GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Turizmi Teşvik Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:82
Tarih:23.05.2019

KAZIM ARSLAN (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 58 sıra sayılı Turizmi Teşvik Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'nin 1'inci maddesi üzerine Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz aldım. Hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, düzenlemenin 1'inci maddesinin turizm işletmesi belgeli tesisler için çalışma yapacak Sınıflandırma Komisyonu için sorunlu bir düzenleme getirdiğini görmekteyiz. Gerçekçi bir değerlendirme için kontrolör olarak görevlendirilecek kişilerin sayısını azaltmak yerine artırmak gerekir. Sektör temsilcisi yoksa üç bakanlık kontrolörü yerine iki kontrolörü yeterli görmek yanlıştır. Kontrolör sayısını düşüren bu maddeyle turizm tesislerini sınıflandırma çalışmalarını daha verimli hâle getirmek de mümkün değildir. Bakanlığın personel sayısının eksikliğine sığınarak, personeli verimli kullanma gerekçesine dayanarak sorumluluktan kurtulması kesinlikle mümkün değildir.

Değerli milletvekilleri, maddedeki personel lojman alanı tanımının belli ki otellerde daha fazla yer açmak, personeli uzakta bir alanda barındırmak için olduğu gerçektir. Personel lojman alanının tanımı daha net yapılmalı, bu alanın turizm tesisine en fazla ne kadar uzaklıkta olması gerektiği de burada yazılmalıdır. Teklifin "tanımlar" kısmında geçmeyen ama bakanlığın komisyon görüşmelerinde söylediği üzere, bu personel lojman alanının denize kıyısı olmayacak, tesise 8-10 kilometre uzaklıkta olacaktır. Ne var ki bu düzenlemede otel alanı genişletilirken sınırlı alanda daha çok gelir elde etme hesabının yapıldığı da görülmektedir. Ayrıca, bu personel lojmanının zamanla turizm tesisine ilave tesis olarak eklenmesine yani düşük fiyatlı oda olarak satışa sunulmasına engel olacak bir ifade de burada yer almamıştır.

Değerli milletvekilleri, önemli olanın turizmi çeşitlendirmek suretiyle, sahil turizminin yanında kış turizmini, kültür ve kongre turizmini de artırmak ve geliştirmek olduğunu düşünüyorum. Ekonomik krizden çıkış için öncelikle yatırım yapılması gereken alanın aslında turizm olduğunu da belirtmek isterim çünkü turizm aslında "bacasız sanayi" olarak da ifade edilen bir kurumdur. Ekonomimizde önemli bir yeri vardır, daha iyi bir noktaya taşınmaya ihtiyacı olduğu da bir gerçektir. Çünkü aslında, turistler tarafından güvenli ülkelerin, demokratik ülkelerin, hukuk güvenliğinin olduğu ülkelerin ve can güvenliğinin olduğu ülkelerin öncelikle tercih edildiği de bir gerçektir. Onun için, ülkemizde yaşanan kargaşa, yaşatılan gerginlikler ve siyasi çekişmeler aslında, ülkede sürekli bir problem yaşandığı gerçeğini ortaya çıkarmaktadır; aynı zamanda demokrasimizi de zarara uğrattığı bir gerçektir.

Şimdi, bununla birlikte, özellikle dış politikada izlediğimiz yanlış politika sebebiyle, Orta Doğu politikamızdaki büyük yanlışlıklar ve Suriye politikasında değişim yapılmaması sebebiyle Dışişleri Bakanlığının ülkemizin saygınlığını ve itibarını önemli ölçüde düşürdüğünü görmekteyiz. Bu nedenle, uygulamış olduğumuz dış politikalar nedeniyle geliri yüksek olan ülkelerden ülkemize turistin gelmediğini ve daha çok, geliri düşük olan ülkelerden geldiğini ve dolayısıyla, bu nedenle de gelirimizin giderek düştüğünü görmekteyiz. Bugün, Yunanistan gibi, İtalya gibi, İspanya gibi turizmde öncülük yapan ülkelerde turistten elde edilen gelir kişi başına 1.500 dolar olurken Türkiye'de bu, 600 dolar civarında kalmaktadır ki bu, bizim için gerçekçi bir rakam değildir. Ülkemizin turizme daha çok açılması, potansiyelinin daha iyi kullanılması, tesislerinin daha iyi kullanılması ve ülkemizin daha güvenli hâle getirilmesi noktasında da çalışmalara ihtiyaç vardır diye belirtmek istiyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

KAZIM ARSLAN (Devamla) - Sayın Başkan...

BAŞKAN - Buyurun, devam edin.

KAZIM ARSLAN (Devamla) - Değerli milletvekilleri, Denizli'mizde Pamukkale gibi önemli bir turistik yerimiz vardır ama biz bunu Türkiye'deki insanlarımıza bile göstermeyi beceremiyoruz. Denizlili vatandaşlarımız bile buraya gitmekte zorlanıyor. Giriş ücretinin 50 Türk lirası olarak belirlenmesinin bu ören yerimize insanların gitmesini, özellikle, gençlerimizin kendi memleketini bile öğrenmesini ve turistik yerlerini, kültürel yerlerini ve ören yerlerini görmesini engellediğini düşünmekteyim. Bu nedenle, öncelikle kendi vatandaşımızın, kendi hemşehrilerimizin daha iyi bir şekilde kendi memleketini öğrenmesi, önemli turistik merkezlerini hem kamuoyunda hem de dünyada tanıtabilmesi için onların giriş imkânlarının kolaylaştırılması ve ucuzlatılması gerekiyor. Onun için, Denizlili hemşehrilerimizin -gerçekten Denizlili olarak kendi kimliğinde T.C. yazan her bir vatandaşın Denizlili olması sebebiyle- girişinin 50 Türk lirasından 5 Türk lirasına düşürülmesinin önemli olduğunu belirtmek istiyorum.

Hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)