GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın yaptığı gündem dışı konuşması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması
Yasama Yılı:2
Birleşim:52
Tarih:13.02.2019

TANER YILDIZ (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; ben Sayın Tanal'a teşekkür ediyorum.

Burada herhangi bir sataşmadan dolayı değil ama yanlış bilgilendirmeden dolayı... Eğer gerek milletvekillerimize gerekse vatandaşlarımıza bir şey aktarılıyorsa bunu düzeltmemiz lazım.

Âcizane şunu söylemek isterim: Böyle bir şirketin yaklaşık yirmi-yirmi iki yıl önce genel müdürlüğünü yapmıştım yani otuz üç yıllık mühendislik hayatımda bunların bütün detaylarını bilerek söylüyorum. Vatandaş bizim, elektrik şirketleri bizim, devlet bizim, iletim hatları bizim, dağıtım hatları bizim; biz, birbirimizin hukukunu gözeteceğiz.

Konu nedir? Yüzde 94 kayıp ve kaçağın olduğu bölgelerde -kaçakçılar adına veya o kaybı oluşturanlar adına- Sayın Tanal'la aynı hassasiyeti taşıyarak, onun taşıdığına inanarak bunları, bu cümleleri kullanacağım.

Değerli arkadaşlar, Türkiye'de ulusal tarife sistemi uygulanıyor.

Sayın Başkanım, bu konu çok sık dile getirildiği için zamanı biraz daha geniş kullanmak açısından hoşgörünüze sığınarak...

BAŞKAN - O mümkün değil de ilave bir dakika olacak. Kısaca özetleyelim hemen.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Bence çok önemli. Verelim Sayın Başkan.

TANER YILDIZ (Devamla) - Çünkü sistemi anlamamız lazım.

Bölgesel tarife sistemi demek, 21 tane dağıtım şirketi içerisinde, bulunduğu bölge içerisinde kayıp kaçakları aynı havuza atıp, küçük havuzlara atıp, çıkan fiyatı vatandaşa uygulamak demek. Edirne'den Kars'a, Sinop'tan Hatay'a varıncaya kadar bu tarife sistemi şu anda yekpare olarak uygulanıyor. Bu, şu demek: İstanbul Kadıköy'de veya Urfa Viranşehir'deki herhangi bir fiyatın tek tarife üzerinden değerlendirilmesini söylüyor. 13 milyar dolara Türkiye'de bu dağıtım hizmetleri özelleştikten sonra...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Bir dakika ekliyorum, çok kısa özetleyelim lütfen.

TANER YILDIZ (Devamla) - Sayın Başkanım, bu konuyu genişçe ortaya koymamız lazım, çok sık gündeme getiriliyor.

BAŞKAN - Ama o ayrı bir şey üzerinden olabilir.

TANER YILDIZ (Devamla) - Sistemin genelini bir anlamamız lazım, neyin üzerine oturtuyoruz biz bunu.

Yirmi yıl önce, yüzde 7,25 kayıp kaçağı olan bir şirketin genel müdürü olarak da bunları anlatıyorum.

Eğer bir yerde fatura kesilemiyorsa, o sayacın okunmasına müsaade edilemiyorsa -zamanında ödeyen ve devlete, vatana, millete karşı yükümlülüklerini temiz bir şekilde getirmiş vatandaşlarımızı tenzihen söylüyorum- eğer orada fatura okunamıyorsa onun tahakkuk ettirilmesiyle alakalı, bu faturaların kesilmesiyle alakalı bir çare arıyor özel şirket. Ben özel şirketin avukatı falan değilim, ben bu devletin, bu ülkenin bakanlığını yapmış birisi olarak söylüyorum ama siz o faturayı kesemiyorsanız onu Edirne'deki vatandaşımız ödüyor. Şimdi, aynı havuza atılan bir paradan bahsediyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

TANER YILDIZ (Devamla) - O zaman muhasebe sistemi ayrıştırılmış, BTV'si, ÖTV'si, KDV'si, her türlü iletim hattı, dağıtım hattı, bütün bedelleriyle beraber yapılmış bir sistemde bunun çaresini söyleyebilmemiz lazım. Bunun çaresi şudur: Artı-eksi tekrar tahakkuk edilmiş -artı-eksiyi savunmuyorum- bir faturadan bahsediyoruz. Siz bu faturayı dahi oluşturamadığınız bir sistemde hangi tahsilattan bahsedeceksiniz? O yüzden öncelikle bunların resmîleşmesi gerekiyor.

Kademe kademe verilmiş bir yapı var, bir hedef var; yüzde 95'leri yüzde 75'lere, yüzde 60'lara, yüzde 55'lere, nihayetinde Türkiye'nin Avrupa Birliği üyesi ülkelerin ortalamasından daha düşük olan kayıp kaçak oranlarına düşürmemiz gerekiyor.

BAŞKAN - Sayın Yıldız, tamamlayalım lütfen.

Başka bir münasebetle, mesela gündem dışı falan size söz verebiliriz.

TANER YILDIZ (Devamla) - Hayhay Sayın Başkanım.

Türkiye'de üç bölgeyi çıkardığınız anda Türkiye'deki kayıp kaçak oranları Avrupa Birliği üyesi ülkelerin altında, biliyor musunuz? Bakın, üç bölgeyi çıkardığımızda... Bunun siyasi sebepleri var, sosyal sebepleri var, idari sebepleri var. Bu faturaların normalleşmesi, Türkiye'yi kimlik problemlerinden tamamen arındırmak isteyen AK PARTİ hükûmetlerimizin yaptığı icraatların sonunda bu hedeflerine ulaşmasıyla mümkün olacaktır. Zaman zaman siyasetin teknik üzerinde, zaman zaman elektriğin siyaset üzerinde yükleri vardır, aynen bir kısım kazalarda yaşadığımız gibi. O yüzden bakın, ben size sataşarak değil bu konunun aydınlanmasıyla alakalı, sizin de o iyi niyetinizi, vatandaş lehine kullandığınız iyi niyetinizi sistem adına da kullanmanızla alakalı bahsediyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

TANER YILDIZ (Devamla) - Sayın Başkanım, eğer grubumuz da uygun görürse bu konuyla alakalı bir genel görüşme açalım.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Yok efendim, çok eskide kaldı onlar, Anayasa'da yok, Anayasa'da; ah, keşke olsa, ah, olsa ah. 16 Nisanda kaldırdınız Sayın Bakan.

TANER YILDIZ (Devamla) - Hayır, anlatırız da ama bakın, bunların her birinin muhasebesinin ayrıştırılmasıyla alakalı konular o faturadaki 100 TL'yi 101 TL yapmasını gerektirmiyor.

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bakan.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Efendim, bu işi muhalefetten birisi yapsa "kürsü işgali" deyip idare amiriyle kürsüden uzaklaştırılır.

TANER YILDIZ (Devamla) - O yüzden, Sayın Başkanım, ben söz hakkımı genelinde kullanmak kaydıyla, cümlelerin tamamının anlaşılmadığı gerekçesiyle tekrar bu konuyu bu manada arz ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)