GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 20 Şubat Ege Üniversitesi Tarih Bölümü öğrencisi Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nu katledilişinin 4'üncü yılında rahmetle yâd ettiğine, Beril Dedeoğlu'nun Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu üyeliğine atanmasını kınadıklarına, Dmitriy Peskov'un "İstanbul Arapça konuşmaya başlamış." ifadesinin doğru olduğuna, Suriyeli mültecilerin ülkemiz için ekonomik, güvenlik ve sosyal bir vakıaya dönüştüğüne, Cumhurbaşkanının Münbiç'le ilgili operasyon mesajlarına ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:55
Tarih:20.02.2019

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün, büyük bir acımızın yıl dönümü. Ege'de bir yiğidimizi, bir ülküdaşımızı, Fırat'ımızı, dört yıl önce bugün, okuduğu okulda haince katlederek aramızdan aldılar. Tarih bölümü birincisi olan ve okulunu bitirmesine aylar kala saldırıya uğrayan Fırat Çakıroğlu, uzunca bir süre hain terör örgütü PKK'nın hedefindeydi. Ege'de öğrenci kılığına girmiş teröristler tarafından şehit edilen merhum evladımızı rahmetle yâd ediyorum. İlk şehidimiz Ruhi Kılıçkıran'dan sonra son şehidimiz Fırat Çakıroğlu'na kadar, bayraklaşan tüm şehitlerimizin aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyorum. Acımız hiçbir zaman hafiflemedi. "Aradan zaman geçsin, olay soğusun, nasılsa unutulur." diyerek hareket edenleri de takip ettiğimizi bilmenizi istiyorum. Fırat Çakıroğlu'nun katilinin öğrencilikten atılma kararını kaldıran Ege Üniversitesi eski Rektörü Beril Dedeoğlu'nun Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu üyeliğine atanmasını da kabul etmiyor ve şiddetle kınıyoruz. Bunu şehidimize yapılan çok büyük bir haksızlık olarak görüyoruz.

Kremlin Sözcüsü Peskov, geçen hafta yapılan Soçi Zirvesi sonrası verdiği röportajda "Üç dört ay evvel İstanbul'a gittim, uzun zamandır ziyaret etmemiştim, gözüme bir şey çarptı; İstanbul Arapça konuşmaya başlamış." dedi. Maalesef, bu acı tespit tümüyle doğrudur. İçişleri Bakanlığının verdiği resmî rakamlara göre 500 bin, gayriresmî rakamlara göre ise 1 milyon Suriyeli sığınmacı İstanbul'da bulunmaktadır. Ülkemizde, Suriyelilerle anlaşmak için Arapça öğrenmek zorunda kalan polislerimizin olduğunu da biliyorsunuz. Ya da Kilis'te Türk nüfusu ile Suriyelilerin sayısının eşitlendiğinden haberinizin olduğunu zannediyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Devam edin Sayın Türkkan.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - 50 binden fazla Suriyeliye vatandaşlık verdiğinizi, 300 binden fazla Suriyeli çocuğun topraklarımızda doğduğunu hatta Suriyeli bir mültecinin milletvekili seçildiğini hatırlatmamıza da gerek yok sanıyorum. Hükûmet bilmeli ki Suriyeli mülteciler ülkemiz için ekonomik, güvenlik ve sosyal bir vakıaya dönüşmektedir. Tedbir alınmazsa yirmi yıl içinde her 13 kişiden 1'isi Suriyeli olacak, bir kez daha buradan uyarıyoruz.

Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan canı sıkıldıkça Münbiç'le ilgili operasyon mesajı vermeye devam ediyor. Daha önce "Bir gece ansızın gelebiliriz." denilirken kısa bir süre önce bu söylem "Üç-beş güne geliyoruz"a dönüştü, birkaç gün önce ise "Yeni bir hamlenin eşiğindeyiz, bir gün mutlaka geleceğiz." denildi. Biz daha önceden de Münbiç ve Fırat'ın doğusuyla ilgili görüşlerimizi birçok kez ilettik. Ne pahasına olursa olsun Münbiç temizlenmelidir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Toparlayalım.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Fakat Sayın Cumhurbaşkanı devlet ciddiyetine yakışmayan, Türkiye'nin dış politikadaki caydırıcılığını ve itibarını kaybettiren tutumuna devam ediyor. Amerika hâlâ PYD'ye silah gönderirken ve "Çekileceğiz." diye oyalarken Sayın Erdoğan hâlâ icraata geçmeyip "Geldik, geliyoruz, bak geliriz." demeyi sürdürüyor. Devlet sözünün ağırlığını ayaklar altına düşürmeyin, bir şey yapacaksanız yapın, Münbiç'e girilecekse girin, Kandil'e gidilecekse gidin, İYİ PARTİ arkanızda.

Teşekkür ediyorum.