GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 27 Mayıs darbesinin 59'uncu yıl dönümü vesilesiyle merhum Başbakan Adnan Menderes'e ve bakanları Hasan Polatkan ile Fatin Rüştü Zorlu'ya, ölümünün 39'uncu yıl dönümünde dönemin Gümrük ve Tekel Bakanı Gün Sazak'a, Yeşilçam'ın usta oyuncusu Eşref Kolçak'a Allah'tan rahmet dilediğine, Gazeteci Sabahattin Önkibar'a yapılan saldırıyı şiddetle kınadığına, Hükûmetin kamuda lüks harcamalara ve israfa devam ettiğine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:83
Tarih:27.05.2019

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; çok partili siyasi sisteme geçiş sonrası demokrasimize yapılan ilk müdahale olan 27 Mayıs darbesinin üzerinden elli dokuz yıl geçti. Bu vesileyle, merhum Başbakan Adnan Menderes, merhum Hasan Polatkan ve merhum Fatin Rüştü Zorlu'yu rahmetle anıyoruz.

Darbelerin karşısında durduğumuzu, demokrasinin tarafında olduğumuzu bir kez daha yüce Meclisten duyurmak istiyorum. Hiçbir sebep yoktur ki askerî ya da sivil darbeyi haklı kılsın. Bakın, buranın altını çiziyorum "askerî ya da sivil darbe" diyorum. Her kim ki demokrasiyi rafa kaldırıp hakkı görmezden gelerek hukukun üstünlüğünü değil üstünlerin hukukunu hâkim kılarsa bunun adı "darbe"dir; asker yaparsa "askerî darbe"dir, sivil yaparsa "sivil darbe"dir. Üzerimize düşen en önemli görev, hakkı, hukuku ve adaleti tesis etmek, demokrasiyi tüm ülkede hâkim kılmaktır.

Bugün Türk siyasetinin önemli devlet adamlarından biri olan rahmetli Gün Bey'in, Gün Sazak'ın 39'uncu ölüm yıl dönümü. Sazak 27 Mayıs 1980 tarihinde arabasından inerken çapraz ateşe alınarak kahpe kurşunlarla şehit edildi. Örnek milliyetçi, eski Gümrük ve Tekel Bakanımız merhum Gün Sazak Bey'i rahmetle anıyorum. Mekânı cennet, ruhu şad olsun.

Dün bir vefat haberini daha üzüntüyle aldık. Yeşilçam'ın usta oyuncusu Eşref Kolçak'ı uzun süredir tedavi gördüğü hastanede kaybettik. Merhum Kolçak'a da buradan Allah'tan rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Toparlayalım Sayın Türkkan.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; özellikle son dönemde muhalif seslere, siyasilere ve gazetecilere yönelik şiddet olaylarının arttığını üzülerek takip ediyoruz. Geçtiğimiz günlerde de değerli gazeteci ve yazar Sabahattin Önkibar evinin önünde, önünü kesen 2 ayrı araçtan inen 3 kişi tarafından darbedildi. Önkibar'a yapılan saldırıyı şiddetle kınıyorum.

Hükûmet, yapılan saldırıları maalesef görmezden gelmeye devam ediyor. Merak ediyorum, daha kaç gazetecinin ya da siyasetçinin şiddete maruz kalması gerekiyor ki İçişleri Bakanının dikkatini çeksin? 1980 öncesi dâhil, geçmiş tecrübelerimize dayanarak söylüyorum, Türkiye'de yaratılmak istenen çatışma ortamına daha fazla müsaade etmeyin. Sayın İçişleri Bakanını bir an evvel ciddiyetle göreve davet ediyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Türkkan.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - İçişleri Bakanı demişken bir konuyu daha gündeme getirmek istiyorum. Lüks makam araçları üzerinden kamuda israf tartışmalarının devam ettiği bugünlerde, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin kullandığı araçlarla ilgili çarşaf çarşaf haberleri görüyoruz, işte tam bugünlerde İçişleri Bakanı Samsun Valisine piyasa değeri 1,6 milyon lira olan süper lüks bir makam aracı tahsis etmiş. Emekliye verilecek bayram ikramiyesine enflasyon oranında dahi zam yapamayan Hükûmet kamuda lüks harcamaları ve israfı son sürat sürdürmeye devam ediyor. Yapmayın arkadaşlar ya. Bu millet akşamları orucunu peynir ekmekle açıyor, peynirin de en ucuzunu yiyor. Komşusu açken tok yatmayan Peygamber'in ümmeti olarak halkın ekonomik krizi en derin şiddetle hissettiği bugünlerde yöneticilerinizi lüks içinde yaşatmayın. Zannetmeyin ki milletin dikkatinden kaçıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Toparlayalım Sayın Türkkan.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Millet bunu esefle izliyor ve bir şey daha söyleyeceğim, hem vallahi hem billahi şahit olduğum bir olayı söyleyeceğim: Millet bu manzaralar karşısında beddua ediyor, size ceza verecek gücü yok belki ama size ciddi beddua ediyor. Bu müsriflikten, bu israftan bir an önce vazgeçin. Şatafat nam getirir ama hak getirmez, hak kaçıyor bu işte, haberiniz olsun.

Teşekkür ederim.