GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Karayolları Trafik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:41
Tarih:26.12.2018

KAZIM ARSLAN (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum.

Bugün görüşmekte olduğumuz bu yasanın başlığı Karayolları Trafik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'dir.

Şimdi, yasa teklifinin tamamına baktığımızda, 12 maddeden ibaret bir yasa teklifi. Bunun 2 tanesini yürürlük maddesi olarak sayarsak, işin esasını ilgilendiren 10 tane ana madde var. Bu 10 tane ana maddede 9 ayrı konu, ayrı ayrı maddeler hâlinde, burada değişiklik yapılması noktasında bir çözümü, bir yeniliği getirmeye, bir değişikliği getirmeye çalışıyor ki böyle bir torba yasanın, gerçekten, günlerden beri görüşmekte olduğumuz ve sürekli eleştirdiğimiz bu konuda hâlâ ısrarcı olunduğunun bir göstergesi olduğunu belirtmek istiyorum. Artık torba kanun uygulamasından vazgeçilerek kendi kanunuyla, kendi mevzuatıyla, kendi başlığıyla ilgili konularda yasaların çıkarılması gerçekten kanun tekniği açısından, bütünlüğü açısından çok önemli bir konu arz eder diye belirtiyorum.

Değerli arkadaşlarım, şimdi, 6'ncı maddede özellikle 6360 sayılı büyükşehir yasasıyla ilgili yapılan bir değişiklik sonrasında 14 ilin büyükşehir yapılması ve 27 ilçenin de kurulmasıyla ortaya çıkan ve bununla ilgili olarak, bunun sonucunda köylerin ve kasabaların tüzel kişiliğinin ortadan kaldırıldığı bir düzenleme sonrasında gerçekten köylerde zoraki bir vergi alımının geriye bırakılmasıyla ilgili de bir düzenleme getiriliyor. Hâlbuki, 6360 sayılı Yasa'nın özünde kökten bir değişikliğe ihtiyaç var arkadaşlar. Yani, sadece böyle bölük pörçük, arada yapılacak değişikliklerle, süre uzatımlarıyla bu işin değiştirilmesi yönünde değil, daha çok, köklü bir değişiklikle bunun ele alınması ve gerçek anlamda bütünşehir anlamında değil, 50 kilometrelik bir daire içinde yer alan köylerin ve kasabaların büyükşehre dâhil edilmek üzere hizmetlerin daha ahenkli bir şekilde, daha iyi bir şekilde götürülmesinin daha uygun olacağını belirtmek istiyorum. Çünkü burada birçok eksiklik, aksaklık, hizmette gerçekten birçok yere ulaşılmadığını görmekteyiz. Özellikle Denizli ilimiz de bu şehirlerden bir tanesidir ve Büyükşehir olmuştur. Büyükşehir olmasından sonra birçok köyümüze, kasabamıza, ilçemize yeteri kadar hizmetin gitmediğini ve birçok yerde de ilçe belediye başkanları ile Büyükşehir Belediye Başkanı arasında birçok kopukluğun olduğunu, eğer siyasi anlamda bir beraberlik yoksa, ayrıcalıkların yapıldığını, ayrımların yapıldığını, uygulamaların bu şekilde sürdürüldüğünü de görmekteyiz. İşte bundan vazgeçmek için bunları bir bütünşehir hâlinde değerlendirmenin ve çalışmaların bu noktada yürütülmesinin çok büyük önemi olacaktır.

Şimdi, Denizli'de özellikle ilçelerimiz var başta Güney ilçemiz ve Sarayköy ilçemiz olmak üzere. İnanır mısınız, büyükşehir olalı beri burada hem altyapı yapılamadı hem yollar yapılamadı. Kışın çamurdan, yazın da tozdan geçilmeyen iki tane önemli ilçemiz gerçekten çok zor günler geçiriyor. Bunları gözardı etmeyelim. Ayrıca bunun dışında Çivril, Çal, Babadağ, Tavas, Kale, Beyağaç, Serinhisar, Çameli, Çardak, Baklan, Honaz ilçelerimizde de hem merkezlerine hem de köylerine -mahalle hâline gelmiş olan- bu mahallelere hizmetlerin yeteri kadar gitmediğini görmekteyiz ve dolayısıyla hizmetlerin akışında birçok aksaklığın ortaya çıktığını da görmekteyiz.

Onun için, değerli arkadaşlarım, gerçekten köklü bir değişikliğe ihtiyaç var. 6360 sayılı Yasa'nın böyle kısa, böyle geçici maddelerle değil, sürelerinin uzatılmasıyla değil, daha köklü bir değişiklik yapılarak gerçek anlamda hizmete dönük bir yasanın ortaya çıkmasında fayda vardır diye belirtmek istiyorum.

Bu arada, tabii, bugün aldığımız bir habere göre Halk TV ve FOX TV'yle ilgili uygulanan para cezasının...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

KAZIM ARSLAN (Devamla) - Sayın Başkan...

BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.

KAZIM ARSLAN (Devamla) - Halk TV ve FOX TV'yle ilgili para cezasının ve yayın durdurma kararının RTÜK tarafından verilmiş olması gerçekten bizleri çok üzmüştür. Bu, basın hürriyetine ve medya özgürlüğüne vurulan bir karardır. Gerçekten bu kararın uygun olmadığını, hukuka uygun olmadığını ve yanlı bir karar olduğunu da belirtmek istiyorum. Bu karardan RTÜK'ün de vazgeçerek gerçek anlamda diğer yayınları nasıl gözardı ediyorsa, nasıl yandaş medyanın, havuz medyasının birçok programını, birçok yanlış söylemini, hakaretlerini göz ardı ederek onlara ceza vermiyorsa bu kanallarımıza da ceza vermemesi gerekir. Kesinlikle burada bir eşitsizliğin olduğunu, haksızlık olduğunu belirtmek istiyorum ve bu kararı da kınıyorum.

Hepinize iyi akşamlar diliyorum.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)