün yasaklanmasına dair kanun tasarısı, geçtiğimiz günlerde, aşırı sağın da desteğiyle, Avusturya Meclisinde kabul edildi. Koalisyon partilerinin oylarıyla kabul edilen yasa tasarısında Yahudilerin kipası ve Sihlerin patkasının yasaktan muaf tutulduğuna dair bir maddenin yer alması ise burada Müslümanlara karşı çifte standart uygulandığının çok açık, net, bariz bir göstergesidir. Müslümanları sürekli dışlayan, ötekileştiren ve onlar üzerinden kimlik üreten hastalıklı bir yapı türemiştir.
Saygıdeğer milletvekilleri, entegrasyonu asimilasyonla karıştırma sorunu söz konusu ülkelerde artık kronik bir hâl almıştır. "Entegrasyon" deyip "asimilasyon" talep etmenin bir insanlık suçu olduğunu bundan tam on bir yıl önce 2008 yılında ülkemizin Cumhurbaşkanı, Almanya'daki muhataplarına çok net bir şekilde ifade etmiştir. Maalesef, bundan ders almayan Avrupa, gün geçtikçe sağa doğru kaymaktadır, bir barış ve medeniyet projesi olan Avrupa Birliği projesini de tehdit etmektedir.
Avusturya, başörtüsünü yasaklayan bu yasanın kabulüyle birlikte diğer Avrupa ülkelerini, örneğin Almanya'yı da cesaretlendirmiş ve bu ülkede bu yönde tartışmalar başlamıştır. Din özgürlüğünü hiçe sayan bu tartışmanın Alman okullarında Müslüman öğrenciler ile öğretmenler arasında sorun yaratacağını tahmin etmek için herhâlde kâhin olmaya gerek yoktur. Açıkçası, ben bu konuşmayı bundan yirmi sene önce, yine bu Meclis çatısı altında yapıyor olsaydım, belki masalara vurulmak suretiyle protesto ediliyor hatta konuşturulmuyor olacaktım ama Türkiye artık, eski Türkiye değil. İşte, şimdi, aynı ayrımcı, ırkçı, insan hak ve özgürlüklerine aykırı olan bu yasakçı zihniyet Avrupa'nın göbeğinde, Avusturya'da hortlamış durumdadır.
Kıymetli milletvekilleri, son günlerde Almanya'da bir de oruçla ilgili bir tartışma olduğunu görüyoruz. Siyasilerin yanı sıra, öğretim ve eğitim uzmanlarının da katıldığı tartışmalarda, bazı Alman siyasilerinin ve medya temsilcilerinin de destek verdiği, çocuklarına zorla oruç tutturduğu iddia edilen ailelerin cezalandırılmasını isteyen haberler çıkmaya başlamıştır. Yine, Fransa'da, okul gezilerinde öğrencilere refakat edecek annelerin başörtüsü takmasını yasaklayan yasa onaylanmıştır. Az önce de ifade ettiğim üzere, pazar günü sonuçlanan AB seçimlerinde, Avrupa'nın sağa doğru kaydığını, ana akım partilerin oy ve seçmen kaybettiğini gözlemliyoruz. Sağ ve ırkçı partileri sağdan sollayarak çözüm bulacağını zanneden ana akım merkez partileri, kendi bindikleri dalı kesmeye devam etmektedirler. Irkçılığın, insan ve İslam düşmanlığının artık marjinal köşeden çıkıp toplumun merkezine yerleştiği bir Avrupa dikkatimizi çekmektedir. İnsanı bir bütün olarak kabul etmeyen bu zihin, ötekileştirici mantığın bir ürünüdür. "Emeğinizi, alın terinizi, fedakârlığınızı, vefanızı kabul ederim ama dininizi, kültürünüzü, dilinizi asla." demek demokrasi kültürünün içselleştirilememiş olduğunun göstergesidir. Medeniyetler insanları dışlamayla değil, kazanmayla inşa edilir. Barış, huzur ve refah ayrımcılıkla değil; dayanışma, kardeşlik ve birliktelikle başarılabilir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Toparlayın Sayın Milletvekili.
ZAFER SIRAKAYA (Devamla) - Sözlerime son verirken Müslüman kız çocuklarımız üzerinden siyaset yapmayı hedefleyen bu ırkçı kararı bu kürsüden bir kez daha protesto ediyorum. Demokrasi ve özgürlükten yana olan tüm kesimleri, amacı başörtüsü yasağının tüm kesimlere yayılması olan bu ayrımcı zihniyete karşı net bir duruş sergilemeye davet ediyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)