| Konu: | 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısının 6'ncı Tur görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 34 |
| Tarih: | 16.12.2018 |
AK PARTİ GRUBU ADINA ASUMAN ERDOĞAN (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Mesleki Yeterlilik Kurumunun 2019 yılı bütçesi hakkında AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum. Sözlerime başlarken Gazi Meclisimizi ve sizleri saygıyla selamlıyorum.
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde, güçlü bir ekonomiye sahip olmak için birçok uygulamayı hayata geçirdik. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Değişmez bir gerçek var ki uluslararası alanda güçlü ve saygın bir ülke olmanın en önemli ölçütlerinden biri, sağlıklı ve istikrarlı gelişim gösteren güçlü bir ekonomiye sahip olmaktır. Şüphesiz bunu sağlamada birbiriyle uyumlu mesleki eğitim ve istihdam politikalarının uygulanması, istihdam edilebilir niteliklere sahip iş gücünün yetiştirilmesi oldukça önemlidir.
Bugün, ekonomisi gelişmiş ülkelerde mesleki ve teknik eğitimin meslek standartları ve yeterliliklere uygun olarak verilmesi hem eğitimde, ekonomide verimin artmasında hem de rekabet gücünün artırılmasında çözümler üretmektedir. Ayrıca, çalışma hayatında, üretimde etkinlik ve verimliliğin sağlanması, iş kazalarının asgariye indirilmesi hususlarının nitelikli ve belgeli iş gücünün varlığına bağlı olduğu bilinen bir gerçektir. Tehlikeli sınıfta yer alan işlerde mesleki yeterlilik belgesi zorunluluğunun iş sağlığı ve güvenliğine olumlu katkısı olacaktır. Bu anlamda ekonomisi gelişmiş ülkelerde uygulanan ortak yöntem, standartlara ve akreditasyona dayalı, kalite güvencesi sağlanmış ölçme, değerlendirme, belgelendirme sistemlerinin kurulup işletilmesidir.
Türkiye'de bu ihtiyacın karşılanması için kurulan ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının ilgili kuruluşu olan Mesleki Yeterlilik Kurumu, kurulduğu 2006 yılından itibaren ülkemizin ulusal meslek standartlarını ve yeterlilikleri oluşturarak akredite sınav ve belgelendirme sistemiyle çalışma hayatına nitelikli eleman kazandırmaktadır. Mesleki Yeterlilik Kurumu, Türkiye'de insan kaynakları yönetimi ve çalışma hayatına yeni bir bakış açısı getirmiştir.
Mesleki ve teknik eğitimin ve iş gücünün belgelendirilmesi ve yeniden yapılandırılması misyonunu üstlenmiştir. Mesleki Yeterlilik Kurumu, on üç yılda önemli çalışmalara imzasını attı. İnşaat, enerji, otomotiv, madencilik gibi tehlikeli ve çok tehlikeli mesleklerin yer aldığı sektörlerin yanında, vatandaşların birçok kısmının günlük hayatlarında hizmetlerinden istifade ettiği emlakçılık, ikinci el otomotiv satıcılığı, servis şoförlüğü gibi işlerde de mesleki yeterlilik belgesi zorunluluğu getirdi. Her zaman işçiyi ve işvereni kollayan bir anlayışla, mesleki yeterlilik belgesi zorunluluğuyla çalışanlarımıza ve işverenlerimize ilave mali yük getirilmemiş, yaklaşık 350 bin kişiye 265 milyon TL tutarında sınav ve belgelendirme desteği sağlanmıştır.
Güçlü ve istikrarlı bir ekonomiye sahip olmanın yollarından biri de mesleki yeterlilikte katedilen mesafenin yanı sıra, ülke nüfusunun sahip olduğu iş gücünün aktif şekilde istihdam edilmesidir. Bu anlamda kadın istihdamının artırılması, ülkemizin güçlü bir ekonomiye sahip olmasını sağlayacaktır.
Bakanlığımızın, giderek daha çok sayıda kadının iş hayatında aktif olarak yer almasını sağlamak amacıyla çalışan annelere ve anne adaylarına getirdiği çok sayıda haklar ve avantajlar vardır. Aynı zamanda çalışan bir anne olarak konuşmama bunlardan bahsederek devam etmek istiyorum.
AK PARTİ döneminde yapılan düzenlemeler çalışan kadınların iş hayatında anne olarak var olabilmelerini kolaylaştırmanın yanı sıra onları pek çok anlamda desteklemiştir. Hamilelik sürecinden başlayacak olursak, hamilelik döneminde çalışma saatleri günde en fazla yedi buçuk saat olarak düzenlenmiştir. Anne adaylarının gece vardiyalarında çalışmaları da yasaklamıştır. Hamilelik süresince anne adayları periyodik doktor kontrolleri için ücretli izin kullanma hakkına kavuşmuştur. Hekim raporuyla gerekli görüldüğü takdirde hamile kadın, çalışan sağlığına uygun daha hafif işlerde ücret indirimi yapılmaksızın çalışma hakkını elde etmiştir.
Kadın çalışanların doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz olmak üzere on altı haftalık izin hakları vardır. Ayrıca çalışan babaların da eşinin doğum yapması hâlinde beş gün izin hakkı vardır. Yeni doğum yapmış çalışan annenin, doğumu izleyen bir yıl boyunca gece çalıştırılması yasaktır. Anneye, çocuğu 1 yaşına gelene dek günde bir buçuk saatlik süt izni hakkı verilir. Annelere getirilen en son desteklerden biri de doğumdan sonra yarı zamanlı çalışma hakkıdır ki devrim niteliğindedir. Yasal doğum izninin bitiminden itibaren çocuğunun bakım ve yetiştirilmesi amacıyla isteği hâlinde anneler, birinci, ikinci, üçüncü çocuğa doğru giderek artan süreyle haftalık çalışma süresinin yarısı kadar ücretsiz izin kullanabilirler.
Doğum yapan annelere Bakanlığımızca maddi destek de verilir. Bunlardan ilki çocuk parasıdır. Doğum yapan anneye yapılan ikinci maddi destek ise, çalışsın veya çalışmasın tüm annelere verilen süt parasıdır. Bakanlığımızın verdiği üçüncü destek ise iş göremezlik ödemesidir. Bu, özellikle asgari ücretle çalışan annelerimiz için büyük destektir. Verilen doğum öncesi ve sonrası 8+8 hafta şeklindeki izinler için devlet geçici iş göremezlik ödemesi yapmaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
ASUMAN ERDOĞAN (Devamla) - Sözlerimi bitirirken, Bakanlığımızın 2019'da başlayacak, Plan ve Bütçe Komisyonu sunumunda Sayın Bakanımızın da müjdelediği çoğul gebelik desteği için, ben de bir üçüz annesi olarak teşekkürlerimi sunmak istiyorum.
2019 yılı bütçesinin ülkemize hayırlı olmasını diler, Genel Kurula saygılarımı sunarım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)