| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 46 |
| Tarih: | 16.01.2019 |
HDP GRUBU ADINA KEMAL BÜLBÜL (Antalya) - Sayın Başkan, değerli hazırun; çok teşekkür ederim.
Arkadaşlar, asıl sorun mekteplerde. Mektepler olmasa bu sorun olmazdı. O nedenle, Tanzimat Dönemi Maarif-i Umumiye Nazırı Emrullah Efendi tam da bugüne güncellenecek bir şey söylemişti "Mektepler olmasa ben bu maarifi ne güzel yönetirim." demişti. Mektepler olmasa, mevcut Bakanlık, mevcut zihniyet de iyi yönetecek ama işte, mektepler var.
"Eğitimde fırsat eşitliği" kavramı; bir kere ortada eğitim yok ki, eğitim olsa fırsat yok ki. Bakın size birkaç örnek vereyim. Tamamıyla, baştan aşağıya ırkçı, inkârcı, ayrıştırıcı, yok sayıcı, hakaret edici, aşağılayıcı bir eğitim programı söz konusu. Daha geçen hafta, İstanbul Arnavutköy'de, zorunlu din dersi öğretmeni "Aleviler niye namaz kılmıyor?" diye bir tartışma açıyor, itiraz eden 9'uncu sınıf öğrencisini sınıftan kovalıyor, dersten atıyor; birinci örnek.
İkinci örnek, Ankara Sincan'da, çok muhterem, âlim bir müdür şöyle bir tartışma açıyor: Kadın öğretmenler yüksek topuklu giyerlerse bu caiz değilmiş, dinen günahmış, o nedenle yüksek topuklu giyemezlermiş. Her türlü sorun bitti, topuğa geldik arkadaşlar.
Başka: Diyanet İşleri Başkanı Mardin'e gidiyor, bir konuşmasında Kur'an okumayan çocukların şeytanla iş birliği içinde olduğunu söylüyor. Yani herhâlde şeytanla bir diyaloğu var ki bunun böyle olduğunu fark ediyor bu, böyle bir garabet içerisinde. İnancı, dili, varlığı, kültürü, kimliği inkâr edilen toplulukların olduğu bir yerde ne eğitimden ne de fırsat eşitliğinden söz edilebilir. Ancak hiç kuşkusuz bu önerge, üniversitelerdeki yurt sorununu ele alan bir önerge olması hasebiyle desteklenmeli, olumlu oy verilmelidir değerli arkadaşlar.
Bir bütün olarak şu anda yürürlükte olan eğitim programı, eğitim zihniyeti ve bunu yürütmekle mükellef maalesef eğitici insanlar dâhil olmak üzere çok ciddi bir revizyona ihtiyaç var. Bu eğitim programı tamamıyla hiç kuşkusuz yürürlükten kaldırılmalı, yeni bir eğitim programı oluşturulmadır. Eğitimin paydaşlarının dâhil olduğu bir tartışmayla, iş kolunda örgütlü sendikaların, öğrenci velilerinin, öğretmenlerin, öğrencilerin kendilerinin, eğitim ve bilim insanlarının, meslek kuruluşlarının, meslek odalarının tecrübeli insanlarının dâhil olduğu bir tartışmayla yeni bir eğitim programı oluşturulmalıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sözlerinizi bağlayın Sayın Bülbül.
KEMAL BÜLBÜL (Devamla) - Teşekkür ediyorum.
Yoksa eğitimde fırsat eşitliği şu demek değil: Bir okul açalım, bu okula yasada tarif edilen zorunluluğu haiz herkes gelsin demek eğitimde fırsat eşitliği değildir. Eğitimin apartman dairelerinde yapıldığı, eğitimi yapmak için kimi yandaşlara para verilerek okulların açıldığı ve giderek mevcut iktidara hizmet edecek zihniyeti haiz yurttaşların yetiştirilmesinin hedeflendiği bir ortama ne bilimsel ne laik ne demokratik eğitim denemez. Ana dille eğitimin inkâr edildiği, Türkiye'deki tüm etnik ve inançsal kimliklerin inkâr edilip tek tipçi, hatta Türk kimliğinin de yanlış anlatıldığı, Türk tarihinin de yanlış anlatıldığı, diğer tarihlerin de hakaret ve aşağılamayla dolu olduğu bir programla eğitim yürütülemez. Ancak dediğim gibi, mevcut kapsamı itibarıyla bu önerge desteklenmelidir.
Saygılar sunuyorum, teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)