GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kötü şartlarda, kötü fiyatlarla yaşamı idame ettirmeye çalışan bir millet olduğumuza, fırıncıların mağduriyetinin giderilmesi konusunda hassasiyet izhar ettiğine ve Hükûmetin bu mevzuyu gündemine alması gerektiğine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:45
Tarih:15.01.2019

YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; fırıncılarla ilgili bir mağduriyet var. İktidar partisinin de duyduğu sitemlerdir bunlar ama bunu bir çerçeve hâline getirmemiz lazım. Yokluktan çıkmış bir milletiz. Asgari ücret yüzde 43 bandında çalışan sayısıyla -istatistikler- çok zorlayacak bir yerde. Kötü şartlarda çalışan, kötü fiyatlarla yaşam konforunu idame ettirmeye çalışan bir milletiz. "Ekmeğe zam yapmamız lazım." diyecek kadar, muhalefet partisi olarak, aklını peynir ekmekle yemiş bir insan değilim ama seçim sathına girildi diye ona buna -futbol kulüplerini de kastediyorum- bol keseden bir dünya vaat ile imkân sağlanıyor. Bu fırıncıların mağduriyeti, hesaba katılması gereken bir mağduriyettir. Bunlar "Ekmeğin fiyatı için tespit komisyonlarını isterseniz Mecliste kurun." diyorlar bize. Fiyatın farkını milletimizden almayalım, fiyatın farkını Hükûmetimiz ödesin, hazır seçim de geliyor, fırıncılarımızın istemiş olduğu fiyat farkını Hükûmetimiz ödesin. Niçin? Kaliteli ekmek yesinler diye uğraşıyorsanız milletinize, serbest piyasa şartlarında elektriğine, SSK'sına, sigortasına, suyuna, mayasına, ununa zam gelen bu sektörde ekmeğin satış fiyatına böyle müdahale edilmez arkadaşlar. Sübvanse etmek istiyorsanız... Çalışma şartları bu kadar ağır bir sektörde -bayramları yok, seyranları yok, tatilleri yok, cenazeleri yok, hastaları yok, iyi günleri yok, kötü günleri yok- aile hayatlarının konforunu kaçıracak şekilde mesai yapan -nöbetçi eczaneler var ama nöbetçi fırınlar yok- ona rağmen bu şartlarda maliyetleri ele avuca geldiği zaman Hükûmetin "Biz ekmeğe zam yapmayacağız." diye bir hassasiyeti dolayısıyla evini barkını, birikimini satarak Hükûmetin siyasi vizyonuna katkı sağlamaya çalışıyorlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Devam ediniz Sayın Ağıralioğlu.

YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) - Yani sizin, Hükûmetin siyasi vizyonunu, millete vaadini kendi evini barkını, birikimini satarak karşılamaya çalışıyorlar. İstedikleri şey çok basittir: "Fiyat tespit komisyonu teşekkül etsin, serbest piyasa şartlarında bizim maliyetimiz ortaya dökülsün, maliyetimizin üzerine gönlünüzden ne koparsa." diyorlar. Şimdi, 1 liranın üstünde bir maliyete -satış yaptıkları rakamı da 750 kuruş diye hesaplarsanız- her ekmek başına 250 kuruş, 200 kuruş, 150 kuruş zarar eden bir müesseseye, bunların arkasında ailelerini geçindirmek zorunda olan bir meslek grubuna "Ne haliniz varsa görün." denilecek bir nobranlığı doğru bulmuyoruz. Elektrik faturalarına katkı sağlamayı seçim arası kendi gündeminize aldınız hane halklarımızın elektrik parasını ödeyemeyecek olanlarına, fırıncıları da ekleyin, ya elektrik paralarında indirim yapın ya SSK paralarında indirim yapın ya su paralarında indirim yapın, bir de bu un paralarında indirim yapın.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Ağıralioğlu.

YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) - Madem fiyatlara böyle yukarıdan "Biz belirleyerek müdahale ediyoruz." diyorsanız üretim maliyetini hesaba katabileceğiniz bir imkân var önünüzde, bu imkânı böyle kullanın. Aksi hâlde vatandaşınızı, bu meslek erbaplarını devlet marifetiyle hırsızlığa teşvik etmiş olursunuz. "Bu fiyata ekmek satmak zorundasınız." demenin Türkçesi şudur: "Mayadan çalın, undan çalın, elektrikten çalın, SSK'dan çalın, SSK'sız işçi çalıştırın." falandır. Yani bir devlet kendi iradesiyle milletinin ekmeğini yapan meslek grubunu hırsızlığa teşvik etmiş olur. Bu mevzuda hassasiyet izhar ediyorum, Hükûmetin bu mevzuyu gündemine almasını istiyorum.

Teşekkür ediyorum.