GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Karayolları Trafik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:41
Tarih:26.12.2018

MHP GRUBU ADINA MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan kanun teklifinin geneli üzerine görüşlerimizi açıklamak üzere Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım. Bu vesileyle, hepinizi hürmetle selamlıyorum.

Kanun teklifi, vatandaşlarımızın bazı konularda mağduriyetinin giderilmesine ve ortaya çıkan bazı ihtiyaçların karşılanmasına yönelik düzenlemeleri içermektedir. Teklifte, konu itibarıyla aralarında bağlantı bulunmayan 9 ayrı kanunun çeşitli maddelerinde değişiklikler yapılmaktadır.

Yapılan düzenlemelerin ayrıntısına geçmeden önce bir konuya dikkat çekmek istiyorum. Son dönemde kanun tekliflerinin gerek komisyon gerekse Genel Kurul görüşmeleri esnasında uzun süreli tartışmalar yapılmaktadır. Neden torba düzenlemeler içeren teklifler verildiği, neden etki analizlerinin olmadığı, bakanlıkların taleplerinin nasıl teklif hâline dönüştürüldüğü, bakanların neden geldiği ya da gelmediği, teklif sahiplerinin ve yürütmenin temsilcilerinin oturma düzeni gibi konular gündeme getirilmektedir. Bu konuların dile getirilmesi ve tartışılması elbette ki doğaldır ve yasama kalitesinin artırılması açısından da faydalıdır. Öteden beri, yasama sürecinin istenilen kaliteye ulaşamaması, komisyonların etkin çalışamaması, çalışmaların planlı ve programlı olmayışı gibi konular hep dile getirilmiş, yeni bir İç Tüzük hazırlanması için 2009 ve 2013 yıllarında uzlaşma komisyonları kurulmuştur. Dolayısıyla tartışılan ve eleştirilen konular Meclisin çalışma usulünü ilgilendirmekte olup sistem değişikliğiyle, Cumhurbaşkanı hükûmet sistemiyle alakası yoktur. Torba düzenlemeye gidilmesi, etki analizi olmaması evvelden beri hep eleştirdiğimiz konulardır. Kaldı ki bu yıl yeni sisteme uyum düzenlemeleri kapsamında 5018 sayılı Kanun'da yapılan değişiklikle, kanun tekliflerinin getireceği mali yükün en az üç yıllık dönem için hesaplanması ve tekliflere eklenmesi hüküm altına alınmıştır. Meclis İçtüzüğü'nde de buna ilişkin bir düzenleme yapılması gerekmektedir. Milletvekillerinin kanun teklifleriyle ilgili sağlıklı bir etki analizi sunabilmeleri için Meclisin idari kapasitesinin buna uygun olarak geliştirilmesi gerekmektedir. Yine, kanun tekliflerinin verilmesi ve görüşülmesiyle ilgili usul ve esasların yeniden belirlenmesi ihtiyacı bulunmaktadır. Ayrıca, yürütmenin ihtiyacı olan düzenlemelerin Meclise intikali ve teklif hâline dönüştürülmesi konusunda bir mekanizma oluşturulması önem taşımaktadır. Bu düzenlemelerin yapılması durumunda tartışmalar bir anlamda çözüme kavuşacaktır. Bu itibarla, Meclis İçtüzüğü'nün yepyeni bir anlayışla ele alınması gerektiği ve Meclis çalışmalarında hem kurumsal hem de işlevsel yeniliklere ihtiyaç olduğu açıktır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak daha demokratik, hızlı, etkin, şeffaf, katılımcı ve kaliteli bir yasama sürecinin ortaya çıkarılmasını sağlayacak yeni bir İç Tüzük'ün hazırlanması gerektiğini değerlendiriyor, bu yönde katkı ve destek vermeye hazır olduğumuzu ifade ediyoruz.

Değerli milletvekilleri, kanun teklifinin 1'inci maddesinde, Emniyet Genel Müdürlüğü kadrolarında göreve yeni başlayacak memurların görevleri süresince Polis Bakım ve Yardım Sandığına daimî ortak olmaları hükmü getirilmektedir. Emniyet Genel Müdürlüğü mensuplarına sosyal ve ekonomik yardımlar sağlamak için kurulan sandığın daha güçlü bir mali yapıya kavuşturulması, ortaklarına yaptığı yardımların artırılması önemlidir ancak öncelikle, polislerin buna inandırılmaları için çalışmalar yapılması ve üye olmanın getireceği hak ve imkânlar konusunda sandığa olan güvenlerinin sağlanması gerekmektedir. Ayrıca, Türk polisinin özlük hakları ve çalışma şartları iyileştirilmelidir. Polislerimiz, emekli olunca maaşı yarı yarıya düştüğünden yaş haddine kadar çalışmak zorunda kalmaktadır; emekli olunca da geçim sıkıntısı çekmekte, yeniden iş bulabilmek, gelir elde edebilmek için çabalamaktadır. Bu itibarla, emniyet hizmetleri sınıfında çalışan personelin ek göstergeleri ve tazminatları iyileştirilmeli, polislerin ek göstergesi 3600'e yükseltilmelidir. Emniyet çalışanlarının çalışma ve izin süreleri ile fazla mesai ücretleri yeniden düzenlenmelidir, haftada kırk saat üzerindeki çalışmalar için fazla mesai ödenmelidir.

Kanun teklifinin 2'nci maddesinde, ziraat odalarına üye olan çiftçilerin brüt asgari ücretin yüzde 2'si olan giriş ücreti ve yıllık aidat tutarına ait alt sınırın, brüt asgari ücretin yüzde 1'ine düşürülmesi düzenlenmektedir. Olumlu bir düzenlemedir ancak zor günler yaşayan çiftçimiz, besicimiz ve süt üreticilerimiz için, onları sıkıntılardan kurtaracak düzenlemeler de yapmamız gerekmektedir. Çiftçimizi borç ve faiz sarmalından kurtaracak, banka ve tarım krediye olan borçlarına uygun şartlarda kolaylıklar getirecek politika ve tedbirler uygulamaya konulmalıdır. Bunun yanı sıra destekler artırılmalı ve zamanında ödenmelidir. Bu konuda, geçen hafta süt prim desteğinin 15 kuruş artırılması çok iyi olmuştur. Çiftçinin temel girdilerinden vergi alınmamalı, girdilerini ucuza alabilmeleri sağlanmalıdır. Çiftçimizin kullandığı elektrik için daha düşük tarife belirlenmelidir.

Kanun teklifinin 3'üncü maddesinde, trafik cezalarının 2019 yılında yeniden değerleme oranında artırılmaması hüküm altına alınmaktadır. İki ay önce yürürlüğe giren 7148 sayılı Kanun'la kara yolları trafik güvenliğini artırmak için çeşitli düzenlemeler yapılmış, yeni yaptırımlar getirilmiş, bazı idari para cezaları önemli boyutta artırılmıştır. Karayolları Trafik Kanunu, ceza tutarlarının her takvim yılı başından geçerli olmak üzere tespit ve ilan olunan yeniden değerleme oranında artırılmasını öngörmektedir. Yeniden değerleme oranı yüzde 23,73 olarak ilan edilmiştir. Trafik cezalarının daha iki ay önce önemli boyutta artırıldığı dikkate alındığında, önümüzdeki yıl için tekrar bir güncelleme yapılmasına ihtiyaç bulunmamakta olup düzenleme uygun görülmektedir.

Kanun teklifinin 4'üncü maddesinde imar barışı kapsamında, Boğaziçi öngörünüm bölgesi içerisinde, özellikle Beykoz ve Üsküdar ilçelerinde koordinatları belirlenen alanlarda yer alan taşınmaz maliklerinin de yapı kayıt belgesinden faydalanmasının sağlanması düzenlenmektedir. Böylelikle vatandaşımızın talep ve beklentileri karşılanmaya çalışılmaktadır. Ancak başvuru için süre çok kısa olup bu süre uzatılmalıdır.

Diğer taraftan, imar barışından yararlanan özellikle dar gelirli vatandaşlarımız ödemelerini yapabilmek için kredi bulmakta zorluk çekmekte, yüksek faiz oranlarıyla muhatap kalmaktadır. İmar barışı ödemelerinde taksitlendirme imkânı verilerek vatandaşların bankalara mahkûm edilmemesi yönünde yoğun talep bulunmaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak böyle bir uygulama yapılmasını Komisyon görüşmelerinde önermemiz üzerine bu konuda bir çalışma yapıldığı ifade edilmiştir.

Kanun teklifinin 5'inci maddesinde, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü ile Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nden geçmeleri yasak olmasına rağmen 2 Kasım 2016 tarihinden bu maddenin yürürlüğe gireceği tarihe kadar geçen araçlara bu sebeple verilen idari para cezalarından vazgeçilmesi ve başvuru hâlinde daha önce yapılan tahsilatların iade edilmesi düzenlenmektedir.

Araç sınıfları itibarıyla bazı araçların geçmesine getirilen yasağın yeterince duyurulamamasının geçiş ihlallerinin başlıca sebebi olduğu ifade edilmiştir. Bu konuda gerekli tedbirlerin alınması ve hakkaniyete uygun düzenleme yapılması da gerekmektedir. Diğer taraftan, köprülerden geçiş ihlalleriyle ilgili tüm cezaların silinmesi konusunda da yoğun talep bulunmaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak, özellikle yolcu ve yük taşımacılığı yapan kamyonlara ve otobüslere yönelik uygulanan cezaların 1 defaya mahsus silinmesi görüşündeyiz.

Değerli milletvekilleri, kanun teklifinin 6'ncı maddesinde, 6360 sayılı Kanun'la tüzel kişiliği kaldırılan köylerde emlak vergisi ve belediye vergi, harç ve katılım paylarına ilişkin istisna süresinin, ayrıca bu yerlerde içme ve kullanma suları için alınan ücretin en düşük tarifenin yüzde 25'ini geçmeyecek şekilde belirlenmesine ilişkin uygulama süresinin 31/12/2022 tarihine kadar devam etmesi öngörülmektedir. Ayrıca, köylerde çalışanlara yönelik Gelir Vergisi Kanunu'nda yer alan muafiyet ve istisna hükümlerinin uygulama süresi de 31/12/2022 tarihine kadar uzatılmaktadır. Bununla birlikte, tüzel kişiliği kaldırılarak tek mahalleye dönüşen beldelerde içme ve kullanma suları için alınan ücretin en düşük tarifenin yüzde 50'sini geçemeyeceğine ilişkin indirim süresinin de 31/12/2022 tarihine kadar uzatılması düzenlenmektedir. Başlangıçta beş yıl olarak getirilen istisna süreleri geçen yıl altı yıla çıkarılmış, şimdi de on yıla çıkarılmakta yani 31/12/2022 tarihine kadar uzatılmaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak olumlu bir düzenleme olduğunu değerlendiriyor ve destekliyoruz ancak süresi uzatılan bu istisnaların 2022 yılında da kaldırılmasının mümkün olmadığını düşünüyoruz. Zira "mahalle" denilen eski köy ve beldelerimizde yaşayan insanımızın gelecek mali külfeti karşılaması mümkün değildir ve hakkaniyetle de bağdaşmayacaktır.

Milliyetçi Hareket Partisi olarak, 2012 yılında çıkarılan 6360 sayılı Kanun'la ilgili yaptığımız samimi uyarılarımız o gün maalesef dinlenmemiştir. Denildi ki: "Beldeler, köyler şehir olmayı hak etti; şehir standardında hizmet alacak. Şehirde ne varsa köylerde de olacak. Güzel yollara, kanalizasyon sistemlerine, kaldırımlara kavuşacak, su sorunu kalmayacak, kapanan belediyelerin araç ve gereçleri ile personelleri buralarda kalıp değerlendirilecek, beldelerde altyapı sorunu bitirilecek, hiçbir beldenin su ve kanalizasyon sorunu kalmayacak." Tabii, güzel sözler ancak bazı olumlu gelişmeler olmakla birlikte, birçok yerde yol, su ve kanalizasyon sorunu hâlen devam etmektedir. Belde belediyelerinin personeli ile araç ve gereçlerinin yerlerinde de yeller esmektedir. Ayrıca, 6360 sayılı Kanun'la birlikte şehirleşme oranında müthiş bir artış olmuştur. Bakınız, Konya'da şehirleşme bir gecede yüzde 100'e çıkmıştır. Kendi kendimizi kandırmanın bir anlamı yoktur; köy köydür, köy, oba ve mezraların kültürümüzde de çok önemli bir yeri vardır. Esasen köy ve beldelerimiz boşalmakta, insanımız şehirlere göç etmektedir. Bizim bu konuda kafa yormamız, buraların kalkınması için politikalar uygulamamız gerekmektedir. Aradan geçen zaman içerisinde yaşanan gelişmeler ve karşılaşılan sorunlar da dikkate alınarak 6360 sayılı Kanun'la yapılan düzenleme mutlaka gözden geçirilmelidir. Birçok ilçeden daha büyük olduğu hâlde belediyesi kapatılarak adına "mahalle" denilen beldelerimiz vardır. Belde belediyeleri ve köylerin yeniden kurulmaları mutlaka dikkate alınmalıdır.

Kanun teklifinin 7'nci maddesinde, Sermaye Piyasası Kanunu'na göre halka açık ortaklık statüsünün kazanılmasında kanun kapsamına girecek kooperatif birliklerinin niteliği belirtilmiş, kooperatif merkez birlikleri kapsama alınmıştır. Ayrıca, ilgili anonim ortaklıklarının belirlenmesine ilişkin kooperatifler, birlikler ve merkez birliklerinin bu ortaklıklar üzerindeki hâkimiyetinin tanımında "payların çoğunluğu" yerine "yönetim kontrolü" esas alınmış, yıllık 50 milyon liranın altında hasılatı olanlar kapsam dışında bırakılmıştır.

Kanun teklifinin 8'inci maddesiyle de Sermaye Piyasası Kanunu'nun kira sertifikasıyla ilgili maddesinde değişiklik yapılmaktadır. Buna göre, katılım bankalarının "ilave ana sermaye" ve "katkı sermaye" niteliğinde kira sertifikası ihraç edebilmesinin fiilen imkânsız olduğu dikkate alınarak katılım bankalarının ihraç yapabilmesi mümkün hâle getirilmektedir. Böylelikle kira sertifikaları uygulamasının geliştirilmesi amaçlanmaktadır.

Kanun teklifinin 9'uncu maddesinde, Yüksek Seçim Kurulu üyelerinin seçim sürelerine ilişkin düzenleme yapılmaktadır. Komisyon görüşmelerinde verilen bilgilere göre Yüksek Seçim Kurulunun 6 üyesinin görev süresi 2019 yılı Ocak ayında sona erecektir; bu üyeler bakımından ocak ayı içinde yenileme seçimleri yapılması gerekmektedir. 31 Mart 2019 tarihinde yapılacak mahallî idareler seçimlerinin başlangıç tarihi 1 Ocak 2019 olduğundan seçim takvimi başladıktan sonra üyelerin yarısından fazlasının değişmesinin söz konusu olacağı, bu durumun Anayasa'nın 79'uncu maddesinde vurgulanan seçimlerin düzen içinde yönetimi açısından sorun oluşturabileceği belirtilmiştir. Bu gerekçeyle yapılan düzenlemede 2019 yılında yapılacak üye seçiminin 2020 yılında, 2022 yılı içinde yapılacak üye seçiminin ise 2023 yılında yapılması öngörülmektedir. Geçmişte de benzeri uygulamaların olduğu bu düzenlemeye olumlu bakıyoruz.

Kanun teklifinin 10'uncu maddesinde, 7143 sayılı Kanun kapsamında vergi ve sigorta primlerinden kaynaklı borçlarını yapılandıran ancak kanundan yararlanma hakkını kaybeden borçlulara yeni bir imkân verilmesi düzenlenmektedir. 7143 sayılı Kanun'a göre yapılandırmada ilk 2 taksitin tam ve süresinde ödenmesi şarttır. Komisyonda alınan bilgilere göre 70 milyar liralık vergi borcu yapılandırılan 5 milyon 950 bin mükelleften taksitlerini ödeyemeyen 2 milyon 459 bin 214 mükellefin yapılandırması bozulmuş durumdadır. Yine, aynı şekilde 43,4 milyar liralık SGK prim borcu yapılandırılan 1 milyon 270 bin 402 borçludan taksitlerini ödeyemeyen 562 bin borçlunun yapılandırması bozulmuş hâldedir. Yapılandırma taksitlerini ödeyememe nedeniyle kanun hükümlerini ihlal edenlerin ihlale neden olan tutarları geç ödeme zammıyla birlikte 2019 Şubat ayı sonuna kadar ödemeleri şartıyla kanun hükümlerinden yararlanmaya devam etmelerine imkân verilmektedir. Düzenleme olumludur ancak 7143 sayılı Kanun'un yanı sıra, 6736 ve 7020 sayılı Kanunlara göre yapılandırmaların uygulaması hâlen devam etmektedir. Aslında son dönemde yaşanan ekonomik sıkıntılar da dikkate alınarak tüm yapılandırmaların tek çatı altında toplanması ve uzun vadede taksitlendirilip ödeme kolaylığı sağlanması köklü çözüm getirecektir. Aksi takdirde insanımızın hem yapılandırma taksitlerini hem ödenmemiş taksitlerini hem de cari ay ödemelerini yapabilmesi mevcut şartlarda mümkün görünmemektedir. Bu durumun, bu konuda tekrar kanun çıkarılması ihtiyacını da doğurabileceği mutlaka dikkate alınmalıdır.

Değerli milletvekilleri, Sayın Cumhurbaşkanımızın elektrik ve doğal gaz fiyatlarında indirime gidilmesi, asgari ücret desteğinin 2019 yılında on iki ay boyunca verilmesi ve istihdama katkıya destek sağlanması konusunda vatandaşlarımıza ve iş dünyasına yönelik verdiği müjdeleri çok önemli buluyor ve destekliyoruz. Bunlardan yasal düzenleme gerektirenlerin bu teklife eklenmesine de destek vereceğimizi şimdiden ifade ediyorum.

Konuşmama son verirken Milliyetçi Hareket Partisi olarak milyonlarca vatandaşımızın talep ve beklentilerini içerin bu kanun teklifine "kabul" oyu vereceğimizi belirtiyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Kalaycı.