| Konu: | 19 Mayıs Samsun'da yakılan istiklal meşalesiyle başlatılan Millî Mücadele'nin 100'üncü yıl dönümüne, Ziraat Türkiye Kupası'nı kazanan Galatasaray'ı tebrik ettiğine, AK PARTİ Meclis Üyesi Yavuz Selim Tuncer'in İYİ PARTİ Genel Başkanı Meral Akşener'e yönelik ithamlarını reddettiklerine, Mersin Akkuyu Nükleer Santrali'nde yaşanan sorunlara ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 79 |
| Tarih: | 16.05.2019 |
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüz yıl önce bugün, Mustafa Kemal Paşa Türk Kurtuluş Savaşı'nı başlatmak üzere İstanbul'dan Samsun'a doğru yola çıktı. 9 Eylül 1922'de düşmanı denize dökerek sonlanan Millî Mücadele'nin ilk ateşi yüz yıl önce bugün Bandırma Vapuru'nda yakıldı. Bu ateş, bağımsızlık ateşidir, özgürlük ateşidir, hukuk ve adalet ateşidir. Atatürk'ün "Hepiniz birer Mustafa Kemal'siniz." sözünü şiar alarak yüz yıl önce yakılan ateşi ilelebet payidar kılacağız. Nice yüz yıllar daha ezanımız dinmeyecek, bayrağımız inmeyecek, vatanımız bölünmeyecektir.
Dün akşam Türkiye Kupası'nı kazanan Galatasaray'ı tebrik ediyoruz. Tüm Galatasaray taraftarlarına ve Galatasaray camiasına hayırlı olsun demek istiyorum.
Dün, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinde, AK PARTİ'li Meclis üyesi Yavuz Selim Tuncer yaptığı açıklamada Sayın Genel Başkanımızın kullandığı "Yurtta sulh, cihanda sulh." sözü üzerinden Genel Başkanımızı yurtta sulh konseyi üyesi olmakla itham etmiştir. Bu alçak ithamı şiddet ve nefretle kınıyorum. Ve çok merak ediyorum, arkadaşlara da söyledim, genellikle bu tip suçlamaları yapanların altı hep ıslak çıkıyor, bunun da altından mutlaka bir kripto FETÖ çıkacaktır, inceleyeceğim, onu da getireceğiz buraya. Bunun çıkmazsa... Siz buluyorsunuz, ya amcası FETÖ'cü, dayısı FETÖ'cü, halası FETÖ'cü, bir şeyi çıkacaktır.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Çıkmaz, çıkmaz.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Çok böyle durduk yerde söylenen bir laf değil bu, altı ıslak bir arkadaşımız.
Daha önce defalarca söyledik, elinizde Genel Başkanımızın bu hain terör örgütüyle ilişkili olduğunu düşündüğünüze dair herhangi bir belge ya da bilgi varsa bir dakika durmayın hemen savcılığa gidip teslim edin. Fakat böyle bir belge ve bilginiz yoksa, buna rağmen malum belediye meclis üyesinin yaptığı gibi alçakça iftiralarda bulunmaya devam ediyorsanız namertsiniz, şerefsizsiniz, haysiyetsizsiniz! Artık yeter! (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HABİBE ÖÇAL (Kahramanmaraş) - Bu kelimeleri nasıl kullanıyorsunuz! Bu kelimeler Mecliste kullanılır mı!
SALİH CORA (Trabzon) - Ne biçim sözler ya!
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Çok ağır konuşuyorsunuz ya!
SALİH CORA (Trabzon) - Bu Meclisin ahengine yakışmıyor bu üslup! Bu üslup ancak size yakışır yani! Çok çirkin konuşuyorsunuz ya!
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Bu ifadeler çok rahatsız edici!
SALİH CORA (Trabzon) - Rahatsız edici bir üslubunuz var!
BAŞKAN - Devam edin.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Artık yeter! Sizin bu hoyrat tavırlarınızdan bıktık. "Yurtta sulh, cihanda sulh." sözü Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün sözüdür. Yıllardır iç ve dış politikada...
SALİH CORA (Trabzon) - Atatürk'ü ağzına alma, utan!
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Çok meraklıysan seni de başkan vekili yapsınlar.
SALİH CORA (Trabzon) - Böyle bir üslup yok! Böyle bir üslup olmaz!
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sesimi kesme!
BAŞKAN - Değerli arkadaşlar, grup başkan vekili konuşuyor, herkese söz vereceğim.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Hadi şöyle arkaya doğru git, sözümü de kesme, hadi bakalım!
SALİH CORA (Trabzon) - Böyle bir üslup olmaz ya!
BAŞKAN - Sayın Türkkan, buyurun.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Çok meraklıysan söyleyeyim ben, rica edeyim, yapsınlar seni de! Hadi bakalım!
BAŞKAN - Sayın Türkkan, Genel Kurula hitap edin lütfen.
SALİH CORA (Trabzon) - Yakışmıyor, bu üslup yakışmıyor!
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sizin bu hoyrat tavırlarınızdan bıktık.
SALİH CORA (Trabzon) - Bu üslup bir grup başkan vekiline yakışmıyor, hoş değil bu yani, hiç hoş değil.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - "Yurtta sulh, cihanda sulh." sözü Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün sözüdür. Yıllardır iç ve dış politikada barıştan yana olan siyasetçilerin kullandığı bir ifadedir. Bu gereksiz, sığ söylemlerin altına sığınmaktan vazgeçin. Bakın, dün Meclis Başkanı Sayın Mustafa Şentop'a yönelik partimiz milletvekilinden gelen bir ithamı doğru bulmadığımızı buradan bizatihi söyledim.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Devam edin.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Biz bu konuda özenli bir dil kullanırken sizin Sayın Genel Başkanımıza yaptığınız haksız itham ve iftiraları şiddetle reddediyoruz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Mersin Akkuyu'da inşa edilen Türkiye'nin ilk nükleer santralinde reaktörün oturacağı temelin bazı bölümlerinde çatlak oluştuğu ortaya çıktı. Skandal bununla da kalmadı, beton atılan bölüm bir daha çatlayınca yeniden beton atıldı. Akkuyu Nükleer Santrali'nin temelinde daha inşaat aşamasındayken çatlak oluşması kelimenin tam anlamıyla gelecek adına endişe uyandırıyor. Olası bir felakette sadece Çukurova değil, Genel Kurulda bugün de konuşacağımız Kapadokya dâhil Türkiye'nin birçok bölgesi bu durumdan izi silinmeyecek şekilde etkilenecektir. Israrla aynı noktaya yıllardır nükleer santral yapmaya çalışıyoruz. Akkuyu'da ciddi bir zemin problemi var, santralin yapıldığı yer çürük bir yer. Türkiye'nin 22 milyar dolar aktaracağı bir tesisin...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım Sayın Türkkan.
Buyurun.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - ...henüz başlangıcında böyle bir sorunla karşı karşıya kalması başlı başına bir beladır. Türkiye'nin geleceğiyle oynamayın. Yanlış yapıldıysa, yanlışın başından geri dönün, başka bir noktayı belirleyin ya da vazgeçin. Akkuyu bölgenin ve Türkiye'nin Çernobil'i hâline gelebilir.
Saygılar sunuyorum.