| Konu: | 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısının 7'nci Tur görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 35 |
| Tarih: | 17.12.2018 |
AK PARTİ GRUBU ADINA AHMET SALİH DAL (Kilis) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, sayın bakanlarımız ve ekranları başında bizi izleyen aziz milletimizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, 2019 Yılı Merkezî Yönetim Bütçe Kanun Teklifi'nde Millî Savunma Bakanlığı bütçesi üzerinde AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunmaktayım.
Sınırları belirlenmiş her ülke kendi devamlılığını sağlayabilmek için bu sınırları korumakla mükelleftir. Bu mükellefiyeti gerçekleştirmek için ihtiyaç duyulacak araç ve gereçler ülkeler tarafından temin edilmek zorundadır. Bu maksatla, Türkiye'de de çevresindeki istikrarsızlık ve belirsizlik ortamında risk ve tehdit odakları üzerinde caydırıcı etki sağlayacak bir askerî gücün olması elzemdir. Bu maksatla millî askerî stratejimizin temelini oluşturmaktayız.
Türkiye, altı yüz yıl dört kıtaya hükmeden ve çeşitli kavimleri barış içerisinde birlikte yaşatabilmeyi başarabilen bir imparatorluğun vârisi olarak İslam dünyasının da umudu hâline gelmiştir. Osmanlı'nın parçalanmasının ardından savaş, kan ve gözyaşının eksik olmadığı İslam dünyası, Türkiye'ye ve onun köklerinden gelen birleştirici gücüne bugün hiç olmadığı kadar ihtiyaç duymaktadır.
Türkiye jeopolitik konumundan dolayı daima çeşitli devletlerin hedefi durumunda olmuştur. Ülkemizin Akdeniz'in egemenlik kapılarından biri olan Marmara Denizi ve boğazlar bölgesine hâkim olması; Orta Doğu, Basra Körfezi ve Ege dâhil Doğu Akdeniz'i kontrol edecek bir coğrafyada olması, dünya güç merkezleri arasında ekonomik ve ticari ilişkileri irtibatlandıran ulaşım yolu üzerinde bulunması bize bölge devleti olma özelliği kazandırmaktadır. Bu nedenle sürekli dinamik ve güçlü kalmak zorundayız.
Yukarıda saydığım jeopolitik konum, Osmanlı'nın vârisi olarak İslam dünyasının bayraktarlığını yapması gibi birçok nedenden dolayı Türkiye'nin güçlü bir savunma sanayisine ve dolayısıyla güçlü bir orduya sahip olması gerekmektedir. Bölgede bir taraftan terör örgütleriyle, diğer taraftan bu terör örgütlerine her türlü lojistik destek ve maddi yardımlar yapan ülkelerle mücadelemiz devam edecektir.
AK PARTİ, iktidara geldiği günden itibaren, Türkiye'nin bölgesinde küresel bir güç olması, dünyada sözü dinlenilen bir konuma gelmesi için kendi ordusunun savunma amaçlı yapacağı hamlelerde araç ve gereçlerini öz kaynaklarıyla yapmış ve bütçesini oluştururken de millî savunmaya özel önem vermiştir.
Bugüne kadar dışa bağımlı olarak savunma sanayisini ikame eden Türkiye son on yılda Silahlı Kuvvetlerimizin ihtiyacını millî kaynaklardan elde etmeyi sağlamış olmakla beraber dünya devletlerine ihracatını da artırır hâle gelmiştir.
Kara, Hava ve Deniz Kuvvetlerine ürettiğimiz millî silahlar, araç ve gereçlerle ordumuzun gücüne güç katmış ve yakın tarihte El Bab ve Zeytin Dalı Operasyonlarında bu ürettiğimiz silahlarla ordumuzun nasıl hareket kabiliyetini artırdığımızı tüm dünyaya göstermiş bulunmaktayız.
Bölgemizde barışın tesisi için güçlü bir Türkiye'nin şart olduğu bilinciyle çalışıyoruz. Son yıllarda ülkemize karşı yoğunlaşan saldırıların arkasındaki sebeplerden birinin de uyguladığımız bağımsız politikalara duyulan tepki olduğunun bilincindeyiz. Siyasi olarak ne kadar bağımsız olursak olalım eğer savunma sanayimiz güçlü olmazsa bölgede ve dünyada söz sahibi olma noktasında istenilen seviyeye ulaşamayız. Eğer bütçelerimizi gerçekten uzak, hayali bütçeler olarak yapsaydık bugün savunma sanayisinde dışa bağımlılıktan kurtulamaz ve ordumuzun bugünkü kazandığı başarılardan belki de söz edemezdik.
Bağımsız ve güçlü bir Türkiye yolunda savunma sanayimizdeki hedefimiz, özgün tasarım ve ileri teknolojiyle Türkiye'yi savunma ve güvenlik alanında küresel bir güç hâline getirmektir. Bu ileri teknolojiyle emperyal güçlerin yaptığı gibi nerede bir yer altı zenginliği varsa, nerede petrol yatakları varsa oradaki mazlum insanların kanı üzerinden, gözyaşı üzerinden siyaset yapıp, silah üretip kendi egemenliğimizi koruma amacımız yok.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sözlerinizi bağlayın Sayın Dal.
Buyurun.
AHMET SALİH DAL (Devamla) - Teşekkür ederim.
Tek amacımız -tam tersine- gerek Myanmar'da gerek Doğu Türkistan'da gerek Afrika'da gerek yanı başımızdaki Suriye'de mazlum ve mağdur insanlara yardım elimizi uzatmak, emperyal güçlerin orada yaptıkları oyunlarını onların başına çevirmek olacaktır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Temel hedefimiz ve temel stratejimiz, yıllar önce Mustafa Kemal'in söylediği gibi, sathı müdafaadır. Bu sathı müdafaa 783 bin kilometrekare alanla sınırlı değildir. "Ümmetin sesi yok mu, bana bir el uzatacak bir ümmet yok mu?" diyen dünyanın dört bir tarafındaki mağdur Müslümanlara ve gayrimüslimlere elimizi uzatacak, onların sesi olmaya devam edeceğiz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bütçemizin ülkemize, milletimize hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. Geçmişten bugüne kadar vatan ve toprak için, ülkemizin birlik ve beraberliği için, güvenlik ve huzurumuz için şehit olan tüm kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Dal.