| Konu: | İYİ PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 78 |
| Tarih: | 15.05.2019 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Öncelikle, biraz evvelki tartışmalardan yola çıkarak Grup Başkan Vekilimiz Sayın Özlem Zengin Hanımefendi kardeşime bir şey tavsiye etmek istiyorum. Sayın Tevfik Göksu'nun ifadeleri bütün Trabzonluları rahatsız etmiştir yani kendisinin maksadı bu olmayabilir, farklı maksatla da söylemiş olabilir ama netice itibarıyla bu sözlerden Trabzonlular rahatsız olmuş. Bunu, size gelen tepkilerden de bize gelen tepkilerden de biz böyle anlıyoruz. Hatta bana göre en çok Sayın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Hazine Bakanımız Berat Albayrak rahatsız olmuştur. Onlar da Trabzonlu, böyle bir ifadeyle karşılaşmak istemezler haklı olarak.
ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Onlar önce AK PARTİ'li, sonra Trabzonlu; o yüzden rahatsız olmazlar.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Devamla) - En doğru olan, Tevfik Göksu çıkıp, bu konuda özür dileyip maksadının bu olmadığını açıklarsa, özür de dilerse bu mesele kendiliğinden kapanmış olur.
HALİS DALKILIÇ (İstanbul) - Var bir videosu, var.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Devamla) - Gelelim bugünkü araştırma önergemizin konusuna. Bu konuda bizim verdiğimiz araştırma önergesiyle alakalı seçimden önce hem Sayın Cumhurbaşkanı hem diğer bakanlar, AK PARTİ Grup Başkan Vekili Mehmet Muş, AK PARTİ Grup Başkan Vekili Sayın Bülent Turan, İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu ve Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan birçok yerde aynı sözü çalışanlara verdiler. Seçim öncesi yaparlar diye bekledik, olmadı; bu seçime kaldı. Bu seçimde inşallah maksat hasıl olur.
Sözlerime başlamadan evvel Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Mecliste daha önce de dile getirilen bu konuda, bilindiği gibi, milyonlarca memur ve memur emeklisi yıllardır 3600 ek göstergeyi bekliyor. 24 Haziran seçimleri öncesinde polis, öğretmen, hemşire, din görevlileri ve diğer idarecilerin emeklilik ek göstergelerinin 3600'e çıkarılacağını duyurarak söz vermişti Adalet ve Kalkınma Partisi; biraz evvel söylediğim isimler dâhil. Üzerinden bir yıl geçti ama hiçbir girişimde bulunamadınız şimdiye kadar veya bulunmadınız. Sayın Cumhurbaşkanı da "3600 ek gösterge meselesini söz verdiğimiz şekilde çözeceğimizi ifade etmek istiyorum. İnşallah seçimden sonra ele alacağımız konulardan bir tanesi de budur." demişti. Şimdi ne oldu da bu mesele rafa kalktı bilmiyorum. Verdiğiniz sözün arkasında durmak için ne bekliyorsunuz? Milyonlarca memurun hakkını, hukukunu yine bir seçim vaadi olarak mı kullanmak istiyorsunuz? Devlet memurlarının bu mağduriyetini gidermek ve sözünüzü yerine getirmek için bir başka seçimi daha beklemeyin.
Geleceğimizin teminatı olan öğretmenlerimiz sizden hak etmedikleri zam ve yan ödeme istemiyorlar. Gelecek nesillerin mimarı, cumhurbaşkanı, milletvekili, doktor, mimar, mühendis ve tüm meslek mensuplarını yetiştiren öğretmenlerimiz, görevde ve emeklilikte ücret adaletsizliğinin giderilmesini ve ek göstergenin 3600 olmasını istiyorlar. Vicdanlarımızdaki adalet ve hakkaniyet duygusu, öğretmenlerimizin, yetiştirdikleri öğrencilerinden daha düşük ek gösterge almalarına razı gelmiyor. Gelin, hep birlikte bu hakkı öğretmenlerimize teslim edelim.
Polis teşkilatımız sizden hak etmedikleri zam ve yan ödeme istemiyor. Hangi polisler? Dün 2 teröristin buraya girmesini engelleyen polislerden bahsediyorum yani bizlerin can güvenliğini teslim ettiğimiz polislerden bahsediyorum. Türk polisi "eşit işe eşit ücret" prensibi gereği, görevde ve emeklilikte ücret adaletsizliğinin giderilmesini ve ek göstergenin 3600 olmasını istiyor. Türk milletinin güvenliği ve kamu düzeni için hayatlarını ortaya koyarak çalışan Türk polisini, 3600 ek gösterge hakkından yoksun bırakarak emeklilikte sefalete sürüklemeyin. Gelin, hep birlikte bu hakkı onlara teslim edelim, hakları olan bu hakkı onlara teslim edelim.
Canımızı emanet ettiğimiz sağlık çalışanları da sizden hak etmedikleri bir zam ya da yan ödeme istemiyorlar. Cumhurbaşkanı söz verdiği üzere, sağlık çalışanlarımız vatandaşlarımızın huzuru ve sağlığı için çaba gösterirken hakkının, hukukunun gözetilmesini istiyor. Gelin, hep birlikte bu hakkı onlara teslim edelim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; milyarlarca lira harcayıp birçok şey yapıyorsunuz. Camilerimizdeki din görevlilerimiz hakları olan... Camiler yapıyoruz, hakikaten çok güzel bir de cami yapıldı. Ben söylediğim zaman bazıları tepki gösteriyor, bir daha buradan, kürsüden tekrar edeyim: Çamlıca Camisinin cemaati olmamasından kaynaklı birtakım sitemler vardı. Bugün cemaati olmayabilir ama sonraki nesillere bırakılacak bir eser olduğu için doğru bir iştir diye özellikle söylüyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Devam edelim Sayın Türkkan.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Devamla) - Bir sonraki nesle bırakılacak eserler yapmalıyız. Sadece cami de değil, opera binası da yapmalıyız, kültür siteleri de yapmalıyız bizden sonraki nesle aktarılacak. Bugünün mimarisiyle yapılan bu yapılara bakıyorsunuz, elli sene sonra yok o yapı, bizden sonraki nesle aktarılacak yapılar değil. Öyle güzel camiler de yapılıyor, çok estetiği doğru olmayan camiler de yapılıyor ama netice itibarıyla orası Allah'ın evi diyoruz, bizim ibadet ettiğimiz yerler. Ama orada din görevlilerimiz var, onların hakları olan ve ihtiyaç duydukları 3600 ek göstergeden onları mahrum bırakıyoruz. Yani camilere çok para harcıyoruz ama din görevlilerine bunu çok görüyoruz.
İYİ PARTİ olarak öğretmenlerimizin, polislerimizin, sağlık çalışanlarımızın, din görevlilerimizin ve idarecilerin emeklilik ek göstergelerini 3600'e çıkaracağımıza söz vermiştik. Bu sözü yalnızca biz değil, Meclis çatısı altında bulunan tüm siyasi partiler vermişti aslında. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bizatihi kendisi müteaddit defalar birçok yerde bu vaadini tekrarladı. Devlet memurlarına karşı bu sözü yerine getirmek ve onlara haklarını teslim etmek Türk milletinin bizlere tevdi ettiği temsil hakkının getirdiği bir ödev ve sorumluluktur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Toparlayalım Sayın Türkkan.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Devamla) - Başkanım, toparlıyorum.
3600 ek gösterge problemi Cumhurbaşkanı ve iktidar partisi AK PARTİ'ye "adaletsizlik" olarak dile getirilmişti. Böyle bir söylem geliştirilmiş olmasına rağmen ücrette adalet sağlanması, eşit ve adil ücret şartlarının ek gösterge bekleyen meslek grupları için gerçekleştirilmesi adına somut bir adım atılmadı bugüne kadar.
Benim size çağrım, gelin, hepimiz, tüm Meclis grupları bu önergeyi geçirelim. Eğer ki yine kaçak dövüşüp "Bu iş araştırma önergesiyle olmaz, kanun teklifiyle olur." diyecekseniz İYİ PARTİ olarak hâlihazırda iki kanun teklifimiz var, gelin, bunları kabul edin. "Hayır, bunları da kabul etmiyoruz." diyorsanız, siz getirin, biz kabul edeceğiz ama elinizi çabuk tutun.
Çok teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)