GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BDP GRUBU ÖNERİSİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:30
Tarih:28.11.2012

ŞENOL GÜRŞAN (Kırklareli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Barış ve Demokrasi Partisi grup önerisi üzerine aleyhte söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Barış ve Demokrasi Partisi, Türkiye'de üniversitelerde muhalif, farklı düşünen ve demokratik taleplerini, tepkilerini gösteren öğrencilerin karşılaştıkları sorunların araştırılması, tespit edilmesi; özgür, özerk ve demokratik üniversitelerin inşa edilmesi için gerekli politikaların oluşturulması amacıyla bir önerge vermiştir.

Öncelikle bizim şu tespiti yapmamız lazım: 2002 yılından bu yana iktidar olan AK PARTİ, yalnızca üniversitelerde değil, toplumun her kesiminin özgürleştirilmesi ve demokratikleştirilmesi için on yıldan bu yana gerekli düzenlemeler yapmakta ve ileri adımlar atmaktadır ve atmaya da devam etmektedir. Bu anlamda anayasal değişiklikler yapılmış, üç yargı paketi hayata geçirilmiş, vesayetçi anlayışla sonuna kadar mücadele edilmiş ve en son olarak da -az önceki hatibin de hitap ettiği gibi- Darbeleri Araştırma Komisyonu kurulmuş ve darbecilerin yargılanmasının önü açılmıştır.

Grup önerisinde gerekçelere baktığımızda da gerekçelerde şunu görüyoruz: Birincisi, ana dilde savunma hakkının verilmesi, tutuklu öğrenciler ve parasız eğitim talebi. Araştırma önergesinin gerekçesinde ifade edilen ana dilde savunma hakkına ilişkin yasal düzenleme zaten şu anda Meclis Adalet Komisyonundadır ve önümüzdeki günlerde de Meclise gelecektir.

Bu talep AK PARTİ 4'üncü Olağan Kongremizde Sayın Başbakanımızın yaptığı konuşmada ve yine 30 Eylül tarihli "AK PARTİ Siyaset Vizyonu 2023" kitapçığımızın içerisinde yer alan bir taleptir. Bu bizim projemizdir ve projeyi de zaten hayata geçiriyoruz.

Tutuklu öğrenciler meselesine gelince, şimdi, tutuklu öğrencilerle ilgili daha önce kamuoyunda iki farklı çalışma yapılmış, bunları gündeme getireceğim ben. Bunlardan biri, Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün ve "Tutuklu Öğrencilerle Dayanışma İnisiyatifi" adlı çalışmalardır. CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün tarafından 2011 yılında hazırlanan 500 tutuklu öğrenci raporu şöyledir: Her ne kadar 500 kişi denilse de rapor ekinde verilen listede 227 kişinin isminin bulunduğu görülmektedir. Ve bu isimler incelendiğinde 40 kişinin cezaevinde herhangi bir kaydının olmadığı, 52 kişinin tahliye olduğu, 25 kişinin ilkokul mezunu, lise terk veya üniversite mezunu olduğu, 110 kişinin ise üniversite mezunu olduğu görülmektedir.

Yine, ikinci, Tutuklu Öğrencilerle Dayanışma İnisiyatifinin hazırladığı raporda 771 tutuklu öğrenciden bahsedilmektedir ki iki rapor da birbirleriyle çelişmektedir bu anlamda. İkinci rapordaki 771 kişilik liste incelendiğinde karşımıza şu çıkmaktadır: 38 kişi mükerrer yazılmış, 198 kişi farklı tarihlerde tahliye olmuş, 138 kişi cezaevine hiç girmemiş, cezaevinde kaydı yok, 20 kişi okuryazar değil, 14 kişi açık öğretim lisesine devam ediyor, 14 kişi Açık Öğretim Fakültesinde okuyor, 49 kişi ilkokul mezunu, 3 kişi ortaokul mezunu, 3 kişinin okul bilgileri yok, 80 kişi üniversite eğitimini terk etmiş, 44 kişi lise mezunu, 73 kişi diğer okullardan mezun, 87 kişi de üniversitede öğrenci.

İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Peki, cezaevinde kaç öğrenci var Şenol Bey? Hükûmetsiniz, siz söyleyin doğruyu.

ŞENOL GÜRŞAN (Devamla) - Şimdi, Tutuklu Öğrencilerle Dayanışma İnisiyatifi tarafından hazırlanan raporda, 65 kişi yargılanmış ve mahkûm olmuş. Haklarında mahkûmiyet kararı verilen ve mahkûmiyetlerine konu suçlar şunlar: PKK, TKP/ML, TİKKO, DHKP-C gibi silahlı terör örgütüne üye olma, kasten adam öldürme, uyuşturucu ve uyarıcı madde yapma ve sağlama, nitelikli yağma, tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma, birden fazla kişi tarafından birlikte kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, birden fazla kişi tarafından birlikte yağma, cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, silahlı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, silahlı yağma, hırsızlık, terör örgütü propagandası yapmak, kamu araçlarını yakma ve kamu malına zarar verme.

Şimdi, tüm bu verilerden sonra sorulan soru şu: Acaba Adalet Bakanlığının bir soru önergesine verdiği cevapta cezaevlerinde 2.824 öğrencinin bulunduğu dile getirilmişti. Bu veriler nereden kaynaklanıyor? Türkiye cezaevlerinde kaç üniversite öğrencisi var? "31 Ocak 2012 tarihi itibarıyla Türkiye cezaevlerinde 2.824 öğrenci bulunmaktadır." ibaresi kullanılmış. Oysa, bugün, sonuç olarak, 8 Kasım 2012 tarihi itibarıyla cezaevlerinde bulunan örgün eğitim kapsamında olan üniversite öğrencisi sayısı 87'dir. Bunu da buradan kamuoyuna duyuruyoruz.

Yine, biz, AK PARTİ İktidarı olarak baskı, yasaklama, kısıtlama gibi yöntemlere karşıyız. Ancak, eylemlerin arkasında terör örgütü varsa ve bu eylemler fiziki şiddete dönüyorsa ve sonuçta bir suç işleniyorsa bunları diğerinden ayırt etmek lazım. Bu anlamda, sadece öğrenci değil, hangi meslekten olursa olsun Ceza Kanunu anlamında suç işleyen herkes yargılanmaktadır ve yargılanması da gerekir. Burada öğrencilerin bu anlamda yargılanmaktan muaf tutulması söz konusu değildir. Ve televizyonlarda gördüğümüz gibi, gerçekten üniversitelerde bazı öğrencilerimizin cam, çerçeve kırması, polise taş atması ve bu eylemleri fiziki şiddete dönerek, hatta vatanı bölmeye yönelik eylemler içerisine girmesi karşısında kesinlikle bu anlamda yasal işlem yapılması gerekir. Yapılması konusunda da zaten mevzuat bunu öngörmektedir. Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde de terör ve şiddet eylemlerini bilfiil gerçekleştirenlerin bu anlamda bağışık tutulacağına dair bir hüküm yoktur.

Yine, gerekçelerden biri parasız eğitim talebi. Değerli arkadaşlar, bu konuda da AK PARTİ İktidarı olarak 2002'den bu yana gerçekten çok önemli adımlar attık. Hepinizin bildiği gibi, bu milletin çocuklarının okuması, kaliteli ve nitelikli insan yetişmesi için geldiğimiz günden bugüne eğitim alanında pek çok çalışmalar yapılmaktadır. Bu amaçla da bütçeden Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca ilk defa AK PARTİ Hükûmeti tarafından eğitime en büyük pay ayrılmaktadır. İlköğretimden üniversiteye kadar bu konuda, çocuklarımızın okuyabilmesi, kaliteli, nitelikli insan yetişmesi için birçok adım attık. Üniversite harçları dönemimizde kaldırılmıştır. Bu yıl 150 bin üniversite öğrencimize burs, 403 bin öğrencimize de öğrenim kredisi verilmiştir. Daha önceden öğrenim kredisi almaya devam edenlerle birlikte bu sayı 432.572 oldu. Toplam burs ve öğrenim kredisi alan öğrenci sayısı da 1 milyon 304 bindir. Biliyorsunuz, bu anlamda bursları da artırdık, 260 lira yaptık çünkü biz, bu milletin çocuklarının okumasını, kaliteli ve nitelikli insan olmasını önemsiyoruz ve bu konuda da bugüne kadar gerekli çalışmaları yaptık, bundan sonra da gerekli adımları atacağız. Çünkü, eğitimin herkesin hakkı olduğuna inanıyoruz. Biz, hükümlülerin bile üniversite sınavına girmesini sağladık. Eğitimin her kademesinde imkân ve fırsat eşitliğinden yana olduğumuzu her zeminde dile getirdik. Seçim bildirgemizde yer alan eğitim alanında etkili bir planlamaya dayalı fayda-maliyet analizi yapılarak eğitime daha çok kaynak aktardık, bundan sonra da aktarmaya devam ediyoruz.

Yine, üniversite öğretim üyesi olarak, kısa ve orta vadede öğretim üyesi başına 20 öğrenci düşecek şekilde öğretim üyesi sayısını 80 bine çıkaracak, 2023 yılında ise bu sayıyı 100 bine yükselteceğiz.

Biz, iktidar olarak, ilköğretimden üniversiteye kadar bu milletin çocuklarının okuyabilmesi, kaliteli ve nitelikli insan yetişebilmesi için üzerimize düşeni yapmaktayız.

Bu sebeple, grup önerisi aleyhinde oy kullanacağımı beyan eder, bu vesileyle yüce heyetinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ  sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Gürşan.