GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MHP GRUBU ÖNERİSİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:31
Tarih:29.11.2012

HÜSEYİN SAMANİ (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisinin narenciye üreticisinin sorunlarının araştırılmasıyla ilgili vermiş olduğu önerge hakkında söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, tarım sektörü aslında ülkedeki diğer sektörlerden farklı bir sektör değil. O sektörlerle direkt veya endirekt, doğal olarak ilişkisi olan bir sektör. Dolayısıyla, biz tarım sektörünü değerlendirirken, tarım sektörünün sorunlarını değerlendirirken bir anlamda aslında ülkedeki diğer gelişmeleri de göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Bunu bizzat bu sektörün içerisinde yaşayan, sadece yaşamakla kalmayıp üreticilik ve çiftçilik yapan bir kardeşiniz olarak ifade etmek istiyorum; yıllarca bu sektör içerisinde çalışmış, üreticilere danışmanlık yapmış, ülkedeki diğer sektörlerdeki sıkıntılıların sıkıntısını bizzat hissetmiş, ekonomideki kötü gidişatın tarım sektörüne olan olumsuz etkilerini hissetmiş olan bir kardeşiniz olarak ifade etmek istiyorum.

Tarımı değerlendirirken, genelde, tarım sektörüne yapılan destekler üzerinden bir değerlendirme yapılıyor. Bunun aslında çok da doğru olmadığını şahsen düşünenlerdenim. Zira, üreticinin yanında olmak, üreticinin sorunlarını tespit etmek, beklentilerini iyi analiz etmek gerekiyor. Tarım sektörünün sorunlarına baktığımız zaman, genel olarak, birincisini üretimle ilgili sorunlar, ikincisini ise pazarlama ile ilgili sorunlar olarak ele alabiliriz. Üretimle ilgili sorunlara kısaca değinecek olursak, üretimle ilgili sorunlar, çiftçinin, kısaca, sizin de bildiğiniz gibi, tohum veya fide döneminden pazara getirene kadarki sorunları. Pazarlama ile ilgili sorunlar ise paketleme aşamasından pazara arzı, pazarda takibi ve pazardaki sorunların giderilmesi, takip edilmesiyle ilgili meseleleri içermekte, üretimle ilgili sorunlara baktığımızda bunların en önemlilerinden bir tanesi de üreticilerin üretim alanlarını genişletmek ve üretimi sürdürülebilir kılmakla ilgili sorunlar olarak ele alabiliriz. İşte tam bu noktada da, diğer sektörle ve ülkenin diğer ekonomik gidişatıyla ilgili olduğunu bizzat görebiliriz. Çünkü, üreticinin işletme faaliyetini sürdürebilmesi için kredi desteğine ihtiyaç vardır ve bu krediyi de ilgili bankalara müracaatla alabilirler.

Bundan çok önceki dönemde üreticiler kredi almak için müracaat ettikleri zaman ancak yüzde 59-60'lık faizlerle kredi alabilmekteydi; bugün ise yüzde 5 ve yüzde sıfır aralığındaki faiz oranlarıyla kredi alabilmekteler. Dolayısıyla, çok önceki dönemde? Yani üreticinin yanında olmak, sadece destekle, cebine para vermekle değil, ona kredi vererek ve uygun şartta kredi vererek hayatını sağlamakla mümkündür. Yüzde 59-60'lık bir kredi vermek şu demek: Üreticiye 100 bin TL kredi vereceksiniz, 60 bin TL'sini diğer cebinden alacaksınız anlamına gelmekte bu. Yani üretici, 100 bin liralık kredide ancak 40 bin TL'siyle hayatını devam ettirebilmek zorunda kalacak. Şimdi ise 100 bin liralık kredi alan bir üretici, 5 bin lirasını faiz olarak ödeyecek, 95 bin lirayla işletmesini sürdürmek noktasında adım atabilecektir.

Değerli arkadaşlar, tabii bugün, özellikle bu tarım sektörünün sorunları içerisinde narenciye üretimiyle ilgili? Narenciye üretimini biz nereye koyuyoruz? Meyve üretiminin içerisinde bir üretim alanı olarak değerlendirebiliyoruz. Meyve üretimine baktığımız zaman, aslında ülkemiz yıllar itibarıyla on ikinci sıradan bugün altıncı sıraya gelmiştir.

KEMALETTİN YILMAZ (Afyonkarahisar) - Mazota gel mazota, gübreye gel gübreye!

HÜSEYİN SAMANİ (Devamla) - Sıraya baktığımız zaman, dünyadaki yerine baktığımız zaman on ikinci sıradan altıncı sıraya gelmiş. Peki, ürettiği ürünü pazarlama noktasında neredeyiz, ihracat noktasında neredeyiz? Yaş sebze ve meyve ihracatında 534 milyon dolardan bugün 2,5 milyar dolara gelmişiz, orada da ciddi bir artış var.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Dolar görmedik, TL'ye gel TL'ye!

HÜSEYİN SAMANİ (Devamla) - Tarım sektörünü konuşurken rakamlarla konuşmamız gerekiyor genel olarak.

KEMALETTİN YILMAZ (Afyonkarahisar) - Çarpıtıyorsun, çarpıtıyorsun.

HÜSEYİN SAMANİ (Devamla) - Narenciyeye geldiğimiz zaman, bugün dünyada narenciye ihracatına baktığımız zaman, dünyada portakal ihraç eden ülkelerin arasında 7'nci sıradayız Türkiye olarak. Mandalina ihraç eden ülkeler arasında 3'üncü sıradayız, greyfurt ihraç eden ülkeler arasında 3'üncü sıradayız ve limon ihraç eden ülkeler arasında ise yine 2'nci sıradayız.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Zenginlikte, fakirlikte kaçıncı sıradayız, onu söyle.

HÜSEYİN SAMANİ (Devamla) - Dünyadaki yerimize baktığımız zaman, dünya ülkeleriyle mücadelemize baktığımız zaman, belli bir yükselme görülmüş.

Değerli arkadaşlar, size yeni bir gelişmeden bahsetmek istiyorum. Geçtiğimiz 18 Kasımla 24 Kasım arasında İspanya'nın Valencia kentinde uluslararası turunçgil kongresi düzenlendi. Bu kongreye 1.500 civarında delegasyon katıldı 57 ülkeden ve biz Türkiye olarak bu kongrenin bundan sonraki yılların herhangi birisinde Türkiye'de yapılması noktasında aday olduk, talepte bulunduk ve nitekim bu yılki yapılan kongrede 2020 yılında uluslararası turunçgil kongresinin Türkiye'de yapılmasını kazandık.

KEMALETTİN YILMAZ (Afyonkarahisar) - Aman ne başarı ya, ne büyük başarı! Narenciyeyi bilmediğin buradan belli zaten.

HÜSEYİN SAMANİ (Devamla) - Bu çok önemli bir konu. 1.500 tane bu konudaki bilim adamı gelecek ve... Türkiye'nin narenciye üretiminde uluslararası bir aktör olduğunu gösteren önemli bir göstergedir bu. Nitekim bu kongre aşamasında ülkemizdeki narenciye üretimini bütün boyutlarıyla dünyanın bütün kesimlerine anlatma imkânımız ve fırsatımız olacaktır.

Değerli arkadaşlar, yine bu dönemde iki önemli kuruluş kuruldu narenciyeyle ilgili. Bunlardan bir tanesi Ulusal Turunçgil Konseyi, bir tanesi de Narenciye Tanıtım Grubu; bu dönemde ele alınan kurumlardır. Bu kurumlar da yine ülkemizde bu alanda çok önemli gayretler ortaya koymaktadır. Nitekim Ulusal Turunçgil Konseyi ülkemizde üretilen turunçgillerin envanterini çıkarmak üzere bir çalışma yaptı şu anda, Tarım Bakanlığının da desteği ve koordinasyonuyla. Bu çalışmayı Adana bölgesinde bitirdi, Mersin'in yüzde 50'sini bitirdi, önümüzdeki yıllarda ise, gelecek yıl ise Antalya, Hatay ve Mersin'in kalan bölgesini bitirecek. Yine, Narenciye Tanıtım Grubu önemli bir çalışma başlatıyor şu anda.

KEMALETTİN YILMAZ (Afyonkarahisar) - Hele bir şu mazota gel, gübreye gel, ilaca gel, beyaz yağa gel!

HÜSEYİN SAMANİ (Devamla) - Bu çalışmayı da Antalya'daki Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Kuruluşuyla ve Mersin'de bulunan Alata'yla, ilgili üniversitelerle birlikte yapıyor. Peki, bu çalışma nedir? Bu çalışma da şu: Ülkemizde üretilen narenciye çeşitlerinin adaptasyonuyla ilgili bir çalışma bu, yani hangi çeşitle, hangi sezonda, hangi dönemde daha iyi üretim yapabiliriz ve kışa doğru kayan dönemde hangi çeşitleri, yaza doğru kayan dönemde hangi çeşitleri bundan sonra üretebiliriz. Zaten üreticilerin asıl beklediği mesele de budur. Bununla birlikte narenciye üretimini daha geniş bir periyoda yayabilme imkânımız olacaktır.

İşte, üreticilerin sorunlarını ele alırken onun üretimle ilgili meselelerini ele almak durumundayız, üretimi geniş bir periyoda nasıl yayabiliriz, bunun çalışmasını yapmak durumundayız. Nitekim, şu anda Tarım Bakanlığı da tarımla ilgili bütün meselelerde buna dikkat çekmek üzere bu çalışmaları başlatmıştır.

Biraz önceki Değerli Antalya Milletvekili Hatip Arkadaşım -ona bir cevap olsun diye söylemiyorum, bilgilendirmek maksadıyla söylüyorum, sektörün içerisindeki bir kardeşiniz olarak bilgilendirme maksadıyla söylüyorum- sebze ve meyvedeki kalıntıyla ilgili meseleye değindi. Bu çok önemli aslında, hepimizi ürküten bir mesele, yani biz yaş sebze, meyve yerken ne kadar emniyetli, bunu bilmemiz gerekiyor. Çok eski dönemlerde bu kalıntı oranı yüzde 22'lerdeydi, bugün yüzde 1,5 seviyesine indi, yani dünyadaki gelişmiş ülkelerden daha iyi bir seviyeye geldik. Elbette bu, bu noktaya gelirken Tarım Bakanlığının almış olduğu birçok tedbirlerin faydası oldu, yani biyolojik mücadeleye yapılan destekler, feromon tuzaklarına yapılan destekler, bombus arısına yapılan destekler, yine doğru ilacı doğru zamanda kullanmayla ilgili yapılacak olan destekler, üreticilere verilen danışman desteğiyle ilgili devletin vermiş olduğu destekler bunda çok önemli bir mesafe almamızı sağladı ve bugün dünyada çok iyi bir noktadayız diyorum ve Tarım Bakanlığının gerek narenciyeyle gerek tarımın diğer kısımlarıyla ilgili gerekli çalışmaları yerine getirdiğini belirtiyor ve hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Samani.