GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:42
Tarih:08.01.2019

MHP GRUBU ADINA İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 37 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin tümü hakkında Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım. Genel Kurulu ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Tarihî gelişmelerin yaşandığı, hükûmet sisteminde büyük bir reformun hayata geçirildiği 2018 yılı tamamlanmış, yepyeni bir yıla geçilmiştir. 2019 yılının milletimizin birliğine, beraberliğine, huzuruna ve refahına vesile olmasını, dünyada açlık ve sefaletin son bulmasını, barış ve adaletin egemen olmasını diliyorum.

Elbette, geride kalan yıl içinde ekonomik ve siyasi pek çok sorun da varlığını hissettirmiş, gündemimizi meşgul etmiştir. Terörist saldırılar, iç ve dış komplolar, ekonomi üzerinden yapılmak istenen operasyonlar, yakın coğrafyamızdaki kaos ortamı 2018'e âdeta damgasını vurmuştur. Millî bekamız üzerindeki tehditler ise dirilen millî dayanışma ruhu sayesinde boşa çıkarılmıştır. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi, Cumhur İttifakı'nın millî ahlakıyla Türk milletinin eşsiz karar ve kutlu iradesiyle tecelli etmiştir. Türkiye'nin istikbal umudu ve istiklal ufku olan Cumhur İttifakı Türkiye'yi gelecek bin yıllara taşıma hedefiyle temellenmiştir. Bu itibarla, 2018 yılı ülkemiz için reform, uzlaşı ve şahlanış yılı olarak hatırlanacak, millî hafızalardan asla çıkmayacaktır.

Değerli milletvekilleri, görüşmekte olduğumuz kanun teklifi birçok farklı konuyu içinde barındıran 71 maddelik bir torba kanun niteliğindedir. Muhteva olarak bakıldığında kanun teklifi vatandaşlarımızın sorunlarına çözüm getirmeye, sıkıntılarını azaltmaya ve refahını artırmaya dönük düzenlemelerden oluşmaktadır. Konuşmamın başında milletimizin yararına düzenlemeler içeren bu kanun teklifini olumlu bulduğumuzu belirtmek istiyorum. Bununla birlikte, 1'den fazla kanunda değişiklik yapan torba düzenlemelerin, kanunların anlaşılabilir ve uygulanabilir olmasını, aynı zamanda yasama kalitesini olumsuz etkilediğini daha önceki benzer tasarı ve teklif görüşmelerinde de vurguladığımız gibi tekraren ifade etmek istiyorum.

Teklifte, kamu hizmetlerinin daha etkin yürütülmesi amacıyla çok sayıda kanun ve kanun hükmünde kararnamede her biri ayrı önem taşıyan değişiklikler öngörülmektedir. Terörle kahramanca mücadele eden Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına sağlanan sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi, kira bedelinin belirlenmesinde Üretici Fiyat Endeksi artış oranı yerine Tüketici Fiyat Endeksi artış oranının esas alınması, konut hesabına katılanlara uygulanan devlet katkısı tutarının artırılması, Varlık Finansman Fonu'nun sermaye piyasalarında yaptıkları işlemlere BSMV istisnası sağlanması, işsizlik ödeneğinden yararlanma şartlarında kolaylık sağlanarak son yüz yirmi günlük prim ödeme şartının yüz yirmi gün boyunca hizmet akdine tabi olmaya çevrilmesi, yaşlılık, malullük veya ölüm aylığı almakta olan emeklilere ve hak sahiplerine ödenen aylıklar için 1.000 liranın alt sınır olarak belirlenmesi suretiyle emekli aylıklarına asgari sınır getirilmesi, bebek ve devam sütlerinin ÖTV kapsamından çıkarılması, hayvancılığın, lisanslı depoculuğun ve imalat sanayisinin desteklenmesi bunlardan bazılarıdır.

Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu'na eklenen hükümle, Silahlı Kuvvetler mensuplarımızın yurt içi ve yurt dışı görevleri sırasında bulundukları yerler ve görev koşulları itibarıyla reçete edilen ilaçların eczanelerden temin edilerek hastaya ulaştırılmasının güç olduğu, ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşlarına sevkin emniyetli şekilde yapılamadığı durumlarda, Türk Silahlı Kuvvetleri envanterindeki ilaçların, herhangi bir ücret veya katılım payı alınmaksızın görev yapan personelin tedavilerinde kullanılabilmesine imkân sağlanmaktadır.

Yine, Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapan uzman tabip ve sağlık sınıfı personelinin her an göreve hazır hâlde bulunmalarını ve tıbbi becerilerinin korunmasını sağlamak amacıyla, Sağlık Bakanlığı ve diğer üniversitelerde görevlendirilmeleri mümkün hâle getirilmektedir.

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nda yapılan değişiklikle ise er ve erbaşların genel sağlık sigortalısı sayılmayan eş ve çocukları ile anne ve babaları bakmakla yükümlü olduğu kişi kapsamına alınmaktadır.

Devletimizin bekası, milletimizin huzuru, güvenliği ve refahı için zaman ve mekân mefhumu tanımadan her türlü olumsuz hava şartlarında teröristleri yok etmek için mücadele eden kahramanlarımız için ne yapsak azdır. Mehmetçik'imiz ve muvazzaf askerî personel için yapılan tüm bu düzenlemeleri olumlu ve önemli buluyoruz.

Diğer taraftan, genel olarak bakıldığında, gençlerimizin iş buluncaya yani sigortalı oluncaya kadar ailesinin sigortasından yararlanması yönünde genel bir düzenleme yapılmasının da yerinde olacağını değerlendiriyoruz.

Türk Akreditasyon Kurumu Kanunu'nda yapılan değişiklikle, Türk Akreditasyon Kurumu dışında ülkemizde akreditasyon faaliyetinde bulunma ihtimalinin ortadan kaldırılması öngörülmektedir. Yapılan değişiklikle, özel kişi ve derneklerin akreditasyon faaliyetinde bulunma teşebbüsü engellenerek bu alanda herhangi bir yetki karmaşası oluşmasının da önüne geçilmiş olacaktır.

Yapılan başka bir düzenleme de hayvancılıkla ilgilidir. Mera gelirleri arasında yer alan büyükbaş ve küçükbaş hayvanların satışından ve üreticilerden satın alınan sütün satın alma bedeli üzerinden tahsil edilen binde 1'lik pay, hayvancılığın desteklenmesine katkı sağlanması ve üreticiye getirdiği yük nedeniyle yürürlükten kaldırılmaktadır.

Hayvancılık, ülkemiz açısından şüphesiz üzerinde hassasiyetle durulması gereken bir konudur. Bu kapsamda hayvancılık alt sektörleriyle birlikte bölgesel bazlı ele alınarak destekleme politikaları da bu çerçevede belirlenmelidir. Hayvan ıslahı, kaliteli yem ve yem bitkileri üretimi artırılmalı, hayvan hastalıkları ve zararlılarıyla etkin mücadele edilmeli, hayvan ürünleri sanayisi ülke genelinde yaygınlaştırılmalı, hayvancılıkta verimlilik ve kalite artışı sağlanarak et ürünlerinin istikrarlı bir şekilde artırılması amacıyla besi hayvancılığı geliştirilmelidir. Yurt içi belgeli damızlık hayvan yetiştirilmesine ve süt hayvancılığına önem verilmeli, meraların ıslahı ve etkin kullanımı teşvik edilmelidir.

Değerli milletvekilleri, Kamu İhale Kanunu'nda yapılan değişiklikle kanun kapsamındaki kuruluşların Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğünden yapacakları çay ve çay ürünleri alımları söz konusu kanun hükümlerinden istisna tutulmaktadır. Ayrıca, gerçekleşmesi önceden öngörülemeyen ve hazırlık için yeterli süre bulunmayan uluslararası toplantılardaki harcamalar için 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu'nda yer alan istisna hükümlerinin ilgili kanun olan Kamu İhale Kanunu'na taşınmasına yönelik düzenleme yapılmaktadır. Kamu İhale Kanunu'nda, özellikle de istisna maddesinde sıkça değişiklik yapılması yerine, kanun kapsamında kalmak suretiyle, muhtemel ihtiyaçları dikkate alarak farklı usullerin getirilmesi kuşkusuz daha isabetli, kanun tekniğine uygun ve sağlıklı olacaktır.

Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'na eklenen geçici maddeyle, imalat girdilerinde meydana gelen beklenmeyen fiyat artışları dolayısıyla, ülkemizin kalkınması için önem arz eden büyük projelerde yüklenicilere, idare onayına bağlı olarak, sözleşmeleri fesih ya da devir hakkı getirilmektedir. Bu düzenlemeyle, yaşanan ekonomik sıkıntılar nedeniyle oluşabilecek mağduriyetlerin giderilmesi yanında kamu yatırım ve hizmetlerinin aksamadan devam ettirilmesi de temin edilmiş olacaktır. Bununla birlikte, idarenin onayı konusunda uygulama birliği sağlayacak yönetmelik ve benzeri bir düzenleme yapılması da yerinde olacaktır.

Kanun teklifinde vatandaşlarımızın refahını artırmaya dönük önemli başka hükümler de yer almaktadır. Bu kapsamda, İşsizlik Sigortası Kanunu'nda yapılan değişiklikle, işsizlik ödeneğinden yararlanma koşullarında kolaylık sağlanması amacıyla, son yüz yirmi günlük "prim ödeyerek sürekli çalışma" şartı "hizmet akdine tabi olma" şeklinde değiştirilmektedir. Bu değişiklikle, yüz yirmi gün boyunca hizmet akdine tabi olmasına karşın, devamsızlık hâllerinden kaynaklı mağduriyetler ortadan kaldırılmaktadır.

Yine, şalgam suyu ve Türk Gıda Kodeksi'ne göre çeşnili ve aromalı içme sütleri ile bebek ve devam sütlerinin ÖTV kapsamından çıkarılması, sivil havacılık pilotları ve kabin memurlarına ödenen aylık ücretin gerçek safi değerinin yüzde 70'inin gelir vergisinden istisna tutulması bunlardan bazılarıdır.

Bundan böyle, başkasının yerine üniversite sınavına girenler hakkında da cezai müeyyide getirilerek, sınav hilesinde her iki tarafın da cezalandırılması mümkün hâle gelmekte, çocuklarımızın emeğini, alın terini çalanların yaptırımsız kalmaması sağlanmaktadır.

Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu kapsamında düzenlenen ürün senetlerinin elden çıkarılmasından doğan kazançlara ilişkin 31 Aralık 2018'de sona eren gelir ve kurumlar vergisi istisnasının uygulama süresi 31 Aralık 2023 tarihine kadar uzatılmaktadır. Lisanslı depoculuğun geliştirilip yaygınlaştırılması, tarımda ürünlerin menkul kıymetlerle satışının geliştirilmesi, ayrıca ürünün muhafazası, kalitesi ve fiyatlarının istikrarına katkı sağlayacak olması bakımından bu düzenlemeyi de önemli buluyoruz.

Bir başka önemli düzenleme de konut hesabına katılanlara uygulanan devlet katkısı tutarının 20 bin liradan 25 bin liraya çıkarılmasıdır. Düzenleme, ayrıca, daha önce Aile Bakanlığı tarafından yürütülen bu sistemin artık Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yürütülmesini de öngörmektedir.

Önemli bir diğer değişiklik de Türk Borçlar Kanunu'nda kira bedelinin belirlenmesinde Üretici Fiyat Endeksi artış oranı yerine Tüketici Fiyat Endeksi artış oranının esas alınmasıdır. Bu düzenleme, özellikle üretici fiyatları enflasyonundaki aşırı yükselmeye bağlı olarak kiracıların uğrayacakları mağduriyetleri giderecektir ve bu bakımdan da olumludur. Bununla birlikte kira artışları için konjonktürel gelişmelerden bağımsız bir yol izlenmesi, örneğin ÜFE ve TÜFE ortalamasının alınması yahut başka makul ve kalıcı bir yöntem bulunması yerinde olacaktır.

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'na eklenen maddeyle yaşlılık, malullük ve ölüm aylığı almakta olan emeklilerimize ve hak sahiplerine ödenen aylıklar için 1.000 liralık alt sınır belirlenmekte, bu şekilde 1.000 liranın altında kimsenin aylık almaması sağlanmaktadır. Emeklilerimizin durumlarının iyileştirilmesi için yapılan bu düzenlemeyi gerekli görüyor ve destekliyoruz. Bunun yanında, genel anlamda emekli aylıkları arasındaki eşitsizlikleri giderecek bir intibak düzenlemesinin yapılması da yerinde olacaktır. Bize göre emeklilik sisteminin, vatandaşlarımızın geleceğinden emin olmasını ve yüksek standartlı bir hayat sürmesini mümkün kılacak tarzda düzenlenmesi, emeklilere ve yaşlılara dönük politikaların onların yaşlılık şartlarını hazırlayan gençlik ve aktif çalışma dönemlerini de kapsayacak şekilde olması gerekmektedir. Devleti yaşatmanın yolunun insanı yaşatmaktan geçtiğine, ülkelerin değerlerinin insanlarına verdiği önem ve değerle artacağına ve istikbale güvenle bakabilmek için emekli ve yaşlıların onurlu bir yaşam sürmesinin temin edilmesi gerektiğine inanıyoruz.

Değerli milletvekilleri, sigortacılıkta özellikle arz eden risklere karşı teminat sunulamaması ve ürün çeşitliliği konusunda piyasanın yeterli derinliğe ulaşamamasının en önemli sebeplerinden biri olarak reasürans imkânlarına erişimin sınırlı olması gösterilmektedir. Bu doğrultuda, geleneksel olarak özellikle reasürans korumasına bağlı teminat verilen sigorta türlerinde sektörlerin sigorta teminatlarının istenilen ölçüde karşılanabilmesini teminen ülkemiz sigortacılık sektöründe etkin ve proaktif bir yaklaşımla çözümler sunabilmesi amacıyla Türk Reasürans Anonim Şirketi kurulmaktadır. Ayrıca DASK'ın teknik işletmecilik görevinin münhasıran bu amaçla kurulacak bir şirket üzerinden yürütülebilmesine de imkân sağlanmaktadır. Uluslararası anlaşmalar kapsamında kurumun uluslararası bilinirliğinin ve reasürans alanındaki tecrübesinin artırılması amacı göz önünde bulundurularak uluslararası sigorta ve reasürans şirketlerine ortak olmasına da imkân sağlanmaktadır.

2017 ve 2018 yıllarında yapılan imalat sanayi yatırımları için yatırım teşviklerinden daha yüksek oranda faydalanılmasına imkân veren düzenlemenin 2019 yılında da uygulanması sağlanmakta, ayrıca imalat sanayi yatırımları üzerindeki katma değer vergisinden kaynaklı finansman yükünü gidermek amacıyla 2018 yılında yapılan yatırım kapsamlı inşaat harcamaları dolayısıyla yüklenilecek olan KDV'nin iadesine yönelik uygulama 2019 yılına uzatılmaktadır. Bu düzenlemelerle inanıyoruz ki imalat sanayisine ve reel sektöre kısmen de olsa ilave destek sağlanmış olacaktır.

Öte yandan, yenilenebilir enerji kaynaklarının organize sanayi bölgeleri, küçük sanayi siteleri ve tarımsal üretimde yaygınlaşması ve etkin olarak kullanılmasıyla üretim maliyetlerinin önemli oranda düşürülebilmesi mümkün olacağından buralardaki yenilenebilir enerji yatırımlarına da katma değer vergisi istisnası getirilmektedir.

İl özel idarelerine ve belediyelere genel bütçe vergi gelirlerinden pay verilmesi hakkında kanuna eklenen hükümle belediyelerin gördükleri hizmetler itibarıyla gerçekleştirilmesinde fayda görülen yatırım projelerinin desteklenmesi ve belediyelerin ihtiyaç duyduğu yatırım nitelikli projelerin gerçekleştirilmesi için Strateji ve Bütçe Başkanlığı bütçesine belediyelere yardım ödeneği konulmaktadır.

Dışişleri Bakanlığı personeline ilişkin bazı düzenlemeler hakkında kanunda yapılan değişikliklerle dış misyonların çalışmasının kesintisiz sürdürülmesi ve revize işlemlerinin daha hızlı ve sorunsuz sonuçlandırılması mümkün hâle gelecek, ayrıca Bakanlık personelinin özlük haklarına ilişkin bazı sorunlar da giderilmiş olacaktır.

Bir diğer düzenlemeyle mevcut Finansal İstikrar Komitesi yerine, finansal sistemin ekonomik büyümeyi sağlıklı bir şekilde desteklemesi ve piyasalarda güvenin korunması, finansal otoriteler arasında iş birliğinin sağlanarak sistemik risklerin yönetilmesi ve finansal politika uygulamalarında kurum ve kuruluşlar arasındaki etkin iş birliği, koordinasyon ve uyumun artırılması amacıyla Finansal İstikrar ve Kalkınma Komitesi oluşturulmaktadır.

Kuşkusuz, bu düzenlemeler, Türkiye'nin maruz kaldığı ekonomik güvenlik tehdidiyle etkili bir mücadele ortaya koyabilmesi, vatandaşlarımızın bu süreçten olumsuz etkilenmemesi ve üretimin devam ettirilmesi bakımından önemlidir. Ülkemize karşı girişilen bu saldırıların sonunun geldiğini söylemek mümkün değilse de alınan tedbirler sayesinde Türkiye ekonomisinin toparlanmakta olduğu makroekonomik gelişmelerden anlaşılmaktadır. Bununla birlikte, özellikle dar ve sabit gelirli vatandaşlarımızın ekonomik gelişmelerden olumsuz etkilenmesinin önüne geçmek için yeni adımların atılması ihtiyacı da devam etmektedir.

Milliyetçi Hareket Partisi olarak ekonomi politikalarının merkezine insanı koyan; eşitlik, ahlak ve adalet ilkelerini gözeten bir yönetim anlayışıyla toplumsal refahın artırılmasını hedefliyoruz. Ekonomide kaynak dağılımında adalet ve etkinlik, kamu hizmet üretiminde ise verimliliğin temel ilke olmasını istiyoruz. Genç nüfusu istihdam edebilmek için hem yüksek hem de sorunsuz bir üretim yapısına sahip olacak şekilde istikrarlı büyümek şarttır. Bu çerçevede, devletin ekonomideki kaynak tahsisine yön vererek üretimi artıracak yatırımlara öncelik verilmesi, özel sektör yatırımlarının daha rekabetçi ve kaliteli üretime yönlendirilmesi gerekmektedir. Biz, milletimizin maruz kaldığı ekonomik ve sosyal sorunların aşılması ve topyekûn kalkınmanın sağlanması için demokratik olgunluk ve uzlaşı kültürünün egemen olduğu, dışlayıcı ve ötekileştirici söylem ve üslubun törpülendiği, anayasal düzenin, millî ve manevi değerlerin ortak payda olarak kabul edildiği siyasi ve toplumsal uzlaşıyı önemli ve değerli buluyoruz.

Bu düşüncelerle kanun teklifinin hayırlı olmasını diliyor, yüce Meclisin siz değerli üyelerini saygıyla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)