GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:47
Tarih:17.01.2019

MHP GRUBU ADINA MUSTAFA BAKİ ERSOY (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 39 sıra sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 10 ila 17'nci maddelerini kapsayan kısmı üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi ve ekran başında bizleri izleyen yüce Türk milletinin tüm fertlerini saygıyla selamlıyorum.

Teklif, 2016, 2017 ve 2018 yıllarında da uygulanmış olan ve işverene sağlanan asgari ücret sigorta prim desteğinin 2019 yılında da uygulanmasını içermektedir. Daha önceki yıllarda, çalışan işçi sayısına bakılmaksızın işçi başına 100 Türk liralık destek verilmekteydi. Bu düzenlemeyle, 2019 yılında 500 ve üzeri işçi çalıştıran iş yerleri için destek miktarı günlük 3 lira 36 kuruş yani aylık 101 Türk lirası olarak uygulanacak, 500'ün altında işçi çalıştıran iş yerleri için ise 2018 yılında verilen günlük 3 lira 33 kuruş yüzde 50 artırılarak 5 Türk lirasına çıkarılacak ve aylık 150 Türk lirası olarak uygulanacaktır. Bu sayede işletmelerimiz asgari ücret teşvikiyle korunmaya devam edilecek, küçük işletmelere devlet tarafından sağlanan katkının miktarı da artmış olacaktır.

Ülkemizde gerçekleştirilen AR-GE ve yazılım faaliyetleri sonucu elde edilen patent ve faydalı model belgelerine konu buluşların satışı, kiralanması, seri üretimi ve üretim sürecinde kullanılmasından elde edilen kazançların yüzde 50'si gelir ve kurumlar vergisinden istisnadır. Kurumlar Vergisi Kanunu'na göre söz konusu istisnadan faydalanılabilmesi için 551 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında Patent veya Faydalı Model Belgesi alınması ve anılan kanun hükmünde kararname kapsamındaki kişilerden olunması gerekmektedir. Ancak 551 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, 22/12/2016 tarih ve 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'yla yürürlükten kaldırılmış olup 6769 sayılı Kanun'da 551 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye yapılan atıfların, ilgili olduğu maddeler itibarıyla 6769 sayılı Kanun'a yapıldığına dair madde yer almamaktadır. Dolayısıyla mevcut durumda 6769 sayılı Kanun kapsamında Patent veya Faydalı Model Belgesi alınan buluşlardan elde edilen kazançlar için anılan istisnadan yararlanılabilmesi mümkün değildir. Bu maddeyle yapmış olduğumuz teknik düzenleme, alınan Patent veya Faydalı Model Belgesi'ne konu buluşların, elde edilen kazançların gelir ve kurumlar vergisi istisnasından faydalanmasını sağlamaktadır.

2019 UEFA Süper Kupa Finali ve 2020 UEFA Şampiyonlar Ligi Finali ülkemizde oynanacaktır. İki yıl öncesine kadar bu şampiyonalar UEFA'nın atamasıyla Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde yapılmaktaydı. Adaylık sürecinin başlatılması ve bu 2 şampiyonanın yapılacağı ülkelerin tıpkı Avrupa Futbol Şampiyonası ve Dünya Futbol Şampiyonası gibi bir adaylık süreciyle belirlenir hâle gelmesiyle UEFA, ülkelerden çeşitli garantiler istemeye başlamıştır. 6'ncı maddede yer alan KDV istisnasıyla birlikte düşünüldüğünde teklifin 12'nci maddesinde yer alan gelir ve kurumlar vergisi muafiyeti, 2019 yılı Süper Kupa Finali'ni ve 2020 Avrupa Şampiyonlar Ligi Finali'ni -2005 yılında İstanbul Olimpiyat Stadında oynanmış olmasına rağmen- 2'nci kez almamızda avantaj sağlamıştır.

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığında uzmanlaşmayı artıran ve personelin lehine hükümler getiren bu düzenlemeyle, Başkanlıkta fiilen en az beş yıl çalışanların diğer şartları taşıması kaydıyla uzmanlığa atanabilmesini sağlayan mevcut düzenlemeye ek olarak ataması yapılacakların Başkanlıkta sözleşmeli olarak yıllardır sunduğu katkıların özlük haklarına yansıması amaçlanmaktadır. Bu sayede gelir kaybının makul bir seviyeye çekilmesi, iş sonu tazminatı, mesai ücretleri ve benzer diğer ödemelere ilişkin olası hukuki ihtilafların önüne geçilmesi, mevcut uygulamaya yönelik belirsizlikler ve kayıtlar nedeniyle atama için başvurmayan personele ek süre verilerek düzenlemenin nihai amacına ulaşması sağlanmaktadır.

Teklif, enerji piyasalarını ilgilendiren, bu sektörde faaliyet gösteren firmaların ekonomide yaşanan spekülatif dalgalanmalara karşı ihtiyatlı olmalarını sağlayan ve nihai tüketiciye ekonomik anlamda olumlu yansımaları olacak şekilde düzenlenmesini kapsamaktadır.

Enerji piyasalarında borsada olduğu gibi ileri tarihli anlaşmalar yapılmaktadır. Borsa İstanbul'da da vadeli işlemler adı altında ileri tarihli enerji ticareti yapılmaktadır. Hâlihazırdaki düzenlemeye göre SPK mevzuatı, vade dolduğunda fiziki teslimatın yapılıp yapılmadığını kontrol etmeye cevaz vermemektedir. Bu kapsamda, 14'üncü maddede yapılan düzenlemeyle sayaç ölçümlerine dayanarak fiziksel teslimat şartını sağlamayı amaç edinen ve ileriki tarihteki enerji tedariki sayesinde enerji ticaretini garantiye almak suretiyle piyasaya, katılımcılara güven veren, işlem yapısını hukuken garanti altına alan bir sistemin kurulması öngörülmektedir. Yurt dışında da benzerleri yapılan bu uygulama, tedarikçinin üreticiyle ileri tarihli fiziksel teslimat koşuluyla anlaşma yaparak fiyatı kendisi açısından garanti altına alabilmesine imkân vermektedir. Bu sayede, örneğin, altı ay sonra elektrik fiyatları ya da doğal gaz fiyatlarının ne olacağı, kuraklık olup olmayacağı gibi risklerin tedarik sürecine olan etkisi bertaraf edilecek, yapılan denetim neticesinde elektriği eksik üreten üreticinin veya eksik alan tedarikçinin, dengesizlik maliyetine katlanması söz konusu olacaktır.

Teklifle, EPİAŞ tarafından işletilen veya mali uzlaştırmayla diğer mali işlemleri yürütülen piyasalara ilişkin olarak risk yönetimi, teminat yönetimi, temerrüt yönetimi ve temerrüt garanti hesabına ilişkin usul ve esasların EPDK tarafından çıkarılan yönetmelikle belirlenmesi amaçlanmaktadır. Ayrıca, EPİAŞ tarafından işletilen veya mali uzlaştırmayla diğer işlemleri yürütülen piyasalar kapsamında alınan teminat ve temerrüt garanti hesabı varlıklarının da yasal takipler karşısında koruma altına alınması amaçlanmaktadır. Enerji piyasasında elektrik üreten veya elektrik satan şirketlerin EPİAŞ nezdindeki teminatlarının hacze, rehine, iflas veya tasfiyeye konu edilebileceği ve ürettikleri veya sattıkları elektrik fiyatlarına bu riskleri ekleyecekleri durumu, elektrik fiyatlarının da yukarı yönlü değişmesi ihtimalini beraberinde getirmektedir.

Teklifin 15'inci maddesiyle, EPİAŞ'a verilen teminat mektuplarının elektrik piyasasına ilişkin olduğu, sadece bu işlemler için kullanılabileceği kesin, kati ve süresiz olduğu da aşikârdır. Dolayısıyla bu teminatların haciz veya rehine konu edilmemesi elektrik fiyatlarında yaşanabilecek yukarı yönlü baskının önüne geçmesini sağlayacaktır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; konuşmamı noktalamadan önce gündeme getirilmesini elzem gördüğüm bir konuya değinmek istiyorum. Bildiğiniz üzere, seçim bölgem olan Kayseri'miz, 1 milyon 370 binin üzerindeki nüfusu, 4 üniversitesi, fakülte hastanesi ve Türkiye'nin en büyük şehir hastanesini bünyesinde bulunduran, başta Erciyes Dağı olmak üzere kış ve kültürel turizm imkânlarına sahip, yakın zamanda 4'üncü organize sanayi bölgesine kavuşacak 1,7 milyar dolara ulaşan ihracatıyla ülkemiz açısından her yönden önemli bir ilimizdir. Gelin görün ki Kayseri'miz, ülke ekonomisine olan bunca katkısına rağmen yıllardır hep ihmal edilmiştir. Bu ihmalin en büyük göstergesi ise ülkemizin coğrafik olarak en merkezî konumunda olmasına karşın, hak ettiği ve gereken ulaşım yapısına henüz kavuşturulmamasıdır. Kayseri'mizin elverişli ulaşım imkânlarına sahip olması, yine ilimiz hastanelerinden faydalanmakta olan çevre illerimiz vatandaşları açısından da elzem bir durumdur. Tüm bu etmenlere rağmen ilimizle bağlantılı herhangi bir otoyol projesi yapılmamakla birlikte âdeta mahrumiyet bölgesi olarak ilan edilmiş ve var olan projelere dâhil edilmemiştir. Örneğin, 24 Ağustos 2017 tarihinde Ankara-Niğde Otoyolu Projesi yapımına başlanmıştır. Ankara ve Niğde arasında yapılacak olan bu yolun toplam uzunluğu, bağlantı yollarıyla birlikte 330 kilometreyi bulmaktadır. Fakat gelin görün ki Kayseri'miz, bu projede de yerini bulamamış, yine hizmetten mahrum bırakılmıştır.

Talebimiz çok açık ve nettir, biz, hakkımız olanı yıllarca Hak'tan dileyebildik, şimdi ise sayın bakan, sesimizi duyacaktır diye ümit ediyoruz. Bu konuda kendisinin gerekli hassasiyeti göstereceğine yürekten inanıyoruz. Bizler Kayseri halkı olarak çok çalıştık, ülkemize sayısız iş yeri, fabrika ve marka kazandırdık. En azından hâlihazırda uygulama aşamasına gelmiş bulunan Ankara-Niğde Otoyolu Projesi'ne Kayseri ilinin de dâhil edilmesinin en büyük hakkımız olduğunu düşünüyor ve Kayseri'mizin, bu yola kavuşmasından sonra ülke ekonomimize sağlayacağı katkının büyüyeceğinin aşikâr olduğunun bir kez daha altını çizmek istiyoruz.

Sözlerimi tamamlamadan önce, geçtiğimiz salı akşamı Kayseri'miz ilçelerinde, özellikle de Talas'ta meydana gelen, saatteki hızı 90 kilometreye kadar ulaşan fırtına sonucu maddi ve manevi kayba uğrayan tüm hemşehrilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, tekrarının yaşanmamasını Cenab-ı Hak'tan diliyorum.

Söz konusu teklifin, ülkemize, milletimize hayırlı olmasını temenni ediyor, Gazi Meclisimizi ve yüce Türk milletini saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Ersoy.