| Konu: | 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısının 1'inci Tur görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 29 |
| Tarih: | 11.12.2018 |
CHP GRUBU ADINA HAŞİM TEOMAN SANCAR (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Savunma Sanayii Başkanlığının bütçesi üzerine söz almış bulunmaktayım.
Savunma Sanayii Başkanlığı, bana göre Türkiye'nin ve her ülkenin en önemli değerlerinden biri çünkü Türk Silahlı Kuvvetlerimizin ve güvenlik güçlerimizin ihtiyaçlarının karşılanması faaliyetlerini yürütmek üzere çok önemli bir kurum. Bu faaliyetler yürütülürken mutlaka amacımız, yerli, millî ve azami ölçüde üretebildiğimiz silahların bizlerde olması olmalıdır. Savunma ihtiyaçlarımızı başka ülkelerden görürsek ve özellikle şu dönemde, dış ilişkilerini son derece dengesiz götüren bir Hükûmetin olduğu bir dönemde Rusya'yla küsersiniz S-400 kalır, Amerika'yla küsersiniz F-35 kalır, ondan sonra her gün oradan "Acaba silahlarımızı ne zaman verecek?" diye bakarız. Onun için yerli ve millî olmak önem taşımaktadır. Diğer açıdan, ASELSAN, TAI, ROKETSAN, HAVELSAN gibi yerli savunma sanayisi firmalarına baktığımızda, maalesef, buralarda çok ciddi anlamda kadroların taraflı ve yanlı yapıldığını ve bir beyin göçünün oluştuğunu görmekteyiz. Geçtiğimiz günlerde de basına yansımış olup mühendislerimizin birer birer buralardan Hollanda'ya, Avrupa'ya, Almanya'ya gittiğini okumakta ve duymaktayız. Bu sebeple -en önemlisi- tabii ki kadrolaşmadan öte, liyakati kendimize bir kıstas olarak almak zorundayız. Maalesef AKP'nin tüm kurumlarda yaratmış olduğu bu kadrolaşma ülkemizin göz bebeği kurumlarına da sirayet etmiştir. Tersine bir beyin göçü yaratmadığımız sürece savunma sanayisinde yenileşmeyi ve teknolojiyi umut etmemiz mümkün değildir. Siyasi erk bu kurumlara müdahale etmek yerine, buralarda akademik kariyer aramalıdır. Bu arada, ASELSAN'da hâlâ 2006 ve 2013 yılları arasında gerçekleşen cinayetlerin, faili meçhul cinayetlerin neden olduğu, nasıl olduğu aydınlığa çıkmış değildir.
Değerli milletvekilleri, savunma sanayisi kadar buraya hizmet veren ve bunun için kurulan güçlü bir ordu ve onunla beraber yarışan bir silahlı kuvvetleri vardır. Maalesef Denizli'mizde aynı şekilde 11'inci Piyade Tugayı'nda o modern silahları, o yerli silahları, o millî silahları teslim edeceğimiz komutanlar, başta tugay komutanı olmak üzere, 64 subay ve astsubay FETÖ terör örgütü üyesi olmaktan tutuklanmıştır. Yani Sayın Genel Başkanımızın da ısrarla ve devamlı dediği gibi, ordunun siyasete, tarikat ve cemaatlere alet edilmesinin ülkenin başına neler açtığını, başımıza neler getirebileceğini, hangi hayati tehlikeler açacağını maalesef 15 Temmuzda hep birlikte gördük.
Tıpkı 15 Temmuz alçak darbesi gibi, bugün baktığımızda subaylarınızı, astsubaylarınızı siyasete alet etmez iseniz o güçlü silahları teslim edebileceğiniz vatansever, milliyetçi, cumhuriyetçi, Atatürkçü subaylar eskisi gibi görevlerine devam edecek ve ülkemizin bekasını sağlayacaktır. Maalesef o günden bugüne o gariban uzman çavuşlarımızın, o gariban Harbiye öğrencilerimizin dışında FETÖ'yle yaptığınız göze batan bir mücadele de yoktur.
Üzülerek söylüyorum ki Zaman gazetesinin yönetim kurulu üyeleri, patronları beraat edip burada bakanlıklar alırken maalesef ve maalesef gariban uzman çavuşlarımız, üç yıldan bu yana haklarında hiçbir iddianame, hiçbir soruşturma, hiçbir kovuşturma olmamasına rağmen cezaevindedirler, çoluk çocukları açtır, perişandır ve yaşanan bu kaosun vebali de siz AK PARTİ'lilerin boynundadır; bunu böyle bilmenizi istirham ediyorum arkadaşlar. (CHP sıralarından alkışlar)
Son sözümüz, artık gerekçeleri hep birlikte söylemeli ve birbirimize haykırmalıyız: Başka Türkiye yok. Sizden olmayanı ötekileştirerek, "Bizimle beraber değilsin, burada çalışma." diyerek, sadece güçlü şüpheyle akademik kariyeri olanları, Silahlı Kuvvetlerde en önemli mevki ve makamlarda çalışan arkadaşlarımızı böyle iftiralarla, böyle kınamalarla görevden alırsanız Türkiye'nin bu onurlu, gururlu ordusu maalesef halkın gözünde bir daha rencide olacaktır.
Bugünden itibaren liyakatin, bugünden itibaren kariyerin, bugünden itibaren hakkaniyetin olduğu bir Türk Silahlı Kuvvetleri yaratırsanız, vereceğiniz silahlar önce sizlere, bizlere değil, gerçekten düşmanlara doğrulur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Sancar, bir dakika veriyorum. Toparlayıp selamlayalım.
Buyurun.
HAŞİM TEOMAN SANCAR (Devamla) - Onun için, Türk Silahlı Kuvvetlerinin üzerinde, artık cemaatin yapılaşmasını, artık yandaş kayırmasını, artık kadrolaşmaları engelleyin ve bundan vazgeçin ve bırakın, Yüksek Askerî Şûralarda özgürce, adaletlice "hak, hukuk ve adalet" kavramında, cemaatçi olanlar, örgütçü olanlar, FETÖ'cü olanlar ayıklansın, yeni teğmenlerimiz, uzman çavuşlarımız cephelerde aslanlar gibi onurla ve gururla savaşsın.
Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Sancar.