| Konu: | 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısının Maddeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 36 |
| Tarih: | 18.12.2018 |
MHP GRUBU ADINA MUSTAFA BAKİ ERSOY (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurul görüşmelerinde, söz konusu kanun teklifinin 3'üncü maddesi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi adına konuşma yapmak üzere söz hakkı almış bulunmaktayım. Genel Kurulumuzu ve ekran başında bizleri izleyen yüce Türk milletinin tüm fertlerini saygıyla selamlıyorum.
2019 yılı bütçe teklifi Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin ilk bütçesidir; bu özelliğiyle de, Cumhurbaşkanı tarafından Meclise sunulan ilk bütçedir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak 2019 yılı merkezî yönetim bütçesini genel olarak olumlu değerlendiriyoruz.
Türk milleti 16 Nisan 2017 tarihli Anayasa değişikliği halk oylamasıyla Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine onay vermiş, 24 Haziran 2018 seçimleriyle de yeni sistemin ilk Cumhurbaşkanını seçmiştir. Cumhurbaşkanımızın ant içtiği 9 Temmuz 2018 tarihinde yürürlüğe giren Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle birlikte cumhuriyet tarihimizde artık 3'üncü bir dönem başlamıştır.
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi, Türk milletinin tarihî misyonuna, devlet geleneğine uygun bir yönetim modelidir. Anayasa'nın ilk 4 maddesi olan cumhuriyetin temel nitelikleri, millî ve üniter devlet yapımız, Türk millî kimliği, demokratik rejim ve temel insan hakları gibi değerler yeni sistemin de vazgeçilmezleridir.
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi, kuvvetler ayrımını net olarak sağlamıştır. Yasama, yürütme ve yargı organlarının kendi içinde daha güçlü, daha bağımsız olduğu; denge ve denetleme mekanizmalarının daha etkin şekilde çalıştığı bir yapı oluşturulmuştur.
Bütçe, Türkiye Büyük Millet Meclisinin, önümüzdeki bir yıllık sürede kamuya kaynak aktarma ve bu kaynakları dağıtma yetkisini verdiği bir belge, aynı zamanda da uygulanan ekonomik ve mali politikalar ile sosyal politikaların önemli bir aracıdır.
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin tüm kurum ve kurallarıyla sağlıklı bir zemine oturtulması ve sistemin tüm unsurlarıyla işlemesi, Milliyetçi Hareket Partisi olarak üzerinde hassasiyetle durduğumuz ve önemli bulduğumuz bir husustur. Bu süreçte, siyasetçileriyle, sivil toplum kuruluşlarıyla ve özel sektörüyle, yasama ve yürütmesiyle kronikleşen sorunlara çözüm üretmek, gerilim ve kutuplaşmadan kaçınmak millî kimliğe, millî kültüre ve millî varlığa sahip çıkmak, birlik ve beraberliğimizi güçlendirmek gerekmektedir. Bu anlamda, 2019 yılı bütçesinin bir ilk olması sebebiyle de uygulamanın önemli olduğunu değerlendiriyoruz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2019 yılı büyüme hızlarının gerçekleştirilebilmesi açısından KOBİ desteklerinin ve diğer teşvik sistemlerinin gözden geçirilmesi önem arz etmektedir. Örneğin, bu aşamada imalat sanayisi sektörümüzde ithal girdi üretiminde faaliyet gösterecek olan işletmelerimize teşviklerin yükseltilmesi ve yerli makine parti ve makine aksamı istihdam eden işletmelerimize gereken desteklerin sunulması ve artırılması büyük önem arz etmektedir. Yatırımlar kapsamında sektörel bazda değerlendirmenin yanı sıra, iller düzeyindeki yatırım olanaklarının artırılması da oldukça önemlidir. Bu kapsamda, seçim bölgem olan, ekmeğini yediğim, suyunu içtiğim, uğruna mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğim Kayseri'mizin durumuyla alakalı bazı konuları yüce Meclisimize ve yürütmenin kıymetli temsilcilerine arz etmek istiyorum.
Kayseri'nin gelecek elli yılda yaşanılabilir güzellikte bir şehir olarak vatandaşlarımıza hizmet verebilmesi için kalıcı ve önemli projelerin hayata geçirilmesi gerekmektedir. Yıllardır "Kayserili işini bilir." mantığıyla sırtımız sıvazlanıyor. Bugüne kadar onlarca milletvekili, bakan, başbakan ve Cumhurbaşkanı çıkarmış Kayseri ne yazık ki yeterli devlet yatırımlarından hakkıyla pay alamıyor. Öyle zannediyorum ki artık Kayseri'ye bir şeylerin yapılmasının zamanı geldi ve geçiyor. Âdeta adımız başımıza bela oluyor. "Kayserili işini bilir." "Kendi göbeğini kendi keser." gibi söylemlerden dolayı hakkımız olan yatırımları maalesef alamıyoruz.
Evet, Kayserili öz güven sahibidir; Kayserili hiçbir şeyden yılmaz. Kayserili yiğittir, merttir. Kayserili çalışkandır, dürüsttür, iddialıdır. Kayserili vizyon sahibidir. Kayserili başarıda az ile yetinmez, iddiasız olmaz, olamaz. Onun için birçok büyük iş adamı Kayseri'den çıkmış ve dünyaya meydan okumaktadır. Kayserili hayırseverdir. Kayserili vatanseverdir, vatanı için hiçbir fedakârlıktan kaçınmaz. (MHP sıralarından alkışlar) Tarih bunun örnekleriyle doludur. 1915'te Kayseri Lisesi son sınıf öğrencileri Çanakkale'de vatanı için şehit olmuş, o yıl okul mezun verememiştir. Fakat gelin görün ki Kayseri Lisesinden mezun olan nice siyasiler Kayseri'ye gözle görülür devlet yatırımı yapamamıştır. Bizler artık "Kayserili işini bilir." değil "Kayserili devletin desteğini heba etmez." demek istiyoruz. Kayserili, devletimizin vereceği ufak bir morali dahi üretime yansıtacak, hakkını verecektir. Eğitimden kültüre, sağlıktan spora, tarımdan turizme, sanayiden ulaşıma kadar Kayseri'nin birçok alanda yatırıma ve devlet desteğine ihtiyacı vardır.
Altı bin yıl önceye dayanan ilk ticari belgelerin gün ışığına çıkarıldığı Kültepe Kayseri'dedir. Yine, İncesu ilçesinde Kara Mustafa Paşa, Bünyan ilçesinde ise Sultan Hanı ve Karatay kervansarayları İpek Yolu üzerindeki dinlenme mekânlarıydı. 13'üncü yüzyılda Selçuklu İmparatorluğu döneminde Pınarbaşı'nın Yabanlu Pazarı Pazarören'de kurulmuştur. Fakat Kayseri ticarette ve sanayide hak ettiği yerde değildir. Adı çıkmış "Kayserili işini bilir." diye; Kayserili kendi işini çok iyi bilir, doğrudur ama bugün geldiğimiz noktada birçok ilin ihracat rakamlarının altındayız. Kayseri'nin "İkinci Bölge"de teşvik alması bizi olumsuz etkilemektedir. Yeni teşvik bölgelerine sanayi yatırımı yapmak isteyen yatırımcıların başka bölgelere yatırımlarını kaydırması Kayserili olarak bizleri düşündürüyor.
Kayseri; pastırma, sucuk, mantı ve yağlamasıyla ün salmıştır ama maalesef sucuk satış rakamlarında dahi şehrimiz neredeyse Afyonkarahisar'ın gerisinde kalmak üzeredir. Kayseri, Erciyes Dağı gibi büyük bir nimete sahip iken buradaki tüm tesisler ve yatırımlar belediye imkânlarıyla yapılmıştır oysa Erzurum Palandöken Dağı'na yapılan tüm tesisler gerekli devlet yatırımlarını almıştır. Elbette Erzurum'a da yapılsın devlet yatırımları ancak aynı durum Kadir Has Şehir Stadyumu'nda da geçerlidir. Zira herkesin bildiği üzere, Kayseri, spor dünyasına ismini kendi stadını kendi yapan şehir olarak yazdırmıştır.
Kayseri'nin ilçelerinin kalkınmada öncelikli ilçeler arasına alınması kaçınılmaz bir durumdur. İlçelerimizde gözle görülür derecede bir gelişme olmamıştır. Kayseri'de üç değişik manzara göze çarpmaktadır. Bunlardan birincisi şehir merkezi, ikincisi kenar semtler, üçüncüsü ise ilçelerimizdir. Kalkınmanın Sarız'dan başlaması gerekirken sadece Sarız değil cennetmekân Başbuğ'umuz Alparslan Türkeş'in ata toprağı Pınarbaşı, Tomarza ve Develi de devlet yatırımlarından mahrum kalmıştır.
Türkiye'de tarım ve hayvancılık alanında 42 ilde IPARD tarımsal kalkınma fonları kullanılırken maalesef Kayseri yine bu iller arasında yer almamaktadır. Yahyalı'da dünyanın en büyük şelalelerinden birisi olan Kapuzbaşı Takım Şelaleleri bugün turizme açık değilse bu, devlet yatırımlarının buraya yapılmamasındandır. Kapadokya'da turizm patlaması yaşanırken hemen yanı başındaki Yeşilhisar'da bulunan tarihî doku bugüne kadar göz ardı edilmiştir. Bununla birlikte yine Yeşilhisar kayısısı devlet teşviki olmadığından hak ettiği yerde değildir. İncesu'nun üzümünden Özvatan'ın balına kadar Kayseri'nin devlet yatırımlarına ihtiyacı vardır. Bünyan'ın halısından Sarıoğlan'ın Şahruh Köprüsü'ne kadar devlet yatırımları beklenmektedir. Felahiye'den Akkışla'ya, Melikgazi'den Talas'a, Kocasinan'dan Hacılar'a kadar devlet yatırımlarının yokluğu tüm ilçelerimizde hissedilmektedir.
2011 yılından bugüne kadar Kayseri'mizde yüksek hızlı tren projesi hâlâ beklemektedir. Havaalanı apron genişletme projesi dört buçuk yıl önce projelendirilmesine rağmen hâlâ beklemektedir. Başka şehirlerde metro çalışmaları devam ederken maalesef, bırakın bunları 3-5 kilometrelik şehir hastanesi hafif raylı sistem hattı uzun zamandır ihale beklemektedir.
Değerli milletvekilleri, Kayseri'de işçiye, memura, çiftçiye, emekliye, esnafa, işsize, yoksula, dar ve sabit gelirlilere bir umut mutlaka olmalıdır; müteşebbise, sanayiciye umut olmalıdır; yatırıma, üretime bir umut olmalıdır. Biz Kayserililer umutlarımızı cesaretimize bağlar ve devletimizin en ufak teşviklerinde ve yatırımlarında iş adamları olarak gereğini yaparız.
Bakın, mobilyada yüzde 8'e çekilen KDV oranının moraliyle mobilyanın başkenti olan Kayseri'mizde satışlarda yüzde 30 artış olmuştur. Bu uygulamanın kalıcı bir hâle getirilip mobilyada ham madde KDV oranlarında da düzenleme yapılması gerekmektedir.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak samimi beklentimiz, Kayserili hemşehrilerimizin mutlu, huzurlu ve gelecekten daha umutlu olduğu, devleti, ülkesi ve milletiyle bir ve bütün olduğu bir Türkiye'yi birlikte inşa etmektir.
Bu duygu ve düşüncelerle 2019 yılı bütçemizin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum, hepinizi Allah'a emanet ediyorum.
Sağ olun, var olun.